'Gazetecilere özgürlük' için 100 adım

Eylem NAZLIER
İstanbul

Gazeteci Ahmet Şık’ın tutukluluğunun 100’üncü gününde gazeteciler cezaevlerindeki meslektaşları için Beyoğlu'da bir araya geldi. Taksim Tünel’de bir araya gelen Gazeteciler, "Hakikat susmaz, direniş bitmez" diyerek Taksim'e doğru bir yürüyüş gerçekleştirdi.

“Gazetecilere özgürlük”, “Ahmet Şık 100 gündür tutuklu. Ahmet Şık’a özgürlük” pankartı taşıyan gazeteciler, ellerinde "Kumpas sürüyor, susmadık susmayacağız", "Gazetecilik yargılanmaz" dövizleri ile birlikte tutuklu gazetecilerin fotoğrafları ile yürüdüler. Birgün gazetesinden Tutuklu Gazeteci Mahir Kaanat'ın küçük kızı da babasının fotoğrafını taşıdı. Eylemde sık sık "Özgür basın susturulamaz", " Susma haykır, özgür basın vardır", "Ahmet çıkacak yine yazacak" sloganları atıldı.

Yürüyüşe çok sayıda gazetecinin yanı sıra, CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Barış Yarkadaş, Eski Milletvekili Melda Onur, HDP Milletvekilleri Pervin Buldan, Garo Paylan, Hasip Kaplan ve Filiz Kerestecioğlu da katıldı.

'TÜRKİYE’DE DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY GAZETECİLERE UYGULANA BASKI VE ŞİDDET'

Yürüyüş sonunda ‘Dışarıdaki gazeteciler’ adına açıklamayı Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu okudu.

Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: Zaman geçiyor, her şey değişiyor. Değişmeyen tek şey Türkiye’de gazetecilere uygulanan baskı, şiddet ve özgürlüklerinin kısıtlanması. Bunun en trajik örneği, kesinlikle Ahmet Şık.

2011 yılında cemaatin kontrolündeki polis, savcı ve hakimlerin kumpaslarıyla hapsedilen Ahmet Şık, 100 gündür hapiste.

‘TÜM GAZETECİLER SERBEST BIRAKILSIN’

Gazeteci olduğundan, kimilerine inat gazetecilikte ve hakikat arayışında ısrar ettiğinden. Sanmayın ki bunu, biz gazeteci meslektaşları söylüyoruz. Hayır, bilakis biz değil; geçen hafta açıklanan Cumhuriyet iddianamesi söylüyor. Suçlamaların tümü gazetecilik faaliyetiyle ilgili. Öyle ki iddianamede 664 kez haber kelimesi geçiyor.

Bağımsızlığı şiar edinmiş gazetecilerin hazırladıkları haberler, bugün maalesef Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhuriyet Savcıları ve mahkemeleri tarafından “suç delili” kabul ediliyor. Suç delili! Bunun doğal sonucu olarak yalnız Ahmet Şık değil; Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Güray Öz, Tunca Öğreten, Deniz Yücel, Musa Kart, İnan Kızılkaya ve daha onlarca gazeteci bugün tutuklu. Birini diğerinden ayırmadan gazetecilik yaptığı için cezaevine konan “tüm tutuklu gazetecilere özgürlük” talebimizi, bir kez daha haykırmak adına Ahmet Şık’ın tutukluğunun 100. gününde burada, Tünel’deyiz.

'BİZDEN ÜÇ MAYMUN ÇIKMAZ!'

Aslında meslektaşlarımızı tutuklayarak, tecrit altında tutarak, mektup almasına ve yazmasına engel olarak hepimize, tüm gazetecilere verilen mesaj açık: Görmeyin, duymayın, konuşmayın. Bizden üç maymunu oynamamız isteniyor. Ama herkes bilsin ki Sabahattin Alilerin, Uğur Mumcuların, Ape Musaların, Metin Göktepelerin, Hrant Dinklerin, Yaşar Kemallerin geleneğinden üç maymun çıkmaz.

Göreceğiz, duyacağız, konuşacağız, yazacağız, düşüneceğiz, halkımızın haber alma hakkına sonuna kadar sahip çıkacağız ve her şeyden önemlisi unutmayacağız.

Daha dün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Portekiz gibi 22 bin euro kişi başı gelire sahip olacağını söylüyordu. Özgür bir basını olmayan, yetkililerin faaliyetlerini tartışmayan, eleştirmeyen toplumlar ekonomik olarak da gelişemez. Hem gazetecilerin hapse atıldığı hem de ekonomik refaha ulaşmış bir ülke örneği dünyada yok.

Dün olduğu gibi bugün de adalet istiyoruz. Dün olduğu gibi bugün de gazetecilerin serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Vicdanları kanatmaya artık son verin.

Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet.