Savcı da KESK’lilere grevi sordu

KESK içindeki sendikal anlayışlardan biri olan Demokratik Emek Platformu’nun KCK yapılanması olduğu iddiasıyla Pazartesi günü başlatılan operasyon kapsamında gözaltına alınanlardan 35’i savcılıkta ifadeleri alınmak üzere Ankara Adliyesi’ne getirildi. Adliye’ye getirilenlerin büyük çoğunluğunun operasyon kapsamında Ankara’da gözaltına alınanlar olduğu belirtilirken, aralarında KESK Genel Başkanı Lami Özgen’in de bulunduğu 16 kişinin ise emniyette olduğu ve gözaltı sürelerinin de 24 saat uzatıldığı öğrenildi. Emniyettekilerin yarın Adliye’ye getirilmesi bekleniyor.

YAKINLARI YALNIZ BIRAKMADI

KESK’liler Adliye’ye getirildiği sırada çevik kuvvet polislerinin geniş önlemler alması dikkat çekerken, gözaltındakilerin getirildiği iki polis otobüsünü görüntülemek isteyen basın mensupları da zaman zaman zor anlar yaşadı. Gözaltındaki KESK’liler polis araçlarından indirildikleri sırada, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Direne direne kazanacağız” sloganları attı. Gözaltındakileri yakınları ve KESK’li arkadaşları “Onurumuzsunuz” diye Adliye’ye uğurladı. Gözaltındakilerin Adliye’nin penceresinden el sallamaları üzerine aileleri zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadı.

SENDİKACIYA SORULMAYACAK SORULAR

Gözaltındaki KESK’lilere savcılıkta sorulan sorular, emniyettekileri aratmadı. Çoğunluğu sendika yöneticisi olan kamu emekçilerine “Neden sendika toplantılarına katıldın?​”, “Neden greve çıktınız?​”, “Bordro yakılan eylemde neden bulundunuz?​” gibi komedi filmlerini aratmayan sorular soruldu. Yine gözaltındakilere “Neden sendikalısınız?​” diye sorulması dikkat çekerken, sendikacılara neden Halkların Demokratik Kongresi (HDK) içinde yer aldıkları soruldu.

ADLİYE ÖNÜNDE EYLEM

Türkiye’nin çeşitli illerinden Ankara’ya gelen KESK üyeleri de sabah saatlerinden itibaren Adliye önünde toplandı. Gözaltındaki sendika yöneticileri ve arkadaşlarının fotoğraflarını taşıyan kamu emekçileri, AKP hükümetinin baskıcı politikalarına boyun eğmeyeceklerini sloganlarla ifade etti.

Adliye önünde bekleyen KESK’lilere TMMOB, DİSK, TTB, PSAKD, İHD, ÇHD yöneticileri ile Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve milletvekilleri, HDK Yürütme Üyesi ve İstanbul Milletvekili Levent Tüzel de destek verdi.

‘ELİMİZE SİLAH MI ALDIK?​’

Burada açıklama yapan KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, “Kendinden olmayan herkese kin duyanlar, emek ve demokrasi güçlerini boğmaya çalışıyor” dedi. AKP hükümetinin emek düşmanlığı konusunda 12 Eylül zihniyetini bile geride bıraktığını kaydeden Tombul, “Gözaltına alınan arkadaşlarımızın ortak noktası daha önce gözaltına alınan, tutuklanan arkadaşlarımız gibi, yıllardır kamu emekçileri mücadelesinin içinde kararlılıkla yer almaları ve Kürt olmalarıdır. AKP, kendisi gibi düşünmeyen Kürtlerin siyaset yapmasına tahammül edemediği gibi sendikacılık yapmasına da tahammül edemiyor. AKP iktidarı açıkça ‘en iyi Kürt cezaevindeki Kürttür’ diyor” dedi.

“Biz elimize silah mı aldık?  Kime şiddet uyguladık? Kimi linç ettik? Nereyi kundakladık? Savaş çığırtkanlığı mı yaptık? Hırsızlık mı yaptık? İhaleye fesat mı karıştırdık?​” diye soran Tombul, KESK’in sendikal mücadeleyi demokrasi ve özgürlük mücadelesinin bir parçası olarak gördüğü için emek ve halk düşmanlarının hedefinde olduğunu söyledi. Demokratik kitle örgütü ve siyasi parti temsilcileri de yaptıkları açıklamalarda KESK’in yanında olmaya devam edeceklerini söylediler. (Ankara/EVRENSEL)

MECLİSTEN 'KESK'LİLERİ SERBEST BIRAKIN' SESİ

Tüzel, Meclis Genel Kurulunda söz alarak, 300 bine yakın üyesi olan KESK Genel Başkanı Lami Özgen ve bağlı sendikaların yöneticileri hakkında KCK soruşturması başlatılmasını eleştirdi.

Emeğe, demokratik haklara, barış isteklerine karşı yeni bir siyasi saldırının söz konusu olduğunu vurgulayan Tüzel, “Bu insanlar, yıllardır kamu emekçilerinin grevli toplu sözleşmeli sendikal hakkı talebiyle mücadele verdikleri, AKP Hükümetinin emekçilere karşı politikalarına direndikleri için bütün muhalif güçler gibi özel görevli mahkemelerin terör suçlamasıyla karşılaşmıştır” dedi.  Kamu emekçilerinin, savaşın, emeğin haklarına ve insan onuruna saldırı, yaşam hakkı başta olmak üzere temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldırmak olduğunu bildiği için barıştan ve halkların kardeşliğinden yana olduklarını hatırlatan Tüzel, “Yaradılanı Yaradandan ötürü severim” diyenler Kürtleri, sendikacıları, yazarları, gazetecileri, insan haklarından söz edenleri sevmemekte, düşman görmektedir” dedi. AKP Hükümetinin, devletin bu baskıları olduğu sürece barışı kazanmanın mümkün olmayacağını belirten

Tüzel, gözaltındaki sendikacıların serbest bırakılmasını, baskıların son bulmasını istedi. (Ankara/EVRENSEL)