05 Nisan 2017 02:06

Hatay’da sandıklar Suriye politikasını sorgulayacak

Hükümetin Suriye politikasının bedelinin en ağır ödendiği kentlerden olan Hatay'da referandumun nabzını tuttuk.

Paylaş

Halil İMREK
İzdihar DEDE
Hatay

Komşu ülke Suriye’deki savaşın bedelini en ağır ödeyen illerinden biri Hatay. Suriye savaşıyla birlikte ekonomisi ağır yara alan kentte, tarım, sanayi ve ticaretin yanı sıra turizm sektörü de ciddi kayıplar yaşadı. Hatay’da görüştüğümüz hemen her kesimin ortak görüşü ise “Sorunlarımız, kaygılarımız, korkularımız var; huzur ve güven istiyoruz” şeklinde. 

‘EVET’ DİYEN DE ‘HAYIR’ DİYEN DE KAYGILI

Hatay; tarihi dokusu, kültürel yapısı ve kimlik çeşitliliği ile tam bir halklar mozaiği. Kilise, cami ve havralarıyla farklı inançtan topluluklar kentte uzun yıllardır iç içe yaşıyor. Hatay’da Alevi ve Sünni Araplar kadar Türk ve Kürtler, Ermeni ve Çerkesler, Hıristiyan ve Yahudiler de bir arada yaşıyor. 

Amanos Dağı’nın eteklerine kurulan Hatay; Amik Ovası’nın bereketli toprağı, Akdeniz’den esen rüzgarı, toprağa can veren Asi Nehri ile binlerce yıldır bölge insanını besliyor. Şehrin hemen her köşesinde tarih ve doğa iç içe. Zeytin, nar ve çam ağaçlarıyla kaplı yaylalar insanı kendine  çekiyor. 

Tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve aynı zamanda barış, kardeşlik ve hoşgörü merkezi olarak anılan Hatay’a ne yazık ki bugün bambaşka bir iklim hakim. Çünkü Suriye savaşının kavurucu etkisi Hatay’a da taşınmış. Artık eskiden olduğu gibi Antakya’dan Suriye’ye, Suriye’den de Antakya’ya kafileler halinde ve neşe içinde gidip gelen insan toplulukları yok. Savaş sınır ticaretini kökten vurmuş. İşin bir kötü yanı da Ortadoğu ülkelerini viraneye çeviren mezhep çatışmaları Hatay’ın içine de sirayet etmeye başlamış. Hatay halkı Suriyeli sığınmacılara genelde hoşgörülü. Ama insanlar şehrin cihatçı savaşçılar için bir üs ve transfer merkezi haline getirilmesinden de oldukça kaygılı. 

Referandumda evet vereceğini söyleyen de hayır tercihi kullanacağını ifade eden de kentteki bu gidişattan rahatsız. 16 Nisan’da yapılacak halk oylamasında daha çok AKP’nin çıkmaza giren Suriye politikası sorgulanacak.  

NE TÜR YORUMLAR YAPILIYOR?

Hatay sokaklarında referanduma dair ciddi bir seçim hareketliliği gözlenmiyor. Hatay’da daha çok ekonomik sorunlar konuşuluyor. Halk arasında ‘evet’ ve ‘hayır’a dair tahminler söz konusu olunca da “Bıçak sırtı”, “Ortada”, “Biri çok az farkla önde olur” gibi değerlendirmeler yapılıyor. “Hayır’ın çıkmasında MHP tabanı belirleyici olacak” diyenler de çok “Hayır önde gidiyor” diyen de. AKP ‘evet’ kampanyasını ev ziyaretleri ve devlet imkanlarıyla -yardımlar üzerinden- yürütüyor. AKP merkezi olarak da Hatay iline yükleniyor. Öyle ki parti il binası ile Sosyal Yardım Kurumu karşı karşıya. Bu iki kurumun koordineli çalıştığı ve referandum için bütün devlet imkanlarının kullanıldığı da yapılan yorumlar arasında. 

OY DAĞILIMI NASIL, ‘HAYIR’ ÖNDE Mİ?

CHP’li Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfi Savaş daha önce AKP’liydi. Başkan Savaş, referandum sürecinde yeterince çalışma yapmamakla eleştiriliyor. AKP’li belediyelerin aksine bir durum var yani kent merkezinde. Hatay’da 15 ilçe belediyesinin 11’i AKP elinde. Arap Alevilerin yoğunlukta oturduğu Samandağ, Defne ve Arsuz da ise CHP’li belediyeler var. Dörtyol ilçe ise MHP’de. 

