Mühendislik öğrencisi için referandum ne anlama geliyor? 

Bir grup mühendislik öğrencisi
Çukurova Üniversitesi / Adana

Evet, çıkarsa ne olacak? Hayır dersek neye karşı çıkmış olacağız? Memleket için faydalı olan ne? Hayatımızda ne değişecek? Ne demeliyiz? Bu sorularla geçen birkaç ayın ardından referanduma dair tartışmalar alevlenerek ilerliyor. Nihayet 11 gün sonra sandık başında olacağız. Birçok yönden tartışılıyor elbet yeni anayasa değişikliği. Rejim değişikliği olarak gören de var bugüne kadar ki antidemokratik uygulamalarla hesaplaşma olarak gören de. Kimimiz ise büyük Türkiye yolunda önemli bir adım olarak görüyoruz. Peki, mühendislik öğrencileri için ne ifade ediyor referandum?

BİR ÖĞRENCİ NEDEN EVET DER?

Elbette ki, biz mühendislik öğrencilerinin de kendi arasında en çok konuştuğu konulardan birisi de referandum, hangi yönde oy vereceğimize dair yürüttüğümüz tartışmalar. Çukurova’da mühendislik bölümlerinde hayır oyu vereceğini belirten öğrencilerin sayısının daha fazla olduğunu söylemek mümkün. Evet oyu vereceğini belirten öğrenciler arasında en yaygın gerekçe, devletin güçlenmesinin yolunun yeni anayasa değişikliğinin halk oylamasında kabul edilmesinden geçmesine olan inanç. Bu gerekçeye göre referandumdan evet çıktığı takdirde, içeride ve dışarıda “düşmanlara” karşı Türkiye daha fazla güç kazanacak ve yönetimde istikrar sağlanacak. Düşman olarak başta Avrupa görülüyor ve amaçları ise Türkiye’nin ilerleyişini düşman başta Avrupa, amaçları ise Türkiye’nin ilerleyişini durdurmak olarak tamamlanıyor. Burada şunu açıkça görüyoruz ki, hükümetin ve Erdoğan’ın referanduma dair argümanları azımsanmayacak bir gençlik kesimi tarafından rehber kabul ediliyor. Gerici politikalar ile gençlik yedeklenmek isteniyor. Genç mühendisler arasında artan işsizlik, üniversitelerde eğitimin ihtiyaçları karşılayamaz oluşu gibi kaygılar ise zaman zaman evet oyu verecek gençlerin de hayır oyu verecek gençlerin de referanduma dair yürüttüğü tartışmalarda gündem oluyor. Ancak ilginçtir ki bunların çözümü hayırdan da evetten de geçiyor. Yani gelecek kaygısı tüm gençliğin gündemi. 15 yıldır hükümette olan AKP’nin gençliğin sorunlarına dair çözümleri neler olmuştur? Bu soruların cevabı ise muğlak ve evet propagandacıları gerçekçi cevaplar vermekten öte hamaset ve taleplerin çözümünü öteleyen bir dil kullanıyor.

DERSLİKLERİMİZDE NEYİN HAYALİNİ KURUYORUZ?

Hayır oyu verecek öğrencilerde çok daha fazla gerekçeye rastlamak mümkün. Tek adam yönetimine karşı çıkma, işsizlik, içerde ve dışarıda savaşın körüklenmesi, gerçekleşmeyen vaatler, üniversitelerin işlevsizleştirilmesi ve ihtiyaçlara cevap vermekten uzaklaşma, rektörlerin artık atama usulü belirlenecek olması, akademisyenlerin ihracı vb. sıralayabiliriz. Buradan sonra ise mühendislik öğrencilerinin tartışmalarına yer vererek yazıyı sonlandırmak istiyoruz zira her gerekçe için ayrı ayrı sayfalar dolabilir. Birkaç zamandır fakültemizde yürüttüğümüz tartışmalarda mühendislik öğrencilerinin sorunlarını dile getirmeyi ve bunun referandum ile ilişkisini kurmaya çalışıyoruz. Örneğin biyomedikal mühendisliği öğrencileri haklı olarak sorabiliyor. “Türkiye ilaç sanayisinde oldukça geri. Üretim tesislerinden yoksunuz ve şırıngayı bile ithal eden bir ülke konumundayız. Üniversitelerde aldığımız eğitim bilimsellikten uzak. Bütün bunlar bu hükümet süresince daha da büyük sorun haline dönüştü. İş alanlarımız çok dar. İhtiyacımız olan demokrasi ve bilimsel eğitim iken tek adam yönetimi bu sorunları büyütmekten başka ne işe yarayacak?” Tekstil mühendisliği öğrencilerine kulak verelim bir de. “Tekstil fabrikalarının bir çoğunda bizim yerimize başka mühendislik dallarından çalışanlar var. 4.sınıf 2. döneminde yaptığımız stajın ardından staj gördüğümüz yerin bizi 6 aylık çalıştırma zorunluluğu var ve geçen seneye kadar çalıştığımız zaman için maaş alıyorduk; ancak yeni düzenleme ile bu süre de maaş alamayacağız ve ücretsiz çalışacağız. Ben nasıl evet diyeyim bu yönetime?” Genç elektrik mühendislerindeki işsizlik oranı ise yüzde 20’lere kadar çıktı.

Bunlara benzer sorunları tüm bölümlerdeki mühendislik öğrencileri yaşıyor ve bu endişeleri taşıyarak öğrenim görüyor. Üniversiteye ilk adım attığımız gün hayalini kurduğumuz üniversitelere ulaşamıyoruz. Son sorumuzu size sorarak bitirelim öyleyse. 

Mühendislik öğrencilerinin, sorunlarının çözümü için “hayır” demekten başka bir şansı var mı?