Erdoğan, Zarrab’ın avukatlarıyla gizlice görüştü

H. Mehmet GÜNDAY

Reza Zarrab 2016 yılının Mart ayında ABD’de tutuklandı ve New York’ta cezaevine kondu. Zarrab, ABD’nin İran’a yaptırımlarını delmekle suçlanıyor ve hakkında ömrünün yetmeyeceği kadar ceza isteniyor. Hukuki boyutunun yanı sıra, ABD’nin bu isim üzerinden Türkiye’yi mi yoksa İran’ı mı köşeye sıkıştıracağı merak ediliyordu. Bu sorunun yanıtı, tutuklanmasından tam bir yıl sonra, Recep Tayyip Erdoğan’ın yardımı ile ‘Türkiye’ olarak kesinleşmiş oldu.

Kısa bir süre öncesine kadar ABD Reza Zarrab’ı “İran asıllı Türk iş adamı” olarak tanıyordu. Mart ayı itibariyle Zarrab, Amerika kıtasının en popüler suçlularından biri haline geldi. Bu mucizevi değişime sebep olan gelişmeler sırasıyla şöyle; İlk adımda, ilginç iki isim Zarrab’ın avukatı olduklarını ilan ettiler. Bunlar, Donald Trump’ın en yakın dostlarından biri olan ve New York’un eski belediye başkanı Rudolph Giuliani ve Bush döneminin Adalet Bakanı olan Michael Mukasey‘di. Hatırlatmakta fayda var, Trump tarafından görevden alınan Preet Bharara’nın yerine Eski Adalet Bakanı Mukasey’in oğlunun atanması bekleniyor. Atanırsa baba savunma oğul ise iddia makamında olacak. İkinci adım da, Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla, ABD’de Reza Zarrab’a yardım etmek suçlamasıyla tutuklandı, 50 yılla yargılanıyor. Banka yaptığı açıklamada Atilla’nın ABD’ye daha önce 7 defa gittiğini ancak sorunsuz geri döndüğünü belirtiyordu. Bu bilgi dahi tutuklamanın rastlantı olmadığını anlamaya yetiyor. Üçüncü  adımda devreye Recep Tayyip Erdoğan giriyor. Reza Zarrab’ı tutuklatan New York savcılığı Zarrab’ın yeni avukatları olan Giuliani ve Mukasey’in Türkiye’ye gidip Erdoğan ile Zarrab davası için görüştüklerini kamuoyuna duyurdu. Sonrasında ise savcılık çıkar çatışması olabilir diyerek yeni avukatların davadan el çektirilmesi için mahkemeye başvurdu, önümüzdeki günlerde karar verilecek.

BİR TUTUKLUDAN DAHA FAZLASI

ABD, Cuhurbaşkanı Erdoğan için Reza Zarrab’ın bir tutukludan daha fazla olduğunu çok iyi biliyor. Yoksa altın kaçakcısı bir tutuklunun avukatları ile bir ülkenin Cumhurbaşkanı neden görüşür? Bu sorunun yanıtı Preet Bharara’nın hazırladığı yüzlerce sayfalık iddianamede gizli. ABD’de hazırlanan iddianameye göre 17-25 Aralık operasyonunda adı geçen 4 bakan ile Halk Bankası yöneticileri Reza Zarrab’a faaliyetlerinde yardım etti, karşılığında da rüşvet aldı. Eğer, bu iddialar kanıtlanırsa Erdoğan ve oğlu Bilal arasındaki konuşmalar da doğrulanmış olacak. Yeri gelmişken yazmak lazım, daha önce ABD’de yaşayan Eğemen Bağış tutuklanma korkusundan dolayı kıtaya yıllardır ayak basamıyor. Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısının tutuklanmasından sonra Zarrab davasında adı geçen hiç kimse ABD’ye gitmeye cesaret edemez.

ERDOĞAN’IN SIRLARINI BİLEN İKİ İSİM...

ABD attığı adımlarla Zarrab’ı Türkiye’ye karşı kullanacağını ilan etmiş oldu. Erdoğan’ın sırlarını bilme potansiyeli taşıyan iki isim New York’ta ABD hapishanesinde yatıyor. Neler anlattıklarını, ne tür bir pazarlığın devam ettiğini zamanla elbette öğreneceğiz ancak Erdoğan için Zarrab davasının her geçen gün daha da karmaşık bir hal aldığı kesin.

Bir tespiti yapmakta fayda var, ABD gibi emperyalist bir ülke için Erdoğan’ın kişişel geleceği hiçbir şey ifade etmiyor. ABD yargısı aracılığı ile Zarrab davası üzerinden Türkiye’ye demokrasi gelmesini beklemek saflık olur. ABD uzun zamandır Erdoğan’ı kontrol edemiyor. Trump yönetimi ile birlikte ABD, Pentagon aracılığı ile Ortadoğu’da yeniden söz sahibi olmak istiyor. Bunu gerçekleştirirken başına buyruk bir Erdoğan göze batabilir. Erdoğan’ın ortaya çıkmasından korkacak bilgileri elinde toplayıp Türkiye’yi hizaya çağırıyor…

FBI OYUNU

Bütün bu erk mücadelesi içinde Washington’da konuşulan bir dedikodu yüzleri gülümsetiyor. İddiaya göre FBI, Erdoğan’ı Zarrab aracılığı ile tuzağa düşürdü. Zarrab’ın avukatları Giuliani ve Mukasey’in Türkiye’ye gidip Erdoğan ile görüşmesi FBI’ın tasarladığı bir oyundu. Erdoğan’ın ABD yargısına karıştığı fikri hakim kılınacak, misilleme olarak önce Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı tutuklanacak sonra da Erdoğan’ın itibarının bir parça tozlanması için görüşme basına duyurulacaktı, anlatıldığı gibi de oldu.
ABD, YPG ile Rakka’ya gireceğini gösterdi, Gülen’in iadesine ilişkin gram ilerleme yok, üstüne devlet bankasının yönetici tutuklandı… Tüm bu gelişmeler karşısında çoktan “Eyy Amerika“ diye çıkış yapması gereken Erdoğan acaba Zarrab’ın anlattıklarından ya da banka yöneticisinin anlatacaklarından mı korkuyor yoksa hâlâ Trump yönetiminden umutlu mu?