26 Mart 2017 15:33

Çavuşoğlu iddiası: Kızlarımızın başörtülerini çıkarmışlar

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu şunu iddia etti: 'Hayır'cılar başörtülü kızlarımızın başörtülerini zorla çıkarmışlar.

Paylaş

Dışişleri Bakanı Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya'da stant açan AKP Gençlik Kolları'na mensup başörtülü kadınlara, 'Hayır' çalışması yapan bir grubun müdahale ederek zorla  başörtülerini çıkardığını iddia etti. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak da, olayın şahitleri olduğunu savunarak, AKP'lilerin 'Evet' broşürü almak istemeyen kadına saldırdıklarını ve bu itiş, kakışma sırasında başörtüsünün elde kaldığını belirtti. 

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Ticaret Borsası'nda Sivil Düşünce Platformu üyeleriyle bir araya geldi. Mevlüt Çavuşoğlu, Işıklar Semti'nde 'Hayır' çalışması yapan bir grup tarafından AKP Gençlik Kolları'na mensup kadınların başörtülerinin çıkartıldığını söyledi. Çavuşoğlu, "Ak Parti Gençlik Kollarımız Işıklar Semtinde stant açmış. Orada başörtülü kızlarımız var. Başörtülü kızlarımızın başörtülerini zorla çıkarmışlar. İnsanlık bu mu işte? Bu affedersiniz hayvanlık. Bunlara 'İnsan' denmez. 'Hayır' çalışmanı git sen de başka yerde yap. Bunların laiklik anlayışı bu" diye konuştu.

TARAFLAR KARŞILIKLI ŞİKAYETÇİ OLDU

DHA'nın haberi göre, saat 16.30 sıralarında Işıklar Semti civarında stant açan AKP Gençlik Kolları üyeleri, yoldan geçen R.K. ile kızı Z.Ö'ye broşür uzattı. İddiaya göre buı surada tartışma yaşandı. AKP'liler, anne kızın başörtülerini çıkartmaya çalıştıklarını iddia etti. Taraflar, karşılıklı olarak birbirinden şikayetçi oldu.

'AKP'LİLER BROŞÜR ALMAK İSTEMEYEN YAŞLI KADINA SALDIRIYOR'

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak da, yaşananların Mevlüt Çavuşoğlu'nun aktardığı gibi olmadığını savunarak olayı şöyle anlattı: Atatürk Caddesi üzerinde anne-kızın yürüyüşe çıktığını ve 'evet' standının kurulduğu yerden geçerken kadınların 'evet' broşürü vermek istediklerini belirterek, anne-kızın 'Biz hayır diyeceğiz, onun için almayacağız bu broşürü' demeleri üzerine ısrar edildiğini söyledi. Israr ve zorlama üzerine yaşlı kadının gerilmeye başladığı ve broşürü alıp, yırtıp attığını belirten Budak, şöyle dedi: "Ondan sonra bir kadın geliyor 'Rabia' işareti yaparak ve burnuna da dokunarak 'Siz 16 Nisan'dan sonra göreceksiniz, bu ülkede sizin gibilere yer yok' diyor. Kadın da 'Siz nasıl böyle söylersiniz' diye bağırmaya başlıyor ve bir kadın yaşlı kadına tokat atıyor. Bunun üzerine kadın bağırmaya başlıyor ve bu sefer yere yatırıyorlar. Bunun şahitleri var. Kız da bu kez bağırmaya başlıyor 'Anneme ne yapıyorsunuz' diye. O ara arbede oluyor, itişmeler, kakışmalar, saç baş yolmalar, bu arada kavga olurken başörtü elinde kalıyor ve olay büyüyor. Ondan sonra da darbedilmiş insanlar şikayetçi oluyor. Evet standındaki erkekler de kadınlara saldırıyor. Hem suçlular hem güçlüler. Bu sefer de 'Benim türbanlı bacımın türbanını çıkardı hayırcılar' falan diye Dışişleri Bakanı, bu ülkenin dış politikasında bütün halkı temsil eden, milli politikamızı yurtdışında temsil eden Dışişleri bakanımızın önüne il başkanı bir bilgi notu getiriyor. Bunun üzerine konuyu enine boyuna soruşturmadan o anda konuşma yapıyor. 'İşte bu hayırcılar böyle, bunlara insan bile demek yakışmaz, hayvan' diyor. Şimdi misliyle tabi o lafı yedirmek lazım" dedi.

Çetin Osman Budak, sözlerine şöyle devam etti: 

Bu başörtüsü mağduriyeti bitti, böyle bir şey yok. Yaşlı bir kadına tokat atma, saldırma ve darp etme var ve bunu kadınlar ve erkekler yapıyor. Orada bir kızı taciz etme söz konusu. Şu an arkadaşlar ifade veriyor ve oradan geçen vatandaşlar da 'Biz şahit olacağız' demişler. Şu anda Çallı'daki emniyette gözaltında tutuluyorlar, hakları olmamasına rağmen. Bu işi büyütüp buradan mağduriyet yaratmaya çalışıyorlar. Artık bu kadar baskı yeter bu milletin üzerine bu kadar gitmesinler. Bir Müslüman yalan söylemez, Müslümanlığın ana kuralları iftira atmaz, cinayet işlemez, hırsızlık ve yolsuzluk yapmaz, Müslüman güzel ahlaklılıktır. Bunlar ahlak yoksunudur ve bu iftiraları atabiliyorlarsa bunları fazlasıyla hak ediyorlar. Bir insana hayvan demek ne demek, böyle bir şey yapılabilir mi? İki kadının üzerine 10-20 kişi saldıramaz. Bu haddini bilmemektir. Yazık oluyor güzel ülkeme böyle insanların elinde." (HABER MERKEZİ) 

ÖNCEKİ HABER

Garo Paylan: Anayasa değişikliğinde demokrasi var mı, hayır

SONRAKİ HABER

Selma Gürkan: Bu anayasa çözümsüzlüğü derinleştirir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...