Tarım Orkam-Sen'den ortak mücadele çağrısı

Tarım Orkam-Sen  6. Olağan Genel Kurulu başladı. Genel kurulda konuşan KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, sendikal faaliyetler gerekçe gösterilerek yapılan on binlerce ihraçla kamu emekçilerinin örgütlü mücadelesinin hedef alındığını söyledi. Milletvekilleri ve siyasi parti temsilcileri ise referandumdaki şaibe tartışmalarına dikkat çekerek halk iradesine sahip çıkma çağrısında bulundu.

DEMOKRASİ MÜCADELESİ ER YA DA GEÇ KAZANACAK

KESK’e bağlı Tarım Orkam-Sen’in iki gün sürecek olan 6. Olağan Genel Kurulunun açılış konuşmasını yapan Tarım Orkam-Sen Genel Başkanı Hamit Kurt, egemenler tarafından ekonomik kaynakların nasıl paylaşıldığının mağduru ve tanığı olduklarını söyledi. Bir avuç elitin sınırsız ihtiyaçları uğruna Ortadoğu halklarına zulüm edildiğini belirten Kurt, Rojava halkının bu süreçte kendi demokrasi modelleri için mücadele ettiğini dile getirdi. Bunun tüm Ortadoğu halklarının mücadelesi olduğunu söyleyen Kurt, AKP hükümetinin tüm toplumsal muhalefeti baskı altına alması, Kürt halkına yönelik saldırıları ve ekonomideki liberal politikaların ülkeyi bir cendereye soktuğunu ifade etti.

Darbe girişimi sonrasında on binlerce kamu emekçisinin ihraç edildiğini kaydeden Kurt, “Milletvekilleri, belediye başkanları da cezaevine atılmıştır. Hiçbir şey yolunda gitmese de hiçbir güç bizi Taybet Ana'nın, Veysel’in, Dilan’ın yolundan döndüremedi. Er yada geç demokrasi ve insanca yaşam mücadelesi kazanacak” dedi.

TEK SEÇENEK ORTAK MÜCADELE

KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen ise “7 Haziran öncesi ılımlı, çatışmasız bir ortam vardı. Ancak bu birilerini rahatsız etti. 7 Haziran işçi ve emekçiler açısından yeni olanaklar yarattı. 12 Eylül’ün seçim barajı fiilen çöpe atıldı. Bu ülkenin Osmanlı’dan beri ötekileştirilenleri dayanışma ile Meclise girdiler” dedi. Sonrasında ise birçok katliamın gerçekleştiğini anlatan Özgen, 10 Ekim Katliamı’nda sonra ilan ettikleri greve katılanların ihraç edildiğini söyledi.

KESK üyelerinin OHAL’den önceki sendikal faaliyetleri nedeniyle kararname listelerine alındığını belirten Özgen, hedefin örgütlü mücadele olduğunu vurguladı. Halkın iradesinin 16 Nisan’da ortaya çıktığını kaydeden Özgen, “Halkın iradesini çalanlara, gasp edenlere karşı irademizi savunmak zorundayız. Emek, meslek örgütleri ve demokrasi güçleri olarak önümüzdeki tek seçenek ortak mücadeledir” dedi.

ARTIK DEMOKRASİCİLİK DE OYNAMIYORLAR

Türkiye'de uzun yıllardır yönetimlerin demokrasicilik oynadığını, ancak gerçekten demokrasiyi savunanların hep daha fazla mücadele etmek zorunda kaldığını ifade eden HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe ise bugün iktidarın demokrasicilik oynamaya bile ihtiyaç duymadığını dile getirdi. Özgökçe ülkeyi yönetemez duruma gelen AKP’nin bu nedenle halkın üzerinde baskı kurduğunu söyledi.

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ise cumhuriyet tarihinin en işbirlikçi iktidarı ile karşı karşıya olduklarını dile getirdi. Bugüne kadar her iktidarın kendi demokrasisini kurduğunu belirten Sarıbal, “Öyle olmasa Kürt sorunu, laiklik sorunu bu noktada olur muydu? Bu dönem sadece 18 madde oylamadık. Bu ülke etnikçi, mezhepçi bir şeriat devleti mi olacak, yoksa barıştan, demokrasiden, laiklikten yana bir ülke mi olacak bunu oyladık” dedi.

KÜRTLERİN ÜLKENİN BATISIYLA BİRLEŞMESİ ENGELENİYOR

Genel Kurul'a katılan Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan ise 16 Nisan’dan önce eşitsiz bir referandum süreci, iktidar kazanamayınca da hileli bir oylama yaşandığını kaydetti. Doğan, “İktidar dahil herkes biliyor ki o sandıktan evet çıkmadı. Onlar da bunun için önümüzdeki dönem iktidarlarını daha fazla güçlendirmeye çalışacaklardır. Bu da daha fazla baskı ve sindirme politikası anlamına geliyor. Bunları yapabilmek için eli rahat mı? Değil. Bu kadar baskıya rağmen büyük kentler ve Kürt kentleri ‘evet’ demedi. İstatistiklere göre kadınların, gençlerin, işsizlerin çoğu ‘hayır’ dedi. 7 Haziran’da yarattığımız ortamdan, Kürtler ile batının birleşmesinden korktukları için Kürtlerin evet verdiği yalanıyla bu birleşme engellenmek isteniyor” dedi. (Ankara/EVRENSEL)