26 Haziran 2012 04:15

Kısa mesafeden uçaksavarla vuruldu

Suriye açıklarında düşürülen TSK’ya ait uçağa dair tartışmalar devam ediyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun uçağın uluslararası sularda olduğu ve Suriye tarafından kasıtlı olarak vurulduğuna dair iddiasına Suriye Dışişleri Bakanlığı Szcüsü Cihad Makdisi’den yanıt geldi. Makdisi bugün düzen

Kısa mesafeden uçaksavarla vuruldu
Paylaş

Suriye otoritelerinin buldukları ve resmi bir tutanakla Türkiye'ye teslim ettikleri uçak enkazında da bu makineli tüfeğe ait kurşun deliklerinin bulunduğunu ifade eden Makdisi; bunun Türk askeri uçağının iddia edildiği gibi füzeyle değil de makineli tüfekle düşürüldüğüne kanıt teşkil ettiğine dikkat çekti.

 

Ahmet Davutoğlu'nun, uçağa hiç bir uyarının yapılmadığına ilişkin açıklamalarına cevap olarak Makdisi; bu gibi ani durumlarda karşı koyma mekanizmasının otomatik olarak çalıştığına işaret etti. Makdisi; Türk askeri uçağı düşüren makineli tüfeğin radarının bulunmadığına dikkat çekerken, uçağın 1-2 km uzaklığında yerden 100 metre yükseklikte 800 km/s hızla kendisine doğru uçtuğunu kendi gözleriyle gördüğünü belirtti. Bu durumda makineli tüfeğin bu hızda, yükseklikte ve yakınlıkta uçan bir uçağa uyarıda bulunmaktan ziyade bunu düşünmeye bile zamanı olmadığını vurgulayan Makdisi; kimliği bilinmeyen bu uçak Suriyeli olsaydı bile aynı şekilde düşmüş olacağını ifade etti.
 
Makdisi resmi yazışmalara dayanarak olayın gerçekleştiği anı ise şu ifadelerle anlattı: "22 Haziran tarihinde saat 11:40 sularında Suriye radarlarının ülke topraklarına doğru uçan bir cisim gözlemlediğini, bu cismin kuzeydoğu yönünde alçak düzeyle birlikte sola doğru yuvarlak bir uçuş yaması ardından radar ekranından kaybolduğunu, daha sonra aniden sadece 100 metre yükseklikte Suriye sahilinden de 1 ila 2 km uzaklıkta gözle görülecek şekilde uçtuğunun görüldüğüne vurgu yapıldı." Daha sonra uçan cismin Suriye topraklarına dikey olarak saatte 700-800 km hızla hareket eden bir uçak olduğunun anlaşıldığını ifade eden Makdisi; bunun üzerine egemen ve bağımsız olan tüm ülkelerde olduğu gibi hava savunma sistemlerinin otomatik olarak harekete geçtiğini ve karşı konulduğunu belirtti. Makdisi; Türk askeri uçağına Suriye sahillerinde bulunan 23.57 ayar silahla karşı konulduğunu ifade ederek direk isabet alan uçağın sola döndüğü ve Suriye karasularında düştüğünün gözle görüldüğünü ekledi.

‘TÜRKİYE KRİZİ DERİNLEŞTİRMEK İSTİYOR’

Uçak enkazının arama kurtarma çalışmalarının sürdüğüne işaret eden Makdisi; bu çalışmaların Suriye-Türkiye işbirliği içinde yürütüldüğünü belirterek Türkiye’den askeri bir ekip oluşturularak olay yerine gönderilmesi talep edildiğini ancak buna bir yanıt alınamadığını dile getirdi. Türkiye hükümetinin yaptığı asılsız açıklamalarla Türkiye halkını attığı adımların arkasına almayı amaçladığını söyleyen Makdisi; bu adımların Türkiye’nin çıkarlarına hizmet etmediğini vurguladı.

