25 Haziran 2012 02:57

Kozak’tan göçtü gelin!

Bir zamanlar Karakeçili Türkmenlerinin düğün törenlerini yaptıkları Kozak Yaylası’nın doruğundaki Gelintepe’de, ağzına kilit vurulmuş bir sondaj kuyusu ve iki tabela var bugün. Bir insan başı kalınlığındaki sondaj kuyusu, 3-4 yıl önce altın madeninin rezerv tespiti için açılmış. Hemen yanı başındaki tabelalar

Kozak’tan göçtü gelin!
Paylaş
Özer Akdemir

YOLLAR GEÇİT VERMEYİNCE

İzmir 3. İdare Mahkemesi tarafından belirlenen keşfe, hukukçuların yanı sıra yöre köylüleri, İzmir’den Elele Hareketi üyeleri, EMEP ve EDP il başkan ve yöneticileri de katıldılar. Kozak yaylasının zengin ormanlarının arasında, fıstık çamı ve çınarların gölgelediği toprak bir yoldan ulaşılmak istenen maden alanı, yolun bozukluğu nedeniyle bir müddet sonra keşfi izlemeye gelenlerin ve keşif heyetini taşıyan minibüslerin geçişine olanak vermedi. Bilirkişi heyeti, şirket yetkililerini ve avukatlarını taşıyan dört çeker arazi araçları ile altın madeninin 1. ocak alanına ulaştırılırken, şirket araçlarını binmeyen madene karşıtları ise ormanlar içindeki o zorlu yolu yaklaşık yarım saatlik bir yürüyüşle aşabildiler. Jandarma robokop giysili askerler ile keşif boyunca ‘güvenlik önlemi’ alırken, bunun şirket avukatlarının talebi olduğu anlaşıldı. Odun kömürü yapımı ile uğraşan mevsimlik orman işçilerinin bulunduğu alanda yapılan değerlendirmede madenlere karşı açılan davanın avukatı Arif Ali Cangı, neden bölgede altın madenciliği istemediklerini belirtirken, bilirkişi heyetinden incelemeler sonrası bazı noktaları açığa kavuşturmalarını istedi. Cangı bu açıklanmasını istediği ve dikkat çektiği noktalardan öne çıkanlar şunlar oldu;

ŞU SORULARA YANIT ARANIYOR?

“Altın madenlerinin bulunduğu alan Bergama’ya su sağlayan barajların havzası içerisinde. Burada işletilmek istenen 4 madenin yer altı sularına etkisi ne olur? Çıkarılacak cevher Ovacık altın madenine kamyonlarla taşınacak. Bu taşıma sırasında çıkan toz ve egzoz dumanın bölgenin orman varlığına ne gibi etkileri olur? Cevherde bulunan ağır metallerin yaratacağı asit maden drenajı riski ÇED raporunda yok. Bu konu açığa kavuşturulmamış. Kamunun ortak malı olan madenin ne kadarı alınacak, ne kadarı telef edilecek? Üç maden ocağının bölgedeki ekosisteme yapacağı toplam etki nedir?​”. Cangı’nın bu sorularının ardından konuşan ve bölgede bulunan maden alanlarına gidilen yolu bil tam olarak bilmedikleri anlaşılan maden yetkilileri ise işletme için gerekli izinlerin alındığını, bölgeye herhangi bir zararlarının olmayacağını ileri sürdüler. Şirket yetkililerinin bu sözlerine bir Yukarıbey köylüsü, 1. ocak alanında 3-4 yıl önce madenciler tarafından yapılan kazı çalışmasında yığılan toprakları göstererek, “kaç yıldır bu toprak burada üzerinde ot dahi bitmiyor” diye tepki gösterdi.

GELİNTEPE SONA MI GELDİ?

Keşif heyeti 1. ve 2. ocak alanlarının yanı sıra, madenin pasa döküm alanında da incelemelerde bulundu. Çam ağaçları ve yıllanmış çınarların bulunduğu alanda yöre halkının hala hayvancılık için yaptıkları ağılların ve odun kömürü işi yapan mevsimlik orman işçilerini bulunduğu gözlemlendi. Yapılan yorumlarda maden işletme sahası ve ruhsat alanı içerisinde bulunan bu hayvancılık ve orman ürünleri işlerinin de maden çalışmasının ardından yapılamayacağı dile getirildi.

Kozak Gelintepedeki eski düğün alanında, mahkemeden aksi bir karar çıkmazsa altın işletmeleri kurulacak. Bir zamanlar davullu zurnalı düğün alayları eşliğinde, atlara bindirilerek alınan gelinlerin buruk anılarından başka bir iz kalmayacak Gelintepe’den… Gelinler gibi, kadim onlarca yıllık çamlar ve çınarlar da göçüp gidecekler Kozak’tan… (İzmir/EVRENSEL)


İLK KEŞİFTE NELER YAŞANMIŞTI?

Yine Kozak yaylasında geçtiğimiz Mart ayında yapılan bilirkişi keşifi, tarji-komik sahnelerle zihinlere kazınmıştı. Keşfi izlemek için İzmir’den gelen çevreciler arasında bulunan iki Alman öğrenciye altıncı şirket yetkilileri tarafından “ajan” muamelesi yapılmak istenmiş, keşfe katılan diğer vatandaşların ve mahkeme heyetinin tepkileri, şirket yetkililerinin yaratmaya çalıştıkları bu kışkırtıcı atmosfere izin vermemişti. On yılı aşkın bir zamandır, kamuoyunun kafasını bulandırmaktan öte gerçekle uzak-yakın ilgisi bulunmayan “Almanlar ülkemizde altın çıkarılmasını önlemek için maden karşıtı muhalefeti destekliyorlar” tezini ‘fırsat bu fırsat’ diylerek yeniden gündeme getirmek isteyen şirket yetkilileri, basına “keşifteki iki şüpheli Alman vardı” demeci vermekten geri kalmamışlardı.
İşte bu gergin atmosferde geçen mlart ayındaki keşfin ardından bölgede yapılah bu ikinci keşife de İzmlir’den, Bergama7dan ve civar köylerden yurttaşlar katıldılar. Bergama Ovacık altın madenini işleten Koza altın şirketi Ovacık’taki altınlı cçevher bitince, yakınlarda bulunan altın yataklarına yönelmiş, bu yönelimden Kozak yaylasının phayına 4 altın madeni ocağı düşmüştü! Koza şirketi Havran Küçükdere’nin yanhı sıra, Kozak’tan, Edremit’den ve Burhaniye yakınlarındakie madenlerinden altınları Ovacık’a taşıyarak burada siyanürle ayrıştırmak istiyor.

ÖNCEKİ HABER

Van yine sallandı

SONRAKİ HABER

78'de Elazığ’da Alevi katliamı engellendi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...