27 Mart 2017 00:31

Mesleğime, okuluma, öğrencilerime geri dönmek istiyorum

KHK ile ihraç edilen Eğitim Emekçisi Onur Kazım Pekşen Evrensel'e yazdığı mektupla işini geri istedi.

Paylaş

Onur Kazım PEKŞEN

İstanbul ili Sultangazi ilçesi İstiklal Ortaokulunda Türkçe öğretmeni olarak görev yapmaktayken 7 Şubat 2017 tarihinde yayınlanan 686 No’lu KHK ile hiçbir gerekçe gösterilmeden ihraç edildim.

Bu ülkede, tecavüzcülerden tutun da hırsızından, uyuşturucu kaçakçısına kadar suçu sabit olanlar dahi yargılanırken, bizlerin yani emek mücadelesi verenlerin sorgusuz sualsiz işlerinden atılması hukuksal anlamda bir faciadır. Ayrıca bugüne kadar hakkımda açılan hiçbir adli ve idari dava ve soruşturma yokken bu hukuksuzluğa maruz kalmak ve öğrencilerimden ayrı düşmek adalete vurulan büyük bir darbedir.

Hayatın her alanında haksızlıklara elimden geldiğince ses çıkardım. En demokratik hakkım olan sendikal faaliyetlerin içinde oldum ve öğretmenliğe başladığımdan beri Eğitim Sen üyesiyim. İktidarın hukuksuz uygulamalarının hepsine muhalif oldum. Emekten, ezilenden yana olan bir dünya görüşüne sahibim ve bu yüzden emek ve demokrasi mücadelesi verdim. Sadece meydanlarda değil hayatımın her alanında parasız ve bilimsel eğitimi savundum. Görev yaptığım okullarda her zaman mesleğimi en iyi şekilde icra etmenin kaygısını taşıdım. Okul idarelerinin keyfi yaptırımlarına, yanlış uygulamalarına karşı arkadaşlarımın haklı sesi oldum. Bu ülkenin havasını, suyunu, toprağını, insanını gerçekten çok sevdim. 

Bizler; ezilenden, emekten ve demokrasiden yana sendikal faaliyet yürüttüğümüz için, kısacası muhalif olduğumuz için işsiz bırakıldık. Bu yetmezmiş gibi işimizi, özel eğitim kurumlarında da yapmamızı KHK ile engellediler. Yıllardır öğretmenlik yapan birisinin başka bir iş yapması nasıl düşünülebilir? Toplumda estirilen bu hava ile bizlere iş vermeyi kimse göze alamazken hangi sektörde nasıl çalışabiliriz? İşsizlik günden güne artarken nasıl iş bulabiliriz? Tek başına yaşar ve kira öderken daha ne kadar dayanabilirim?

Bu ülke birçok darbe gördü. Fakat bugün yapılan bu hukuksuz uygulamalar darbe günlerini aratmamaktadır. Darbe girişiminin ardından ülkede estirilen bu rüzgar, OHAL yasaları, KHK ile işten atmalar, fişlemeler, sürgünler, açığa almalar artık psikolojik bunalımlara hatta intiharlara sebep olmaktadır. Kişisel olarak ben de çeşitli sıkıntılar yaşadım, yaşıyorum. Mesleğimin 5. yılında, öğrencilerime en fazla faydam dokunacak bir dönemde, çok sevdiğim işimden ihraç edildim. Bu mesleği elde etmek için KPSS sınavlarından yüksek puanlar almama rağmen ancak üniversiteden mezun olduktan 4 sene sonra atanabildim. Hatta benim atanamadığım yıllar, FETÖ’nün KPSS’deki şaibelere imza attığı bir dönemdi. Yani uzun süre atanamamamdaki sebep belki de bu tür şaibelerken, şimdi FETÖ’nün darbe girişiminin faturasının bizlere kesilmesi hukuksuzluğun bir göstergesidir. Mesleki hayatımda her zaman işimi en iyi şekilde yapmanın gayretini gösterdim. Aynı okulda beraber görev yaptığım arkadaşlarımla her zaman iyi ilişkiler içinde oldum. Yeri geldiğinde öğrencilerimize daha faydalı olmak amacıyla hiçbir maddi karşılık beklemeden fedakarca eğitim-öğretim için ter döktüm.

Şimdi bizlere reva görülen bu durum aynı zamanda ülkenin eğitim-öğretim sürecine de vurulmuş bir darbedir. Öğrencilerimiz hem eğitim-öğretim açısından hem de psikolojik açıdan mağdur edilmektedir. 

Adaletin bir an önce sağlanacağına ve çok sevdiğimiz mesleğimize döneceğimize inanıyorum. Hiçbir kanıt olmadan, sorgusuz sualsiz karşı karşıya kaldığımız bu hukuksuzluk elbet son bulacaktır.

ÖNCEKİ HABER

Bir başkan olsun da sen o zaman gör

SONRAKİ HABER

‘Gelin birlikte yürüyelim’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...