Türkiye Dışişleri Bakanı’nın Suriye’deki krizi derinleştirmek için çaba harcadığını söyleyen Cihad Makdisi, “Bu sorunun çözümü krizi derinleştirmekle olmaz. Herkes basında çıkan bu yorumların doğru olmadığını biliyor. Türk hükümetinin yaptıklarına rağmen iki halk arasında derin bir sevgi vardır. Türkiye ve Suriye halkı kardeştirler, birbirleriyle iftihar etmektedirler. Türk hükümetinin politikaları rasyonel değildir” dedi. Makdisi Türkiye’nin NATO’dan toplantı talebini de şu sözlerle değerlendirdi: “NATO toplantısı Suriye’nin birliği ve krizin çözülmesi yolunda olacaksa başarılar diliyorum. Ancak toplantı saldırı amaçlıysa, nasıl ki Türk toprakları, Türk askeri ve ordusu açısından kutsalsa, Suriye toprakları da bizim askerimiz ve ordumuz tarafından kutsaldır.”

Suriye Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Cihad Makdisi, Avrupa Birliği’nin de Suriye’deki krizde negatif bir rol oynadığını savundu.

ÇİN İTİDAL ÇAĞRISI YAPTI

Suriye'nin geçen gün uluslararası sularda düşürdüğü Türk savaş uçağıyla ilgili olarak Çin yönetimi, taraflara itidal çağrısında bulundu.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden Hong Lei, bölgenin durumunun çok karışık ve hassas olduğunu vurgulayarak, ilgili tarafların sakin ve itidali olmalarını arzuladıklarını belirtti. Sözcü Hong, taraflardan söz konusu sorunun diplomasi yoluyla uygun şekilde çözmeleri ve sorunu tırmandıracak hareketlerden kaçınmaları çağrısında bulundu.

ABD Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone ise, Suriye'nin Türk jetini düşürmesiyle ilgili, "Suriye'nin yaptığı hareket; hayasız ve kabul edilemez" değerlendirmesinde bulundu. (DIŞ HABERLER)


AB KINADI, SIRADA NATO VAR

TSK’ya ait F4 tipi uçağın Suriye tarafından düşürülmesinin ardından Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları bugün Lüksemburg’da bir araya geldi. Yaklaşık 3 saat süren görüşme sonrasında, Suriye konusunda bakanlar ortak bildiri yayınlandı. Yayınlanan bildiride olay ‘kabul edilemez bir durum’ olarak değerlendirildi. Bildiride “Avrupa Birliği, 22 Haziran’da Suriye tarafından bir Türk askeri uçağının kabul edilemez şekilde düşürülmesini kınamaktadır” ifadelerine yer verildi. AB, Türkiye’nin olaya ölçülü ve temkinli bir şekilde yaklaşmasını övdü. Olayın acilen derinlemesine soruşturulması gerektiğini not düşen AB, Suriye’nin olayın detaylarının net bir şekilde araştırılabilmesi için Türkiye ile işbirliği yapması gerektiğine değindi. Uluslar arası standartlar ve kurallar gereği Suriye’den bu bildirinin gereğini yapması talep edildi. Bildiri metninde Suriye, Annan Planı’na uyulmadığı gerekçesiyle sert bir şekilde eleştirilirken Esed yönetimine acilen silahsızlanma çağrısı yapıldı. Bildiri vesilesiyle baskı altına alınan Suriye, bölgenin güvenliğini etkileyecek askeri girişimlerde bulunmaması yönünde uyarıldı. Suriye'ye yönelik yaptırımlarını artıran AB silah ambargosunu da genişletti. NATO üyesi ülkelerin daimi temsilcilerinden oluşan Kuzey Atlantik Konseyi (NAC) ise, Türkiye’nin “ulusal güvenlik ihlali” gerekçesiyle yaptığı çağrı doğrultusunda yarın Belçika’nın başkenti Brüksel’de toplanacak.

ÖNCEKİ HABER

Ankara Barosu ‘gelincikleri’ soruşturuyor

SONRAKİ HABER

LGBT Onur Haftası başladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...