Hakim, Yüksekdağ'ın sözünü kesti, vekili salondan çıkardı
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın Ankara'da görülen davasında İsveçli parlamenter hakim tarafından dışarı çıkarıldı.

Tamer Arda ERŞİN
Ankara
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davasını izleyen İsveç Sosyal Demokrat Partisi Milletvekili Anders Österberg, mahkeme başkanı tarafından salondan çıkarıldı. Hakim Österberg'in salondan çıkarılmasını “Parlamenter olduğunu iddia eden yabancı bir erkek şahıs” diye zapta geçtirdi. Davada savunmasını yapan Yüksekdağ ise “Dünyada seçilmiş milletvekillerinin tutuklanması sadece diktatörlüklerde olur” dedi. Referanduma da değinen Yüksekdağ, "Ülkenin yarısı terörist ilan ediliyor. Bir ülkede milyonlarca insana terörist deniliyorsa, o ülkede halkın demokratik bir biçimde yönetilememesi sorunu vardır” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında yabancı bir basın organına yaptığı açıklama nedeniyle açılan davanın Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmasında uluslararası heyet krizi yaşandı. Davaya izlemek üzere Fransa Komünist Partisi, Fransa Kürt Dostluk Derneği, İsveç Sosyal Demokrat Parti, PES, Die-Linke ve Dünya Kadın Konferansı'ndan heyet katıldı.
Heyetten İsveç Sosyal Demokrat Partisi Milletvekili Anders Österberg, mahkeme salonunda fotoğraf çektiği gerekçesiyle hakim tarafından salondan çıkarıldı. Yüksekdağ'ın avukatlarının mahkeme hakimine “Türkiye'deki kuralları bilmiyor, uyarabilirdiniz” itirazlarına hakim, “Avrupa'da bunu yapabiliyor mu, yapamıyor” dedi Hakim, Österberg'in salondan çıkarılmasını “Parlamenter olduğunu iddia eden yabancı bir erkek şahıs duruşma salonundan çıkarıldı” diye zapta geçtirdi.
Parlamenter krizinden sonra HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksedağ, SEGBİS sistemiyle savunmasını yaptı. Yüksekdağ savunmasında kendisinin milletvekili olduğunu ve verdiği demeçler nedeniyle yargılanmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu söyledi. Vekilliğinin düşürülmesine de değinen Yüksekdağ, “Bana oy veren 6 milyon yurttaşın hakları elinden alındı. Anayasa Mahkemesine yaptığımız başvuru henüz karara bağlanmışken hakkında açılan davalardan yargılama yapılıyor. Dünyada seçilmiş milletvekillerinin tutuklanması sadece diktatörlüklerde olur. Siyasi iktidar millet iradesinden bahsediyor ama bizi seçenlerin iradesini millet iradesi olarak görmüyor” diye konuştu.
Yüksekdağ, Türkiye'de yargının siyasi iktidarın hegemonyası altında olduğuna dikkat çekerek, “Yargı baskı aracına dönüştürüldü. Siyasetçi olarak söylediklerimle yargılanıyorum ama siyasetçinin görevi söz söylemektir” dedi. Başka bir davadan vekilliğinin düşürülmesine neden olan mahkeme heyetinin FETÖ'cü olduğu için görevden alındığını belirten Yüksekdağ, “Vekilliğimin düşürülmesine neden olan mahkeme yerinde değil” diye vurguladı.
‘ÜLKENİN YARISI TERÖRİST İLAN EDİLİYOR’
16 Nisan başkanlık referandumuna ilişkin de konuşan Yüksekdağ, “Ülkenin yarısı terörist ilan ediliyor. Bir ülkede milyonlarca insana terörist deniliyorsa, o ülkede halkın demokratik bir biçimde yönetilememesi sorunu vardır” dedi.
Mahkeme Başkanı Yüksekdağ'ın sözünü “Burası seçim mitingi değil” diyerek böldü. Yüksekdağ'ın hakime yanıtı “6 milyon insan adına konuşuyorum ve onların sözüyle muhatapsınız. Benim yaptığım konuşma yargılama konusu dışında değildir” oldu.
Yüksekdağ, Alman basınına verdiği söyleşinin tam halinin kendisine ulaşmadığını ve davanın esası hakkında savunmasını yapamadığını sözlerine ekledi. Savcı, Yüksekdağ hakkında “terör örgütü propagandası” yapmak suçlamasıyla mütalaasını verdi.
Mahkeme ise davanın bir sonraki duruşma tarihi olarak 6 Haziran gününü verirken, Yüksekdağ'ın avukatlarının “Söz konusu söyleşi metnin tamamı çözülerek mahkemeye getirilip ondan sonra karar verilmeli” talebini reddetti.
'İNSANLARIN HAYIR DEME FIRSATI VAR'
Dava sonrası Ankara Adliyesi önünde uluslararası heyet ve HDP Milletvekili Dirayet Taşdemir basın açıklaması yaptı. Avrupa Sosyalistleri Partisi MYK üyesi Zita Gurmai, Yüksekdağ'ın davasının hukuki değil siyasi bir dava olduğunu söyleyerek, “Son 11 yılda yaptığı bütün konuşmalar nedeniyle Yüksekdağ hakkında dava açılmış. Türkiye polis devleti mi olmaya çalışıyor. Güçlü bir demokratik partinin çoğulculuktan korkmaması gerekir ” dedi. Fransız Komünist Partisi Vekili Nardine Garcia “Türkiye'de demokrasi herkes için tehlikede. Bu ülkede insanların her türlü diktatörlüğe hayır deme fırsatı var” diyerek 16 Nisan'daki referandumu işaret etti. Dünya Kadın Konferansı'nda Annedore Wilhelm, Yüksekdağ'ın mahkemede verdiği savunmaya ilişkin “Erdoğan tarafından gerçekleştirilen yıkıma karşı sesini çıkardı” diye değerlendirirken, salonda fotoğraf çektiği gerekçesiyle çıkarılan İsveç Sosyal Demokrat Partisi Milletvekili Anders Österberg ise “Türkiye yanlış yolda gidiyor ama yine de bir umut var” dedi. HDP'li vekil Taşdemir ise partilerine yönelik darbe yapılmaya çalışıldığını söyleyerek,” Mahkemede yaşananlar bunun kanıtı. Mahkeme hükümetin siyasi çıkarları doğrultusunda harekete geçiyor” diye konuştu.
Evrensel'i Takip Et