1 Kasım Seçimleri’nde Hatay genelinde AKP yüzde 43, CHP yüzde 36, MHP yüzde 12, HDP yüzde 6 oranında oy aldı. AKP ve MHP oy toplamı yüzde 55 yapıyor, CHP ve HDP toplamı ise yüzde 43. 

MHP tabanı referandum tercihinde bölünmüş durumda. Bu nedenle Hatay’da MHP tabanı belirleyici olacak. MHP Eski Hatay Milletvekili Şefik Çirkin, anayasa değişikliğine destek veren Bahçeli’yi ve MHP’lileri eleştirerek ‘hayır’ çalışması yapıyor. Geçtiğimiz yerel seçimlerde MHP Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Eski İskenderun Belediye Başkanı Mete Aslan da ‘hayır’ çalışması yürüten isimlerden. AKP’li Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in ‘evet’ çalışması yürütmediği de gelen bilgiler arasında. Bu, onun ve çevresinin hayır vereceğine yoruluyor.

AKP tabanında ayrıca partide yoğun bir bürokrasinin oluştuğu, parti kademelerine ulaşılamadığı ve partinin başında olanların hızla zenginleştiği yönünde eleştiriler de var. Bununla birlikte Suriye politikasına ve Hatay’ın düştüğü duruma tepki gösteren AKP’lilerin sandıkta nasıl bir tercih kullanacağı da merak konusu. Öyle ki kentte görüştüğümüz birçok kişi “AKP’ye oy verecek seçmenden de hayır oyu verecek olan olur” diyor. Hataylılar, anayasa değişikliğine ilişkin referandumun diğer seçimlere benzemediğini, bu nedenle geçmiş oy oranlarının yanıltıcı olabileceğini ifade ediyor. Yaptığımız röportajlar, Hatay’dan çıkacak sonucun az farkla da olsa ‘hayır’ lehine olacağı şeklinde. 

ANTAKYA'DA ‘EVET’ ÖNDE

Hatay’ın merkez ilçesi Antakya, AKP’nin CHP’den daha fazla oy aldığı en büyük ilçe. AKP’nin belediyeyi kazandığı ilçede daha çok Sünni inanca sahip Arap ve Türkler yaşıyor. İlçe merkezinde Suriyeli mülteci yoğunluğu da göze çarpıyor.  ‘Hayır’ diyenler, Antakya merkez ilçede ‘evet’ oylarının hâlâ önde olduğunu ama açık bir fark olmayacağını düşünüyor. MHP’nin 24 bin civarındaki oyu ile Saadet Partisi ve diğerlerin oyununun da önemli oranda ‘hayır’ hanesine yazılacağı tahmin ediliyor. 

‘EVET’İN ÖNDE OLDUĞU DİĞER İLÇELER

Yayladağı, Altınözü, Kırıkhan, Reyhanlı, Hassa ve Kumlu, AKP’nin destek bulduğu ve ‘evet’in açık ara önde olduğu ilçeler. Ancak ‘FETÖ’ operasyonlarında haksız yere mağdur edilen ailelerle birlikte kararsızların da sayısının arttığı ifade ediliyor. Reyhanlı’da görüştüğümüz bir vatandaş, AKP’nin seçimlerde yüzde73 oy aldığını ama ‘evet’te bu oranın yüzde 60’lara kadar düşeceğini belirtiyor. Gerekçeleri ise şöyle sıralıyor: “Bütün yetkilerin tek kişiye verilmesi”, “Yanlış Suriye politikası”, “Mültecilerin plansız şekilde Reyhanlı’ya yerleştirilmesi”, “Ayrımcılığın ve nefretin gelişmesi.” 

‘HAYIR’ DİYEN DE ‘EVET’ DİYEN DE KAYGILI

Antakya’da Saray Caddesi en işlek merkezlerden.  Karşılıklı 150 esnafın bulunduğunu caddede konuştuğumuz esnaflar “Burası hayır der” diyor. Tek tük ‘evet’ diyen esnafa da rastlıyoruz. Ancak ticari kaygılar yüzünden yorum yapmaktan ve isim vermekten kaçınıyorlar. Caddede üç kadınla görüşüyoruz. Tercihlerinin belli olduğunu ama ifade etmek istemediklerini söylüyorlar. Biraz konuşunca ‘hayır’dan yana olduklarını dile getiriyorlar. Eski Antakya evlerinin olduğu Kurtuluş Caddesi’nde de esnaflar ağırlıklı olarak ‘hayır’dan yana.

