09 Nisan 2017 06:44

‘Simit satarım yine de bu sisteme minnet etmem’

İhraç edildikten sonra açtığı dükkânda tavuk ürünleri satarak geçimini sağlayan Hüseyin Çalı, ‘Simit satarım yine de bu sisteme minnet etmem’ dedi.

Paylaş

İhraç edildikten sonra açtığı dükkânda tavuk ürünleri satarak geçimini sağlayan SES Adana Şubesi Yöneticisi Hüseyin Çalı, "Bu dükkân olmazsa simit satarım o da olmazsa ayakkabı boyacılığı yaparım en kötü ihtimalle de köyüme gidip çobanlık yaparım yine de bu sisteme minnet etmem" dedi. 

Olağanüstü Hâl (OHAL) sonrası yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) ihraç edilen Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) üyesi Hüseyin Çalı da yürüttüğü sendikal faaliyetler nedeniyle bir gecede işi elinden alınan emekçilerden biri. Somut anlamda herhangi bir gerekçe sunulmadan işine son verilen Çalı, tüm yaşadıklarına rağmen hem yaşamına hem de sendikal faaliyetlerine devam ediyor. Memurluk yaşamına 2013 yılında başlayan ve süre zarfında sendikal faaliyetler içerisinde yer alan Çalı, son olarak atandığı Adana’da SES yöneticisi olarak hem sendika hem de memurluk görevini sürdürüyordu. 

‘DEVLET KISACASI ÖLÜN DİYOR’

29 Ekim gecesi çıkarılan KHK ile ihraç edilen Çalı, KHK ile kişinin itibarı ve maddi imkânlarının elinden alınarak "terörist" ilan edildiğini aktaran Çalı, “Terörist suçlamasına maruz kalıyorsun ama hakkında herhangi bir dava ya da soruşturma yok” dedi. Yıllarca sendikal faaliyetler içerisinde bulunduğunu vurgulayan Çalı, şunları aktardı: “Sendikal faaliyetlerimiz yüzünden hem çalıştığımız yerde hem de polisler tarafından sürekli baskı altındaydık. Her eylemimiz her etkinliğimiz polisin gazı ve copu ile cevap buluyordu. ” 

İşten çıkarılmalarına sebep olan KHK ile kişinin toplumda suçlu ilan edildiğinin altını çizen Çalı, “Bu kanun ile kişi tamamen yaşamdan soyutlanıyor. Devlet bugün ihraç edilenlere kısacası diyor ki ‘Ölün’” ifadelerinde bulundu.

'BU SİSTEME MİNNET ETMEM'

Hem Kürt hem de Alevi olduğunu ifade eden Çalı, şöyle devam etti: “İhracın aslında hem Kürt hem de Alevi olduğumdan kaynaklı olduğuna inanıyorum. Eğer AKP’nin yanında olan bir yerde olsaydım muhtemelen tüm bunlara maruz kalmazdım. Bu ülkede zaten Alevi olmanın ve Kürt olmanın ciddi sonuçları var.” 

İhraç edildikten sonra tavukçu dükkanı açtığını et ürünleri satarak yaşamına devam ettiğini dile getiren Çalı, “Bu dükkan olmazsa simit satarım o da olmazsa ayakkabı boyacılığı yaparım en kötü ihtimalle de köyüme gidip çobanlık yaparım” diye konuştu. Her şeye rağmen mücadele edeceğini vurgulayan Çalı, “Biz inandığımız değerler için mücadele ettik. Özgürlük ve emek mücadelemizi haklı olduğumuza inandığımız için yaptık. Bugün beni işe alsalar da ben yine mücadeleme devam ederim. Bu sisteme hiç minnet etmem” dedi.

‘ZULÜM EDENLERE KARŞI DİRENECEĞİZ’

Kendilerine yapılanları zulüm olarak nitelendiren Çalı, “Dünyanın hiçbir yerinde sonsuza kadar bu zulüm ve saltanatlar sürmemiştir. Muhakkak onlara karşı direnenler olmuştur. Bizim yaşamımız daha çok emeği sömürenlere, zulüm edenlere karşı bir direniştir bizde direneceğiz” ifadelerinde bulundu. (DİHABER) 
 

ÖNCEKİ HABER

Antalya'da sürgün ve ihraç protestosuna ‘kabahat' cezası

SONRAKİ HABER

Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri veriliyor    

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...