17 Nisan 2017 01:07

İş kazalarının boyutları bilinen çok ötesindedir

14 Ocak’ta hayatını kaybeden Prof. Dr. Gürhan Fişek’in Çalışma Ortamı dergisinde yayınlanan son yazısı KHK kıyımı ile ilgili.

Paylaş

14 Ocak’ta hayatını kaybeden Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Çalışma Ekonomisi Bölümü hocalarından Prof. Dr. Gürhan Fişek’in yayın hayatına başlattığı Çalışma Ortamı dergisi 26, emekçiler ve çalışan çocuklar üzerine çalışmalar yürüten Fişek Enstitüsü ise 36 yaşına girdi. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin anlatıldığı dergide Prof. Dr. Fişek’in ölmeden önce kaleme aldığı bir yazısı da yer alıyor. Fişek, yazısında son yaşanan KHK kıyımına ilişkin notlar düşüyor.  

İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanında yürüttüğü çalışmalarıyla bilinen Prof. Dr. Gürhan Fişek ve arkadaşlarının emeğiyle 1986 yılında kurulan Fişek Sağlık Hizmetleri ve Araştırma Enstitüsü 36’ıncı yaşına girdi.  Enstitünün kurulduğu yıldan bugüne amacını, Gürhan Fişek’in babası Prof. Dr. Nusret Hasan Fişek’in, Türkiye tıp tarihine kazandırdığı, toplum hekimliği felsefesini zenginleştirmek, bunu uygulamalarla besleyerek yaşatmak olarak açıklıyor. Enstitünün, işçi sağlığı ve iş güvenliği (İSG) temalı 1992 yılı Mart ayında yayın hayatına başlayan Çalışma Ortamı dergisi de bu yıl 26’ıncı yaşını kutluyor. 

ÖNLENEBİLİR!

Derginin yıl dönümünde çıkan Mart-Nisan sayısında, böyle bir dergiye neden ihtiyaç duyulduğu anlatılıyor. Türkiye’deki işçi sağlığı iş güvenliğinin bugünkü düzeyinden çalışanların zararlı çıktığı belirtilirken, “Çünkü sağlıkları bozuluyor ve uygun çalışma ortamından yoksun kalıyorlar. Bugün ülkemiz iş kazalarında dünya sıralamasının en başlarında yer almaktadır. Meslek hastalıklarında ise, bir çok olgu, teşhis bile edilemeden, hastane koridorlarında kaybolmaktadır. Sonuçta insan gücümüz, hesapsızca tüketilmektedir. Önlenebilir olduğu halde ortaya çıkan iş kazalarıyla meslek hastalıkları, bir ihmalin sonucudur, boyutları bilinen ve sezilenin çok ötesindedir. En azından bu olgu yalnızca etkilenen işçinin zararı olmakla kalmıyor; aynı zamanda yakın çevresini de önemli ölçüde etkiliyor” deniyor. 

Derginin son sayısında, Türkiye’nin ekonomik gelişkinlik düzeyiyle orantılı İSG olmadığına ve bu yönden  yönünden suskunluk olduğuna dikkat çekilirken, çözüm önerisi de sunuluyor: “Çözüme yönelik adımların atılmamış olması, bizleri karamsarlığa ve sanki ‘çözümsüz’ bir olgu ile karşı karşıyaymışız izlenimine itmektedir. Bu kısır ortamı aşabilmenin ilk adımı, bu alanda çalışanların (işyeri işçi temsilcileri, işyeri hekimleri, iş güvenliği uzmanları, idari işler görevlileri, işyeri hemşire -sağlık memurları, sağlıkçı işçiler, işverenler), kamu denetim elemanlarının ve ilgi duyanların, sorunların üzerine hep birlikte eğilmeleridir.” Dergide, İSG konusunda herkesin katkısıyla bir “haberleşme”, “bilgi-deneyim alışverişi” ve “iletişim ortamı” yaratmaya çalışıldığı ifade edilirken, İSG’ye ilgi gönül veren gençlere de çağrı yapılıyor: “Genç arkadaşların yazıları için ‘Genç Kalemler’ başlıklı bir bölüm oluşturmayı ve bu bölümde yazısı basılacak arkadaşlarımıza, karınca kararınca, teşvik amaçlı bir miktar telif ücreti ödemeyi planlıyoruz.”

