27 Mart 2017 07:52

'Maydan’a madencinin sesini duyurmaya gittim'

Ukrayna’nın kaderinin belirlendiği günlerde aşırı milliyetçilerin karşısına dikilen Donbasslı madenci Aleksey Vladimiroviç Şvıdkiy Evrensel'e konuştu.

Paylaş

Okay DEPREM
Şakhtyorsk 

Ukrayna’nın güney doğusunu iç savaşa götürecek olaylar dizisinin miladı olan başkent Kiev’in kısaca Maydan denilen eski Ekim Meydanı’ndaki gösterilerin ve ardından gelen sivil darbenin üzerinden 3 yıl geçti. 

1991 sonrasındaki ismiyle ‘Bağımsızlık Meydanı’nda aylar boyu mitingler devam ederken; Maydan’ın öne çıkmayan unsurlarının başında, Donbass başta olmak üzere ülkenin güneydoğu vilayet ve bölgelerinden gelerek AB-ABD yanlıları ile faşist grupların karşısında ikinci bir meydan yaratmaya çalışanlar var. 

Ukrayna’nın kaderinin belirlendiği o günlerde meydana giderek, aşırı milliyetçilerin karşısına dikilen Donbasslı madencilerin önderlerinden birisi de 2014’ten beri Şakhtyorsk kenti belediye başkanlığını yürüten Aleksey Vladimiroviç Şvıdkiy’di. 

Aynı yıl Ukrayna Ordusu ile daha sonradan bağımsızlığını ilan eden Donetskli milisler arasında çok sert çarpışmaların meydana geldiği, maden yatakları ve irili ufaklı ağır sanayi tesisleri ile ünlü Şakhtyorsk’un başındaki isimle; birkaç yıl öncesine gidip, halen bugünlere ışık tutan ‘Maydan Olayları’nın bilinmeyen yönlerini konuşuyoruz. 

Maydan’daki ilk gösteriler başladıktan sonra madenciler ve işçilerle birlikte oraya gittiniz. Tam olarak kimlerle ve ilk ne zaman gittiniz?
Yanılmıyorsam 30 Kasım 2013’teydi. İlk başta 8 kişiydik. Daha sonra otobüslerle 200-300 kişi gidip gelmeye başladık. Bizler oradaki insanlarla konuşmayı deniyor, olaylar bu şekilde devam ederse nelere yol açabileceğini açıklıyorduk. Bir haftalığına, üç günlüğüne gidip geliyorduk. Bu, hangi kolektifin bizi alacağına göre değişiyordu. Hava çok soğuktu. Daha çok çadırda kalıyorduk. O sırada Maydan’a karşı yürütülen muhalefetin çok ciddi olduğunu, çok insanın geldiğini belirtebilirim. Gelenler genellikle Şakhtyorsklular ve madencilerdi. Maydan’da ise esas olarak radikal görüşlere sahip genç çocuklar, yetişkin ve kadınlar vardı.  
Fiziki temastan sürekli uzak duruyorduk. O bölgeden hiçbir zaman ayrılmadık ve yalnızca kendi görüşlerimizi ifade etmeye çabaladık.

O halde direnişin sonunda neden Mariyinskiy Parkı’nda ikinci bir Maydan ayaklanması oldu? 
Biz yalnızca geriye, Maydan’a doğru çekilmeye başladık. O zamana kadar bizden Maydan bölgesine hiç kimse gitmiyordu. Ama meydandaki insanlarla da iletişim kurabiliyorduk. Gerçekten de o insanlarla aramızda büyük anlaşmazlık var. Onlara para dağıtıyorlardı. Maydan’a para yağıyordu adeta. Orada bir aileyle iletişime geçtik. Aynı evde yaşayan 9 kişilik bir aileydi. Bir günde ortalama 900 Amerikan doları kazanıyorlardı. Anneleriyle konuştuk. Özellikle orada durdukları için para alıyorlardı. Sonuçta eski Ukrayna’nın en güzel şehirlerinden birinin neredeyse yarısını yerle bir ettiler. Sonrasında yaptıkları provokasyonlarla neticesinde Donetsk’in, Slavyansk’ın, kısacası Donbass’ın bir kısmını da yakıp yıktılar. 