‘ESNAF KARARINI SÖYLEMEZ’

Künefeciler Meydanı, Uzun Çarşı ve Ayakkabıcılar Çarşısı’nda esnaf daha çok ‘evet’ diyor. Ancak ‘evet’ diyenler isim vermek ve konuşmaktan yana değil.  ‘Hayır’ diyenler kadar ‘evet’ diyenler de fişlenmekten ve müşteri kaybetmekten korkuyor. Esnafın talebi ekonominin düzelmesi, Antakya’nın yeniden eski günlerine dönmesi. Esnaflar içinde “kararsızım” diyen de çok.  

Yol üzerinde bir esnafla konuşuyoruz. Tespiti önemli. Hayırcıların da evetçilerin de kendini anlatamadığını ve kararsız olduğunu belirtiyor. Yanındaki esnaf da kimsenin 18 maddeyi anlatmadığından dert yanıyor. Bir dönerci dükkanında konuştuğumuz genç 16 Nisan’da ‘evet’ vereceğini söylüyor. Gerekçesini sorduğumuzda; “Her evde bir reisin olması gerekir” diyor. 

Uzun Çarşı’da tuhafiye sahibi bir kadınla görüşüyoruz. ‘Hayırlısı ne ise o olsun’ diyor. Ayakkabıcılar Çarşısı’nda bir dükkâna giriyoruz. Tercihler ‘evet’ yönünde ama esnaf oldukları için beyan etmek istemiyorlar. Başka bir dükkanın önündeki genç bir esnaf yine ‘evet’ diyeceğini söylüyor. Gerekçesi de şöyle: ‘‘Hepsini gördük. Koalisyonları da gördük. En iyisi AKP. Ailemde 6 kişi hayır diyor ancak ben evet diyeceğim.” Evet gerekçesini vatan aşkıyla açıklıyor. Sonra bir anahtarcıya giriyoruz. “Esnaf kararını söylemez” diyor. Büfe çalıştıran bir genç kahve ikram ediyor. Referandumda “hayır” oyu kullanacağını belirtiyor. Gerekçe olarak; yetkilerin tek kişiye bırakılmasını kabul etmediğini söylüyor. Çarşı esnafı arasında kutuplaşma olmadığını da ekliyor.  Kent merkezinde fikrini sorduğumuz iki genç biri ‘evet’ diğeri de ‘hayır’ görüşünde. ‘Evet’ diyen genç gerekçesini bilmediğini ve çevresinin ‘evet’ dediğini söylüyor. ‘Hayır’ diyen genç ise şöyle konuşuyor: ‘Aylık ev kirası 700 lira. Maaşım 1400 lira. Elektrik, su, yeme-içme derken kalan 700 lira. Nasıl hallolacak bu iş? Asker, polis, öğretmen bizden yüksek maaş alıyor. Onların evini biz yapıyoruz ama o evlerde biz oturamıyoruz. Hayır, vereceğiz ama hayır verirsek iktidarın gazabından nasıl kurtulacağız?” 

DEFNE, SAMANDAĞ VE ARSUZ’DA ‘HAYIR’ ÖNDE

CHP’li belediyelerin olduğu üç ilçede, nüfusun neredeyse yüzde 90’ı Arap Alevilerden oluşuyor. Defne’de Arap Alevileri ‘hayır’ derken AKP’nin Suriye politikasına da eleştiriler yapılıyor. Suriye savaşından en fazla etkilenen kentlerden biri olan Hatay, 400 binin üzerinde Suriyeli mülteciye de ev sahipliği yapıyor. 2013 yılında Reyhanlı Katliamı ile sarsılan Hatay, 6 yıldır adeta diken üstünde. Bunun nedeni ilçelere aralıkla düşen bombalar.  

Arap Alevilerin yoğunlukta yaşadığı ilçelerde Esad’a belirli bir sempatinin olduğu görülüyor. Samandağ ve Defne’de halkın büyük çoğunluğu Suriye’deki gelişmelere dikkat kesilmiş durumda. Gezi döneminde yoğun eylemlerin yaşandığı, Armutlu, Elektrik gibi Arap Alevilerin oturduğu mahallelerde de ‘hayır’ açık ara önde. Kime sorsanız “Burası belli, herkes hayır diyor” şeklinde yanıtlar geliyor. Mahallerdeki insanlar yüzde 70 civarında ‘hayır’ oyu bekliyor.

ÖNCEKİ HABER

Çözüm sürecini bitiren cinayetler aydınlatılmadı

SONRAKİ HABER

Afişe çıkan, ifşa olan yalanlar!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...