Derginin bu sayınsında, 14 Ocak 2017 tarihinde hayata gözlerini yuman Prof. Dr. Gürhan Fişek’in  henüz daha doçent doktorken Mayıs 1992’de kaleme aldığı “Güvence ve Sağlık” başlıklı yazısı yer alıyor. Derginin her sayısında olduğu gibi insanlığa yaptığı katkılarıyla unutulmayan isimler portreler köşesinde bu sayıda da işleniyor. Bu sayıda Prof. Dr. Gürhan Fişek’in ölmeden önce son yazılardan birisi olan Prof. Dr. Walter Ruben’in portresi yer alıyor. Fişek, Hitler zulmünden kaçarak Türkiye’ye sığınan Ruben’in sürgün gittiği Kırşehir’de yaptıklarını aktarıyor. Ruben’in “Anadolu’da Küçük Bir Eskiçağ Şehri: Kırşehir” başlıklı yayını hakkında bilgi veren Fişek, “Kırşehir’in tek tek mahallelerinden, el zanaatlarına; ziraatten mülkiyet ilişkilerine; işçilerin durumundan kadınların konumuna; eğitimin sını?ar arasındaki farklılığından, Kırşehir Gazetesi’ndeki düşünsel canlılığa; çocuk masallarından, çocukların meslek seçimine kadar ayrıntılı bir proflini çıkardı” diyor ve Ruben’in sosyalist düşüncede olduğuna dikkat çekiyor. Fişek’in görüşüne göre Ruben, eğitim konusunu incelerken, “yoksulların eğitimi” ve “orta ve üst sınıfın eğitimi” ayırımını getiriyor; çalışanları incelediği bölümde, “işçiler ve yoksullar” için ayrı bir başlık açıyor ve ziraat konusunu incelerken “mülkiyet ilişkileri”ni en başa oturtuyor.

AYDINLAR HEP KIYIMA MI UĞRAYACAK

Prof. Dr. Fişek’e göre Ruben, Türkiye akademisine büyük katkıları olmuş bir insan. Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nin kuruluşunda yer alan Ruben, Türkiye Üniversitelerinde Hint Kültür ve Halk Bilimleri’nin akademik düzeyde ele alınmasını sağladı. Ancak, 1947 yılında yaşanan akademik kıyımdan Behice Boran, Pertev Naili Boratav, Niyazi Berkes ve Muzaffer Şerif gibi öğretim üyeleri üniversiteden uzaklaştırılırken, Ruben de bundan nasibini aldı. Fişek, Türkiye’nin ilerici-gerici güçleri arasındaki kıyasıya mücadele sonucunda, değerli akademisyenlerin üniversiteden uzaklaştırıldığını, üniversite bütçesine kadro konulmayarak 5 Almanca konuşan mülteci profesörler arasında Ruben’in de olduğunu belirtiyor. Fişek, Ruben’in bilim için  mücadelesinde kazananın ve yitiren kim olduğunu sorgulayarak, “Çektiği üzüntülere ve yaşadığı kızgınlıklara karşın, hep kazanana oldu; bugün bile ayakta kalmayı sürdürdü. Ruben’in birikimlerinden ve değerlerinden yeterince yararlanamayan ülke var” diyor. 

KIYIMA MESAJ 

Akademide yaşanan sok KHK kıyımdan sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde ders vermeyi bırakan Fişek, dergideki yazısında ders vermeyi neden bıraktığına açıklayacak bir mesaj niteliğinde ifadeler kullanıyor: “Özerk üniversiteyi savunmak için en büyük mücadeleyi, (11947 yılında) Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Dr. Tevfk S. Sağlam ve Kurulda Ankara Üniversitesi temsilcisi olan Prof. Dr. Hirsch verdi. Üniversite yönetimi bu konuda ödün vermedi. Özerk üniversitenin tüm direnişine, üniversitenin iç disiplin mekanizmalarını kullanılmamasına karşın, bazı milletvekilleri, ‘solculuk yaftası ile’ sürdürdükleri mücadelede, TBMM’de Bütçe Kanunu’nu kullanarak amaçlarına eriştiler.”  

Çalışma Ortamı dergisinin okumak isteyenler, ücretsiz olarak, http://calismaortami.fisek.org.tr/ adresinden derginin pdf’sine ulaşabilir. Derginin basılı halini almak için ise Ankara’da Selanik Cad. 52/4’de bulunan Çalışan Çocuklar Vakfı’na gidilebilir. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Zorla müdahale insan haklarına aykırı

SONRAKİ HABER

1 Mayıs’a, komiteleri oluşturarak taleplerle hazırlanılmalı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...