En baştan itibaren Maydan’a karşı mıydınız? Ya da DNR’in başı Aleksandr Zaharçenko’nun bir aralar dediği gibi, Maydan’a karşı az çok bir yakınlık  duyuyor muydunuz? 
Şiddet yokken meydana daha farklı gözle bakmak mümkündü. Ama yine de başlangıçtan itibaren Maydan’ın duruşu kabul edilebilir değildi. Özellikle de Banderistlerin (Nazi iş birlikçisi Stepan Bandera yanlısı neonaziler) yasallaşması ve daha en başta Maydan’da ortaya çıkan saç kesimler ile ilgili pek çok soru işareti vardı. Ben onların fikirlerini hiçbir zaman anlayıp kabul edemedim. Ben Sovyetler Birliği’nde doğmuş biriyim. Bu radikal milliyetçi, faşist fikirlere karşı bakış açımız daha o dönemlerde şekillendi. O dönemde özellikle Donbass’a karşı takınılan tavır beni çok öfkelendirmişti. Başlıca çıkış noktamız Donbass’ın da farkına varılması gerektiği düşüncesiydi. Donetsk eyaleti büyük bir nüfusa ve yüzölçüme sahip bir sanayi havzası. Ama hiçkimse Donbass’ın fikirlerine kulak vermedi. Bu nedenle kendi fikirlerimizin de olduğu ortaya koymak istedik. Lvov’dan insanlar oraya gidiyorsa, Donbass’ın da sesine kulak vermeleri gerekiyordu. Ben madenciyim, ‘Şakhtyorskaya-Glubokaya’ maden şirketi faaliyetini durdurana kadar orada çalışıyordum. İşte bu yüzden madencilerin de sesinin duyulmasını çok istedim. En başta da oraya madencilerin koordinatörü ve temsilcisi olarak gittim. Henüz şiddet olayları başlamamışken, Lvov’dan gelenlerle de oldukça normal şekilde anlaşıyorduk. Daha sonra onlar daha çok etkinlik kazandı. Bana kalırsa oradaki insanlar maniple edildiler, çünkü insanlar gözlerimizin önünde değişmeye başladı. 

Maydan’daki direniş başladığında, ateş açıldığında orada mıydınız? 
İlk ateş biz buraya dönmeye başladığımızda, ocak ayında açıldı. Son otobüslerimizi ise paramiliter fraksiyonlar yolda kurşunlamışlardı. Bir daha Kiev’e gidip gelemeyelim diye otobüsleri kullanılamaz hale getirmeye çalışıyorlardı. Olay, 2014’ün ocak ayında, Kiev’den Donbass’a, Donetsk kentine dönüş yolunda meydana geldi. Henüz bu faşist örgütler otomatik silah edinmemişlerdi, av tüfekleriyle otobüslere ateş ettiler. Arkadaşlarımızın pek çoğu başlarından yaralandı ve otobüsten dışarı atıldılar. Bir otobüsümüz de orada kaldı ve onu yaktılar. Biz de oradan ayrılmak zorunda kaldık ve bir daha Kiev’e gitmedik.

O dönemde iç savaş çıkacağı hiç aklınızdan geçti mi?
İç savaş çıkacağını biliyordum. Çünkü aynı ülkenin insanlarıydık ama hepimiz tamamıyla farklı fikirlere sahiptik. Donbass’ta genellikle madenciler ve sanayi işçilerinin hâkim olduğu bir nüfus vardı. Üretim çok genişti. Donbass’ta savaşa kadar muazzam bir sermaye birikimi yapıldı. Her şeyi geçelim, burada iş bulup para kazanmak mümkündü. Ukrayna’nın yalnızca bir bölümünün sesi duyuluyordu o dönemde. Halk ayaklanması başlayacaksa tüm halkın sesinin duyulmasını istedik. Slavyansk’taki ilk çarpışmalardan hemen sonra, özellikle de birinci kontrol noktasına ateş açıldığında. İşte o zaman iç savaşın çıkacağından yüzde yüz emin oldum. 


 

ÖNCEKİ HABER

Tanrıkulu, Çavuşoğlu'nun 'başörtü' iddiasını Meclise taşıdı

SONRAKİ HABER

Oyuncu Göksel Kaya gözaltına alındı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa