KESK'lilere ilginç soru: Neden grev yaptın?

Gözaltına alınan ve aralarında KESK Genel Başkanı Lami Özgen’in de bulunduğu sendikacıların emniyette ifadeleri alınmaya başlandı. Ancak kaç KESK’linin gözaltına alındığı konusunda hâlâ net bir bilgi yok. Haklarında gözaltı kararı bulunan 58 KESK’liden Civan Yıldırım, Raşit Sümbül ve İzzettin Ekin’in sağlık sorunları nedeniyle gözaltına alınmadıkları bilinirken, evlerinde arama kararı bulunan 14 kişiden kaçının gözaltına alındığı konusunda net bir bilgi bulunmuyor. Ciddi sağlık sorunları bulunan KESK Eski Genel Sekreteri ve Eğitim Sen Diyarbakır Şube Başkanı Kasım Birtek’in ise başvurulara rağmen gözaltında tutulduğu öğrenildi.

Ankara’da gözaltına alınanların emniyette ifadelerinin alınmasının ardından bugün Adliyeye getirilmeleri bekleniyordu. Bu nedenle sabah saatlerinden itibaren gözaltına alınanların yakınları ve çok sayıda KESK’li kamu emekçisi Ankara Adliyesi önünde toplandı. Ancak gözaltındakiler Adliyeye getirilmedi.

SEN MİSİN BORDRO YAKAN

Öğlen saatlerinde Adliye önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya TMMOB, TTB, EMEP, CHP, BDP, ÖDP, ESP yöneticileri de destek verdi. Burada konuşan KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, gözaltındaki arkadaşlarına emniyette 21Aralık 2012’de gerçekleşen greve neden katıldıklarının sorulduğunu söyledi. Söz konusu grev KESK’in çağrısıyla yapılmıştı. Aynı gün sağlık örgütleri de greve çıkmışlardı. Durumu bir komedi olarak nitelendiren Tombul, benzer şekilde KESK üyelerinin toplusözleşme yapılmadığı için zamsız maaş almalarını bordro yakarak protesto ettikleri eylemin de gözaltındakilere sorulduğunu bildirdi.

‘BU BÖLÜCÜLÜK DEĞİL DE NE?​’

Tombul, tutuklu KESK’li kadınlara destek için yapılan eylemde, “AKP’ye teslim olmayacağız” sloganı atılmasının da arkadaşlarına sorulduğuna dikkat çekti.

Gözaltına alınan sendikacı arkadaşlarının tamamının aynı zamanda Kürt emekçiler olduğuna dikkat çeken Tombul, “Seçilen sendika yöneticilerini etnik kimliğine bakarak cezaevlerine atmak bölücülük değilse, nedir bölücülük” diye hükümete seslendi.  Tombul, bugün saat 09.00’dan itibaren Türkiye’nin çeşitli illerinden gelecek üyeleriyle birlikte Ankara Adliyesi önünde olacaklarını duyurdu.

‘ŞİMDİ KESK’Lİ OLMA ZAMANI’

Türk Tabipleri Birliği Başkanı Eriş Bilaloğlu, KESK’in emeği ve halkların kardeşliğini savunan bir örgüt olduğunu, iktidarın da tam da bu nedenle KESK’i hedef aldığını kaydetti. Bilaloğlu “Şimdi KESK’li olma zamanı” derken, TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı da ülkenin yüz akı sendikacıların yanında olmaya devam edeceklerini söyledi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Basın-İş Genel Başkanı Yakup Akkaya ise, AKP hükümetleri döneminde Türkiye’nin “Özgürlük ve demokrasiden nasibini almadığını” söyledi. Hakkını arayan emekçilerin önce cop ve gazla, ardından tutuklamalarla sindirilmek istendiğini kaydeden Akkaya, emek örgütlerini yalnız bırakmayacaklarını söyledi.

‘SİYASET YAPMA, SENDİKACILIK YAPMA, SOKAĞA ÇIKMA’

EMEP Genel Başkan Yardımcısı Fevzi Ayber de, hiçbir sendikanın kendini bu saldırıdan yalıtamayacağını, çünkü saldırının hak alma mücadelesi veren tüm güçlere dönük olduğunu söyledi. Saldırının ikinci hedefinin de Kürt emekçiler olduğunu belirten Ayber, “Kürtlere ‘sen siyaset yapma, sendikada yönetici olma, sokağa çıkma’ deniliyor. Şimdi birlikte mücadeleyi örme zamanıdır” dedi.  BDP Ankara İl Eş Başkanı Ahmet Aday da, topyekün bir saldırıyla karşı karşıya kaldıklarını belirterek, buna karşı topyekün bir mücadele yürütmek gerektiğini söyledi. ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Önder İşleyen de, AKP Hükümetinin bu zulmüne karşı emekçilerin ve ezilenlerin birlikte mücadele yürütmesi gerektiğini söyledi. (ANKARA)

ALMANYA’DAN KESK’E DESTEK AÇIKLAMASI

Almanya Eğitim ve Bilim Sendikası (GEW), KESK yönelik saldırıları protesto etti. GEW Başkanı Ulrich Thöne, Frankfurt’ta yaptığı açıklamada, KESK’in ve Eğitim Sen’in mücadeleci ve demokrat geleneğine dikkat çekerek, “Bütün tutukluların serbest bırakılmasını, insan ve sendikal haklara saygı gösterilmesini ve mücadeleci sendikacılara yönelik insanlık dışı mahkeme kararlarının kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi. Türkiye’de sendikacılara ve sendikal örgütlenmelere yönelik saldırıların ilk kez yaşanmadığını belirten Thöne, “Kardeş sendikamız askeri yönetim döneminde de sürekli hedef halindeydi. Başbakan Erdoğan’ın yönettiği AKP Hükümeti’nin eğitim politikalarına eleştirel yaklaşan ve özelde zorunlu din dersine karşı çıkarak laik bir eğitimden yana tutum alan Eğitim Sen’in Kürt azınlığın çocuklarına anadilde eğitim verilmesinden yana olması hükümetin gözünde bir dikendi” dedi.

DİDF’TEN DAYANIŞMA ÇAĞRISI

Almanya Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF), KESK ve ona bağlı sendikalara yönelik yapılan operasyonu ve çok sayıda sendikacının gözaltına alınmasını protesto etti. Almanya’daki sendikacılara operasyona karşı KESK ve diğer sendikalarla uluslararası dayanışma çağrısında bulundu.  DİDF açıklamada şöyle denildi: “AKP Hükümeti, kendisini eleştiren güçlere yönelik başlatmış olduğu saldırıların hedefine bir kez daha emekten ve demokrasiden yana sendikalar ve sendikacıları koydu. Kısa bir süre önce THY grevini yasaklayarak Hava-İş’e baskı yapan hükümet, şimdi de KESK içindeki Kürt kökenli sendikacıları hedef aldı.” (Köln/EVRENSEL)