18 Nisan 2017 00:40

Umuda yolculuk başlıyor

Önder Karakaya, Avrupa basketbolunda yaşanan haftayı değerlendirdi.

Paylaş

Önder KARAKAYA

Avrupa basketbolunda heyecanın zirve yaptığı akşamlara nihayet ulaşıyoruz. Euroleague’de bu sezon değişen format neticesinde 30 maç haftasından oluşan bir normal sezon sürecini geride bırakan takımlar için asıl anlam ifade edecek bölüm şimdi başlıyor. Bu akşam CSKA Moskova-Baskonia serisiyle açılacak fikstür 2 hafta boyunca birbirinden çetin yüzleşmelere sahne olacak. 8 dev ekibin bulunduğu play-off serilerinde Türkiye’den de 3 takım yer alıyor. Normal sezonu 5. sırada noktalayan Fenerbahçe’yi Panathinaikos engeli beklerken 6. basamağın sahibi Efes’in rakibi Olimpiakos olacak. 8. basamaktan play-off turuna dahil olan Darüşşafaka Doğuş ise Real Madrid’e diş geçirmeye çalışacak.

OBRADOVIC ATİNA’DA İLK PEŞİNDE

Bu 3 ekipten ilk parkeye çıkacak olan Fenerbahçe’nin serisinde bizleri nelerin beklediğine dair her sohbette akla gelen birinci isim Zeljko Obradovic oluyor. Aslında bu çok normal çünkü Obradovic’in ismini tarihe en derin kazıdığı kulüp Panathinaikos. Yoncalar’ı tam 5 kez Avrupa’nın zirvesine taşıyan Obra için duygusal bir seri olacağı aşikar. Sarı-lacivertli ekibin başına geçtikten sonra Atina’ya 4 kez gelen tecrübeli başantrenör buradan bir türlü istediğini alamadı. Ancak bu kez OAKA’da en az 1 müsabaka kazanmak zorunda. Aksi halde bu, Fenerbahçe’nin şampiyonluk parolasıyla girdiği sezona Final Four göremeden veda etmesi anlamına gelir. 

Koçun bu özel durumu haricinde seriye etki edecek pek çok değişken var kuşkusuz. Oyun kurucu ve pota altı eşleşmelerinde kimin hükmünün geçeceği kritik öneme sahip. Birleşik Devletler düellosunda Mike James ile Bobby Dixon, Yunanistan rekabetinde ise Nick Calathes ve Kostas Sloukas takımlarına yardımcı olmaya çalışacak. Pota altında Singleton-Udoh kapışmasından kemik sesleri gelmeye namzet. Veteran Bourousis’in devreye girmesini önlemekse Fenerbahçe için belki de en hayati nokta olacak. Öte yandan, karşılaşmanın kilit adamı kesinlikle Bogdan Bogdanovic. PAO’nun sert savunması karşısında zaman zaman yaşanabilecek tıkanıklıklarda bireysel sorumluluk alacak vasıflara fazlasıyla sahip olan Bogdan’ın gününde olması çok şeyi değiştirebilir.

OLIMPIAKOS’UN BİLEĞİ BÜKÜLMÜYOR

Yarın parkeye çıkacak Efes’e doğru yüzümüzü çevirdiğimizde güç bir göreve yol aldıklarını görüyoruz. Lacivert-beyazlılar saha dezavantajını bertaraf ederek Olimpiakos’u eleme arzusunda olacak. Ancak bu hiç kolay değil. Yunanistan temsilcisi 2011’den bu yana evinde play-off maçı kaybetmiyor. Aslına bakılırsa Efes Pire’ye formda geldi. Sezon başından bu yana belki de en iyi basketbollarını oynadıkları dönemdeyiz. Şayet ev sahibi avantajı Perasovic ve talebelerinin elinde olsaydı, bu serinin favorisi Efes olabilirdi. Bu tarz bir deplasmanda sürpriz yapmak istiyorsa, Efes’in mutlaka Derrick Brown ve Tyler Honeycutt gibi istikrarsız isimlerinden ekstra katkı alması gerekiyor. Bu seviyede “Kırmızılar”ı evinde alt etmenin sıradan performanslar eşliğinde mümkünatı yok.

DAÇKA SÜRPRİZ PEŞİNDE

Yarın gece son olarak sahne alacak Darüşşafaka Doğuş, İspanya’nın başkentine misafir oluyor. 5 maç üzerinden oynanan ve 2-2-1 şeklinde icra edilen çeyrek final serisinin ilk 2 maçı Madrid’de oynanacak. Daçka’nın hedefi bu karşılaşmalardan 1 tanesinde sürpriz yaparak seriyi İstanbul’a 1-1 eşitlikle getirebilmek. Real Madrid gibi bir dev karşısında bunu başarabilmek elbette güç. Ancak yeşil-siyahlıların elinde Wanamaker, Wilbekin ve Anderson gibi patlamaya hazır bombalar mevcut. Özellikle Floridalı Wilbekin çıkıp tek başına Madrid’de bile maç alabilecek bir potansiyel enerjiye sahip. Tabii aynı zamanda Real Madrid cephesindeki bazı kritik isimlerin de tutuk gününe denk gelebilmek önemli. Eflatun-beyazlıların aklına soru işareti sokabilirse Daçka’nın ilk maçta sürpriz yapabilme ihtimalini pek çok otoritenin umduğundan yüksek görüyorum. Madrid’den zaferle dönmek Yunanistan’da maç kazanmaktan daha zor değil. David Blatt gibi özel bir hoca takımın başındaysa umut her daim vardır.

YİNE FİNAL YİNE HÜSRAN

Kadınlar cephesiyle finali yapalım. Yakın Doğu Üniversitesi beklentileri karşılayarak Eurocup’ta mutlu sona ulaştı. İki maçlık finalin rövanşının son periyoduna girilirken kupayı Kayseri AGÜ’ye teslim etme riskiyle ciddi olarak yüzleşen Yakın Doğu, 10 dakikalık belirleyici sekansta verdiği reaksiyonla şampiyonluğa ulaşmayı bildi. Euroleague finalindeyse bir Fenerbahçe klasiğine tanıklık ettik. Final Four yarı finalinde Ekaterinburg gibi dev bir rakibi alt ederek muazzam bir işe imza atan sarı-lacivertliler, şampiyonluk için karşılaştığı Dinamo Kursk önünde son çeyrek kontak kapatınca hüsran yaşadı.

Önümüzdeki salı gününe dek, Theo Papaloukas soğukkanlılığında kalmanızı dilerim. Mümkün mertebe olumlu bir hafta sizlerle olsun.

ÖNCEKİ HABER

Şampiyonlar Ligi’nde yarı finalistler belli oluyor

SONRAKİ HABER

Bisikletleri sakladığınız yerden çıkarın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...