Erdoğan tasfiye hissetmiyor, arzuluyor

Başbakan Erdoğan’ın BDP’ye yönelik sözlerini, Mecliste bir basın toplantısı ile değerlendiren BDP’li Kaplan, Başbakan Erdoğan’ın Brezilya’da gazetecilere yaptığı açıklamaları eleştirdi. Kaplan, “Sayın Türk ve Tuğluk’un üyeliklerini düşüren, DTP’yi kapattıran, Zana’ya 5 yıl yasak koyan, her birine düşüncelerini açıkladıkları için 10’ar yılın üzerinde hapis cezası veren de Sayın Başbakanın iktidarıdır” dedi.

‘BLOK ERDOĞAN’I KORKUTUYOR’

BDP’nin, Başbakan Erdoğan’ın korkulu rüyası olduğunu ve Brezilya’da da rüyalarına girdiğini belirten Kaplan, “Blok olarak seçime hazırlanmamız Erdoğan’ı korkutuyor” dedi.

30 yıldır bir savaş, çatışma yaşandığını; siyasetin, bunu çözme sanatı olduğunu vurgulayan Kaplan, bunu çözemeyenlerin teker teker gittiğini hatırlattı.

‘BAŞBAKANIN B PLANI NE?​’

“Velev ki PKK silah bırakmadı, Sayın Başbakanın dediği gibi de teslim olmadı” diyen Kaplan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi yasal, demokratik alanda yer alan BDP ve diğer Kürt siyaset partileri, şiddetin, silahın çözüm olmadığını, 30 yıldır denenen bu yöntemin yerine, barışçıl, demokratik, siyasal çözümün gerektiğini ısrarla vurgulayıp, Mecliste çözüm aradığında AKP; Sayın Başbakan hiçbir adım atmayacak mı? A planı bu, peki B planı ne?​”

‘KEŞKE DİLMA’YA SORSAYDI!’

Hükümetin, hangi adımları atacağıyla ilgili bir planı ve projesi olmadığını söyleyen Kaplan, “Eğer siyasetin dili militarizm olursa, barışın da, çözümün de hedeflenmeyeceğini” belirtti.

Erdoğan’ın Brezilya ziyaretine de değinen Kaplan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İsterdik ki Sayın Başbakan Brezilya’ya hazır gitmişken, Brezilya Devlet Başkanı ile güzel kahvaltı yapmışken, Eski Gerilla Başkan Dilma’ya, ‘Bu işi nasıl çözdünüz, gerillayken gelip devlet başkanı oldunuz, demokratik siyasete geçtiniz, deneyimleriniz nedir?​’ diye sorsaydı, azıcık feyzalsaydı. O zaman inanıyorum ki Sayın Başbakanın dili negatif çözümsüzlük değil, pozitif çözüm diline dönüşürdü.”

AKP BDP’DEN RAHATSIZ

BDP’nin Mecliste bulunmasının, AKP’yi mutlu etmediğinin altını çizen Kaplan, “Çünkü, Meclisin tek dinamik, demokratik ana muhalefet partisiyiz. Gerisi matruşka partiler” dedi.

Başbakan Erdoğan’ın derdinin, illegalite değil; BDP olduğunu belirten Kaplan, “Meclisi, Ankara’yı, barışçıl, siyaseten çözümü seçerek gelmelerinin bile büyük bir olay olduğunu” söyledi.

Mecliste bulunmalarını, “Türkiye demokratik siyaseti açısından da dağın yolunu değil, demokratik siyasetin yolunu gösteren en önemli siyasi hamle” olarak nitelendiren Kaplan, “Biz burada olduğumuz için yüz bin genç, dağa çıkmamıştır. Hiç kimse, halkımıza onursuzluğu, teslimiyeti, tasfiyeyi dayatmaya kalkmamalıdır” dedi.

‘ÖZEL DERHAL İSTİFA ETSİN’

Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in, “Kandil’e girme şartları”nın sorulması üzerine Kaplan, Özel’in “istifa etmesi gerektiğini” söyledi.

‘ZANA’NIN SÖYLEMİNİ ELEŞTİRDİK’

Leyla Zana’nın açıklamasına ilişkin bir soru üzerine de Kaplan, “Zana’nın konuşmaları ile BDP’nin grup konuşmalarına bakıldığında, zaman zaman benzerlik görüleceğini” ifade etti. Kaplan eleştirdikleri noktanın, Erdoğan’a yönelik söylem olduğunu vurgulayarak, “Zana’nın yurt dışından geldiğinde tekrar bir görüşmelerinin olacağını” söyledi. (Ankara/EVRENSEL)

DEMİRTAŞ: BARIŞ VİCDAN İŞİDİR

Yapılan açıklamaları, “BDP’yi birbirine düşürme politikaları” olarak niteleyen BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, katıldığı bir televizyon programında “Bunun barış açısından çok tehlikeli olacağını” vurguladı.

DEVLET-PKK GÖRÜŞMELERİ

PKK ile görüşmelere ilişkin, “İçeriği ile ilgili görüşmelerin sürdüğü dönemde bilgimiz olmadı. Ama dolaylı olarak görüşmelerin yapıldığında dair sinyaller alıyorduk” diyen Demirtaş, ama “Kimlerin kimlerle, nerede, ne görüştüklerini bilmediklerini” ifade etti.

“Leyla Hanım üzerinden başlatılan tartışmalar aslında bizim uzun süredir çabasını güttüğümüz ve olgunlaştırmak istediğimiz süreçleri de tahrip eder” diyen Demirtaş, “Bunun iyi anlaşılması lazım. Yani kaş yapayım derken birilerinin göz çıkarmaması lazım” dedi.

‘KİMSE BOŞ DURMASIN’

Barış’ın önce vicdanlarda, yüreklerde yapılacağını vurgulayan ve bu konuda bütün kesimlere görev düştüğünü de belirten Demirtaş şunları söyledi: “Ne Kürtler PKK’nin barış getireceği, ne Türkler AKP’nin barış getireceğini beklesinler. Beklemek zorunda değilsiniz. Halk kendisi barışı sağlayacaktır. Dolayısıyla halkın, toplumun vicdanını temsil eden bütün kesimler bence boş durmamalıdır.”