TBB: AYM oda seçimlerinde dahi mühürsüz oyu geçersiz sayıyor

TBB’den yapılan açıklamada AYM’nin meslek odalarının seçimlerinde dahi mühürsüz oy pusulalarının geçersiz saydığını belirterek ‘YSK’nin kararı hukuksuzdur’ dedi.

Türkiye Barolar Birliği (TBB) tarafından yapılan açıklamada Anayasa Mahkemesinin meslek odalarının seçimlerinde dahi mühürsüz oy pusulalarının geçersiz saydığını belirterek ‘YSK’nın emredici bu kanun hükmünü herhangi bir gerekçeyle görmezden gelmesi hukuka uygun olamaz’ dedi.

TBB’nin yaptığı açıklamada sandık güvenliği merkez kurulduğu belirtilerek “Halk Oylamasına sunulan değişikliğin hukuk düzenimizi bütünüyle etkileyecek olması, dolayısıyla böyle bir değişikliğin tam anlamıyla güvenilir bir oylama sonucunda yapılmasındaki üstün kamu yararını dikkate alarak, hukukun üstünlüğünü korunması görevimiz çerçevesinde Türkiye Barolar Birliği’nde Sandık Güvenliği Merkezi kurduk. Konunun uzmanı meslektaşlarımız eliyle, vatandaşlarımızdan gelen soruları telefonla cevapladık, barolarımızı sorunlarla ilgili bilgilendirdik” denildi.

‘YSK KANUN HÜKMÜNE RAĞMEN KARAR ALDI’

Referandum günü, Türkiye’nin pek çok ilinden gelen telefonların büyük bir kısmının, mühürsüz oy pusulası şikâyetlerini içerdiği belirtilen açıklamada “Avukatlarımızın bu durumda hukuki tavsiyesi, sandıklar açıldığında bu hususun tutanakla tespit edilmesi idi. Çünkü 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun’un emredici 101.maddesinin 1.fıkrasının 3.bendi uyarınca, mühürsüz oy pusulaları geçersizdir.
Kanunun bu çok açık hükmüne rağmen, oylama devam ederken, “mühürsüz oy pusulalarının dışarıdan getirildiğinin kanıtlanamadığı hallerde, bu pusulaların geçerli olacağı”na karar verildiği, YSK’nın web sayfasına atıf verilerek basın-yayın organlarınca duyuruldu” denildi.

‘YSK, OY PUSULALARINA MÜHÜR BASILMASINI SAHTE OYA KARŞI TEDBİR OLARAK AÇIKLAMIŞTI’

YSK’nin sadece birkaç saat önce, oy pusulalarına mühür basılmış olmasının sebebini “oylamada sahte oy pusulası kullanımını engellemek” olarak duyurduğuna dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi: “YSK’nin bu kararının sonucu olarak; dışarıdan sahte oy pusulası getirilip getirilmediğini kanıtlama imkânı kalmamıştır. Çünkü bir oy pusulasının dışarıdan getirilmiş olduğunun yegâne kanıtı, pusulada mührün bulunmamasıdır. Nitekim Anayasa Mahkemesi’nin 06/02/2014 tarih ve 2013/3912 numaralı bireysel başvuru üzerine verdiği kararında, meslek odalarının seçimlerinde dahi mühürsüz oy pusulalarının geçersiz olacağından söz edilmektedir. Şu halde YSK’nın emredici bu kanun hükmünü herhangi bir gerekçeyle görmezden gelmesi hukuka uygun olamaz”

‘YSK’NİN HUKUKSUZ KARARI İLE BİRÇOK SANDIKTA TUTUNAK TUTULMADI’

Oylama devam ederken kanuna aykırı olarak verilen karar sebebiyle, mühürsüz oy pusulası kullanıldığına dair tutulması zorunlu olan tutanakların çoğu sandıkta tutulmadığı vurgulanan açıklamada “Çünkü bu hukuka aykırı karar ile sandık kurulları, mühürsüz oy pusulası kullanılmasının usule uygun olduğuna dair hatalı bir kanaate sevk edilmişlerdir. Yine basın aracılığıyla edindiğimiz bilgilere göre, pek çok sandıkta, oylama bittikten sonra, mühürsüz pusulaların arkası, sandık kurullarınca mühürlenmiş, gerekçe olarak da YSK’nın söz konusu kararı gösterilmiştir” denildi.

‘ANAYASA’NIN 79.MADDESİNİN İÇİ, YSK TARAFINDAN BOŞALTILMIŞTIR’

YSK’nin, kanuna aykırı duyurusunun hem usulsüzlüğe hem de usulsüzlüğün ortaya çıkmasını sağlayacak tutanakların tutulmamasına neden olduğu dile getirilen açıklamada şöyle denildi: “Seçimlerin yargı güvencesinde yapılacağına ve bunun sağlanmasından da YSK’nın sorumlu olacağına dair Anayasa’nın 79.maddesinin içi, maalesef bizzat YSK tarafından boşaltılmıştır.
Bu durumda halk oylamasının sonucunu, mühürsüz oy pusulası kullanılmasından daha da ağır olarak, YSK’nın söz konusu hukuka aykırı kararı etkilemiştir. YSK’nın yapılan itirazları değerlendirirken, Anayasa madde 79 ile kendisine yüklenen sorumluluğun gereğini yerine getirmesini umuyor ve diliyoruz. Aksi takdirde seçimlerin yargı güvencesinde yapıldığından, adil olduğundan ve sonuçların güvenilirliğinden, kısacası hukukun üstün olduğu demokratik bir devlet düzeninden söz edilmesi mümkün olmayacaktır. Üzüntümüz, halk oylamasının sonucuna ilişkin değil, sonucu etkilemeye elverişli açık ve ağır hukuka aykırılıkların görmezden gelinmek istenmesine ilişkindir.” (HABER MERKEZİ)