27 Mart 2017 01:33

Renault’da ‘eski düzene’ dönme tehlikesi

Muzaffer Özkurt Bursa'da 2015 metal direnişinin öncülerinden Renault işçileriyle MESS sözleşmesi sürecini konuştu.

Paylaş

Muzaffer ÖZKURT
Bursa

Ağır çalışma koşulları, düşük ücret, Türk Metal’de vücut bulan ‘patron ne isterse onu yapan’ bir sendikal yapı... Pek çok metal fabrikasında olduğu gibi Renault’da da 2015 metal direnişinin darbe vurduğu bu düzen, işçilerin birliklerinin yara alması nedeniyle daha da ağırlaşarak geri dönme sinyali veriyor. Renault işçileri, bu tehlikeyi atlatmanın ve MESS sözleşmesinde istediklerini almanın tek yolunun birliğin yeniden sağlanması olduğunu söylüyor.

ORDAN ORAYA SÜRGÜN

Eski bir Renault işçisiyle görüşüyoruz. Türk Metal’den istifa etmelerinin ardından Birleşik Metal-İş’te örgütlenme mücadelesi yürüten işçilerden. “Mecbur Türk Metal’e yeniden üye oldum” diye başlıyor söze. Biraz mahçup Türk Metal’e üye olma gerekçelerini, daha doğrusu fabrika yönetiminin artan baskılarını anlatıyor: “Odalara çekiyorlar, üstü kapalı tehdit ediyorlar, işçilerin önderi durumundaki işçileri oradan oraya sürüp bezdirmeye ve diğer işçilere gözdağı vermeye çalışıyorlar. İşten atmayacağız ama böyle yapacağız sendikal tazminat almayı unutun bitti o işler diyorlar...”

Sonuç olarak ister gönüllü, ister gönülsüz fabrika yönetiminin artan baskıları Türk Metal temsilciliği önünde üye sayısının asıldığı listelere yenilerinin eklenmesinde karşılığını bulmuş. 

BASKI GİDEREK ARTIYOR

Üretimde de baskının arttığını söylüyor işçi. Eskiden bir vardiyada üretilen maksimum araç sayısı 420 iken bu rakam 440’a kadar çıkmış. Bir aracın üretildiği süre 57 saniyeden 56 saniyeye inmiş. Daha da inmesi planlanıyormuş. “İnsanların limitlerini sonuna kadar zorluyorlar” diyor. Baskı bununla da sınırlı değil. Talimatlara uymayanlar için hemen tutanak tutuluyor ya da kapı dışarı ediliyormuş. Rapor alan, izin alanların listeleri “kendinize çeki düzen verin” denilerek” duvarlara asılmaya başlanmış. İşçi yaşanan değişim için telefonla konuşma örneğini veriyor: “Eskiden de telefonla konuşmak yasaktı ama bir şey demiyorlardı. Şimdi hiç göz açtırmıyorlar. Tutanak tutuyorlar. İşten atılanlar oldu. Üstelik sadece Birleşik Metal-İş üyeleri değil, Türk Metal üyesi olanlar da atılıyor. Bizim dediğimiz olur, bizim borumuz öter, bizim kuralımız işler diyorlar yani.”

PATRONUN HEDEFİ SIFIR ZAM

Yeni dönemin özellikle MESS sözleşmesi sonrası daha da ağırlaşacağını söylüyor işçiler. Zam beklentisinin 750 lirayla 1000 lira arasında değiştiğini söyleyen bir başka Renault işçisi, zammın verileceğini ve ardından karşılığının misliyle alınacağını düşünüyor. Çalışma koşullarının zor olması nedeniyle yeni işçilerin dayanamadığını ve çoğunun ayrıldığını aktaran işçi, şöyle devam ediyor: “Eski işçi alışık. Bir şekilde dayanıyor. İşini yaptığı için eskilere dokunmuyorlar. Ama önümüzdeki sözleşmede kıdem zammından falan bahsediyorlar. Öyle olursa yeni işçilere zam yapılmamış olacak. Daha eski işçilere zam verecekler. Fırsatını bulduklarında da eski işçilerden kurtulacaklar. Bir nevi sıfır zam olacak ve fabrikanın ücret ortalaması daha da düşecek.”

İŞÇİNİN BİRLİĞİ BOZULUNCA

Yaşananları “Renault işçileri mutsuz” diye tarif ediyor bir başka işçi. Bu tablonun, 2015 metal direnişinin sona ermesi ve fabrikaya girmelerinin ardından yaşanan tablonun tam zıttı olduğunu söylüyor. Zira o dönem fabrika yöneticileri işçileri güler yüzle karşılamış, “Her şey yaşandı ve bitti. Sizin sendikal tercihlerinize karışmayacağız, şimdi üretim zamanı” demişlerdi. 

İşçiye bu değişimin nedenini soruyoruz. Tek cümleyle yanıtlıyor: “İşçinin birliği ve beraberliği eskisi gibi değil.” Örneğin en küçük üretim birimi olan ÜET’lerden başlayarak işçilerin seçtiği temsilcilerden oluşan işçi örgütlenmesi tamamen dağılmış. Yerini gruplaşmış işçiler almış. Ortak karar alma mekanizması dağıldıkça, işçiler yalnızlaşmış, birbirlerine olan güvenleri azalmış, baskıları karşılayamaz hale gelmişler. 

Bu tabloya karşın yüksek zam beklentisini neye dayandırdıklarını soruyoruz. Eskiden alınan ücretin dolar karşılığı ile şimdi aldıkları ücretin dolar karşılığı arasındaki farkı, enflasyonu, kurdaki artış nedeniyle Renault’un araç başına elde ettiği 12-13 bin lira ek kazancı, eski işçiyle yeni işçi arasında ücret farkı kalmadığı gibi gerekçeler sıralıyorlar. 

TALEPLER NASIL KARŞILANIR?

“Talepleriniz haklı ama patron niye versin işçi bu durumdayken?” diyoruz. Zammın kendiliğinden verilmeyeceğini düşünen bir işçi giriyor söze: “Herkeste Türk Metal kendini ispat edecek, patron zam verecek diye bir beklenti var. Ama şu da bir gerçek; ben de Türk Metal’e geçtim. Üstelik MESS sözleşmesi için sendikacılardan ‘Bakacağız’ dışında hiçbir söz de almadık, şu kadar zammın altına inmeyeceğiz filan da demedi... Öyle üye olmak zorunda kaldık. Sözleşmeye hangi sendikayla gireceksek girelim fark etmez. Biz birlik olmadan bizi mutsuz eden bu tablo değişmez. Taleplerimiz de başka türlü karşılanmaz. Şimdi ÜET’lerden başlayarak yeniden bir araya gelmeli, taleplerimizi belirlemeli, 2015’te yarım bıraktığımızı tamamlamalıyız.”

Bir başka işçi de patronların 2015 direnişinden gerekli sonuçları çıkararak önlem almaya başladığını belirterek “Biz de aynısını yapmalı, 2015 direnişimizde sağladığımız birliği ve örgütlülüğü yeniden kurmalıyız” diyor.

ÖNCEKİ HABER

Demokrasinin geldiği nokta

SONRAKİ HABER

Urfa’da referandum sonucunu ‘huzur arayanlar’ belirleyecek!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...