Bilim insanı Kenan Ateş anısına 'Bilim Etiği' söyleşisi
İstanbul Üniversitesi Genetik Anabilim Dalı akademisyenlerinden Kenan Ateş anısına 'Bilim insanının etiği' söyleşisi yapıldı.

İLGİLİ BAŞLIKLAR

Bilim insanı Kenan Ateş, mezarı başında anıldı
Geçtiğimiz yıl ani bir kalp kriziyle hayatını kaybeden Yrd. Doç. Dr. Kenan Ateş, ölümünün birinci yılında İstanbul Tabip Odasında dostları, yoldaşları ve öğrencileri tarafından anıldı. Bilim insanlarına, bilime, bilimin toplumla buluşmasına yönelik abluka kapsamında yaşama geçirilen KHK’ler ve ihraçlar arasında, İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıbbi Araştırma Enstitüsü Genetik Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak görev yapan Ateş’i anmak için “Bilim İnsanın Etiği” konusu seçildi. Moneküler Biyolog Günseli Bayram Akçapınar’ın moderatörlüğünü yaptığı söyleşiye; Prof. Dr. Cem Terzi, Prof. Dr. Ahmet Özdemir Aktan ve Prof. Dr. Nilay Etiler konuşmacı olarak katıldı.
ÖĞRENCİ ARTIYOR ARAŞTIRMACI ARTMIYOR
İlk sözü alan, Marmara Üniversitesi’nden KHK ile atılan Türk Tabipler Birliği Eski Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, Türkiye’de bilimsel çalışmaların durumuna odaklandı. İslam Konferansı Örgütü içinde yer alan ülkeler, milli gelirlerinin binde 2’sini bilime, yüzde 7’sini ise silaha ayrılıyor. Türkiye’de AR-GE çalışmalarına ayrılan pay milli gelirin binde 7’si. İslam ülkelerinin bilime katkısının son derece düşük olduğunu belirten Aktan şunları ifade etti: “Dinin daha ağır bastığı yerlerde bilimin daha da baskılandığı görülüyor. Dünyadaki bilim makasının açıldığı ortada ama, araştırmacı sayılarımız artmıyor. Öğrenci sayıları artıyor ama öğretim üyesi sayısı artmıyor. Öğrenci alınırken kalite düşünülmüyor sadece sayı arttırılmaya çalışılıyor.” Aktan sözlerini şöyle tamamladı: “Hiçbirimizin kötümser olma hakkı yoktur. Mücadeleye Kenan Ateş’in gösterdiği yolda devam etmeliyiz.”
PROTEİN VE TOPLUM
Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Terzi konuşmasına, Hayat Televizyonu için hazırladığı Bilim ve Toplum programı öncesinde Kenan Ateş’le birlikte yaptığı hazırlıkları anlatarak başladı. “Karşısındakinin gözüne kendi değerini sokmayan insanların arkasından hissedilen ıssızlık derin olur. Onu tanıdıkça derinliğinin farkına varırsınız. Mütevaziliği hep öndeydi. Bilim dünyasındaki insanlar, maalesef, içine girdiğimizde, dışarıdan öyle gözükmese de genel olarak toplumsal olaylar karşısında tutum almayan bir yapısı vardır. Kenan Ateş, bunun karşısında durdu.” Kenan Ateş’in iki yönlü bir çaba içinde olduğunu belirten Terzi; “Birincisi makro düzeyde. Toplumu anlamaya ve değiştirmeye çalışan bir Marksistti. İkincisi, mikro düzeyde; hücreye, hücrenin içindeki DNA’ya, ondaki bir proteine ömrünü adadı. Ve yine anlamak ve değiştirmek için. İki yönü de güçlü bir devrimciydi” diye konuştu.
ÖZGÜRLÜK SADECE İFADE EDENİN DEĞİL DUYACAK OLANIN DA HAKKIDIR
KHK ile Kocaeli Üniversitesi’nden ihraç edilen barış imzacılarından Prof. Dr. Nilay Etiler, konuşmasına “Bilim insanı kimdir” sorusuyla başladı: “Bir araştırma, bir de eğitim sorumluluğu var. Ama bununla eş değer olan diğer sorumluluğu ise, gerçeği bulma, dile getirme ve buna ilişkin tutum almaktır.” Akademisyenin kendi çalışma alanını seçebilmesi, kafasındaki sorularla ilgili araştırma yapabilmesi gerektiğini belirten Etiler; “Ancak bir çok araştırma projesinin engellendiğini ya da saf dışı bırakıldığını biliyoruz” dedi. Kendisi, Özdemir Aktan ve daha bir çok akademisyenin KHK’larla ihraç edildiğini hatırlatan Etiler; bunun bilim insanının sorumluluğu kapsamında bir ifade özgürlüğü sorunu olduğunu kaydetti: “İfade özgürlüğü sadece ifade edenlerin değil, onları duyacak olanların da hakkıdır.” (İstanbul/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et