İngiltere'deki erken genel seçim kararı ve bazı gerçekler

Oktay ŞAHBAZ
Londra

İngiltere Başbakanı Theresa May bugün yerel saat ile 11’de yaptığı açıklama ile 8 Haziran 2017’de şok bir erken genel seçim kararı aldı. Daha önce kendisine defalarca sorulmasına rağmen Sağlam Dönem Seçim Kanunu Yasası'na dikkat çekerek, 2020’den önce asla genel seçim kararı vermiyeceğini söyleyen May, bu kararı ile herkesi şaşırttı.

10 Downing Street’de bulunan Başbakanlık Konutu önünde açıklama yapan May, erken seçim gerekçesi olarak Avrupa Birliği'nden ayrılma anlaşmaları ve pazarlık konusundaki fikir ayrılıklarını öne sürdü. May "Ülke bu konuda birlik ama parlementoda ayrışımlar var" diyerek kendince güçlü bir gerekçe vermeye çalıştı.

LİBERAL DEMOKRAT PARTİ KARARI DESTEKLEDİ

İngiltere’de erken bir genel seçimin yapılması için Sağlam Dönem Seçim Kanunu'na göre, milletvekillerinin 3'te 2’nin oyu gerekiyor. Bu durumda muhalefet milletvekillerinin onaylaması gereken yasa konusunda dikkat muhalefet parti liderlerine ve onların vereceği tepkiye çevrildi. Bu konuda ilk açıklamayı yapan Liberal Demokrat Parti lider Tim Farron, daha çok Avrupa Birliği pazarlıklarına değinerek, kendilerinin Avrupa Birliği'nde en iyi pazarlığı yapabileceklerini ve bu konuda genel seçime hazır olduklarını söyleyerek kararı destekleyeceklerini Twitter hesabı üzerinden duyurdu. 

İŞÇİ PARTİSİ’NDEN DE DESTEK GELDİ

Daha önce her koşulda genel seçime hazır olduklarını söyleyen İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn'nin tepkisi ne olacak diye beklenilirken resmi açıklama çok gecikmeden geldi. Jeremy Corby yaptığı yazılı açıklamada "Başbakanın halkımıza yeni bir hükümet kurmak için verdiği genel seçim kararını destekliyorum. İşçi Partisi ülkeye alternatif bir hükümet sunacak. Herkesin çıkarına oan bir ekonomi, daha iyi yaşam koşulları, sağlık ve eğitim için daha fazla bütçenin ayrıldığı bir sistem sunacağız. Son bir kaç haftadır bazı ilkelerimizi halkımız ile paylaşma fırsatımız oldu. Halkımıza, İşçi Partisi'nin nasıl sahip çıkacağını önümüzdeki günlerde seçim çalışmamız aracılığıyla göstereceğiz" diyerek seçim kararını parlementoda onaylayacağını duyurdu.  

THERESA MAY PARLEMENTODAKİ ÇOĞUNLUĞUNU ARTIRMAK İSTİYOR

Son dönemlerde yayınlanan bir kaç kamuoyu yoklamasında önde görünen Theresa May, öyle görünüyor ki, bu durumdan faydalanıp parlementodaki çoğunluğunu artırmak istiyor. Her ne kadar hükümet ve başbakan bu seçimlerde Avrupa Birliği tartışmalarını öne çıkarmak istese bile kısa dönemde sosyal medya ve diğer medya araçları üzerinden belirtilen söylentiler, seçimin sadece bunun ile sıkıştırılmayacağını gösteriyor. Başta sendikalar ve kampanya grupları olmak üzere, iktidarda olan Muhafazakar Parti ve muhalefetteki Liberal Demokrat Parti'nin dışındaki tüm partiler özellikle tasarruf politikalarına dikkat çekerek sağlık, eğitim, emeklilik, işsizlik ve yaşam kalitesi konularına dikkat çekiyor. İngiltere’de son 7 yıldır hayata geçirilen tasarruf politikaları ve kesintiler sonucu sağlık, eğitim, konut ve iş konusunda milyonlarca kişinin büyük zorluklar çekmesi ve yaşam koşullarının kötüleşmesi, bu seçimin sadece Avrupa Birliği pazarlıklarına sıkıştırılamayacağıdır.

Bugün Kraliçe ile görüşen başbakanan Theresa May, yarın erken genel seçimi yasalaştırmak için parlementoya götürecek. Son dönemlerde gerek Avrupa Birliği referandumu gerekse de diğer seçimlerde günah keçisi ya da seçim yatırımı olarak kullanılan İngiltere’de yaşayan göçmen toplumların bu seçimlerde daha aktif bir rol oynamaları bekleniliyor. Başta ırkçı ve göçmen karşıtı söylemler olmak üzere daha iyi sağlık, eğitim, konut, iş ve emeklilik hakkı gibi ortak talepler doğrultusunda mücadele yürütmek önümüzdeki dönem işçi ve göçmen halklar için önemli olacak.