21 Nisan 2017 00:39

'Her zaman yaptıklarını yaptılar, çaldılar'

Bir dönem Ülkü Ocaklarının faaliyetlerine katılan genç işçi, YSK'yı protesto eyleminde referandum sonuçlarına dair düşüncelerini Evrensel'e anlattı.

Paylaş

Vedat YALVAÇ
İstanbul

Esenyurt Depo durağında bir araya gelen vatandaşlar, önceki gün mahalle aralarında gerçekleştirdiği yürüyüşle referandumda yaşanan şaibeleri protesto ettiler ve iptal edilmesini istediler. Çevredekilerin alkışlarla, tencere-tava çalarak destek verdiği eylemde daha önce Ülkü Ocaklarının faaliyetlerine katılan genç bir işçi de vardı. Bu onun ilk eylemiydi.

Eylemden sonra bir kahvede oturup sohbet ettiğimiz genç işçi, yaklaşık 400 kişinin çalıştığı, mutfak eşyası üreten Hisar fabrikasında çalışıyor. “Her zaman yaptıklarını yaptılar, oyları çaldılar” diyor. Fabrikada da hile yapıldığına ilişkin kanının çok yüksek olduğunu aktarıyor: “15 dakikalık molalarda ‘hayır’ diyenler evetçilere ‘Sizinkiler nasıl çaldı ama’ diye laf atıyorlar. Onlar da ‘Haklısınız, hoş olmadı’ diyerek cevap veriyor. Mahcup çoğu işçi. Tabii halen savunanlar da var ama büyük kısmı utangaç bir tavır içerisinde.”

Annesi “evet” babası ise “hayır” oyu kullanmış referandumda. Mahallede ‘evet’ oyu veren tanıdıklarının da yaşananlara tepki gösterdiğini belirterek, “Bizim mahallede bir abi var. Evet oyu kullandı. O da tepkili bu duruma. Demokrasi diyorlar ama ona uymuyorlar” diyor. 

‘HER ŞEY TEK ADAM İÇİN’

Genç işçi oylanan 18 maddelik anayasa paketinde işçiler için hiçbir şey olmadığını düşünüyor. “Her şey tek adam için” diyerek şunları söylüyor: “Bunlar hep patronlara çalışıyor. Patronlar bunlardan kepçeyle alıyor, bize kaşıkla veriyor. Hayrımıza bir şey yaptıkları yok. Babamın fabrikasında sendikalaşma nedeniyle 30 işçi işten çıkarılmış. Yeni işçi de almıyor. Gece 10.00’a kadar mesaiye bırakıyorlar babamları. Eve geliyor bitkin halde. Benim bir çok genç gibi üniversite hayalim vardı. Ama bir baktım babam sürekli borç içinde, sıkıntı içerisinde. Ben de ona destek olmak için çalışmak zorunda kaldım. Bir ay önce işten çıkarıldım. Günlerce stres içinde kaldım. Bu maddelerin hangi biri bizim bu dertlerimizi çözüyor? Babam da hiçbir partiyi tutmuyor. Ama o da az çok televizyondan gördükleri üzerinden ‘Bunun bize faydası yok’ diyor. Bir tek annem ‘evet’ dedi, o da Tayyip’i çok sevdiği için ikna olmadı.”

İŞÇİLER ORKESTRA GİBİDİR

İşçilerin gelecekleri için birlikte mücadele etmesi gerektiğini söyleyen genç işçi, “Şimdi ben az da olsa mücadele etmeye çalışıyorum. İleride en azından çocuklarıma sizin için bir şey yaptım diyebileceğim. Çünkü çocuklarım soracak ‘Benim için ne yaptın baba’ diye” diye konuşuyor. Sözlerini, “Bir abiden duymuştum, çok hoşuma gitmişti” dediği bir sözü aktararak bitiriyor: “İşçiler orkestra gibidir. Herkes ayrı ayrı çalarsa kulağa hoş ses gelmez. Ama birlikte çalarsa kulağa hoş ses gelir.” 

İŞÇİ İÇİN BİR ŞEY YAPMADIKLARI İÇİN AYRILDIM

Yaklaşık bir buçuk yıl Ülkü Ocaklarına gidip gelen genç işçi, oradan ayrılma gerekçesini şöyle anlatıyor: “Şimdi eyleme katıldık. Sen de gördün bir sürü TOMA ve polis gelmiş. 1 Mayıs’ta alanlara çıkanlara polis saldırıyordu. Görüyorduk. Ama o zamanlar böyle düşünmüyordum. Çünkü bize ‘Onlar komünist, terörist. Onlardan uzak durun’ deniyordu. Orada sorgulama diye bir şey yok. Ülkü Ocaklarında reisler var biliyorsun. Reise soru soruyorduk, cevaplamıyordu. Okuma günleri vardı. O zaman bizi bir odaya topluyorlardı. Kitapları herkes eline alıyordu. Bir fotoğraf çekildikten sonra herkes kitapları yerine koyuyordu. Göstermelik oluyordu her şey. İşçilerin onca hakkı gasbediliyor. Hiçbir şey demiyorlar. Böyle olunca kafama uymadı ben de bıraktım.”
Bu yıl 1 Mayıs’a katılmayı düşünüyor, şimdiden bunun heyecanını yaşadığını ifade ediyor. “Oradaki coşkuyu görüyor insan. En azından bizim de bir gücümüz var, diyebiliyor. Şimdi bunu hissedebiliyorum” diyor. 

ÖNCEKİ HABER

Güngör Gençay ve Ruşen Hakkı

SONRAKİ HABER

Anayasa değişikliği referandumu Beyaz Saray'da gündeme geldi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...