Gençlere referandumdan ne kalıyor?

Kartal’dan Bir Lise

İstanbul

Kartal’dan liseli arkadaşlarınız olarak yazıyoruz buraya. Geleceğimiz için ön gördükleri anayasa değişikliğiyle ilgili neler düşündüğümüzü anlattık ve sizlerin de sesini duymak istiyoruz. Bazılarımız ummasız gelişmelerin odağında onların bizi yeterince boğduklarını düşündükleri üniversite sınavı için kan ter içinde kalırken, bazılarımız ise okullarda bilimsel eğitim mücadelesi verirken referandum için sessiz kalacağız sanıyor fakat biz de farkındayız tüm bunların ve sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Okulumuzda yeni anayasa paketi ile ilgili tartışırken “Peki gençlik buradan ne elde ediyor?” diye sormadan duramıyoruz. Dallanıp budaklanan konuşmaların ardından gelen cevap nedense çok kısa, başkanlıkla beraber getirdikleri batı demokrasisi ayarında bir iki yenilik, o da anca gözümüzü boyamak için. Onun haricinde kendi stratejileri gayet tabi gençliğin sesini kısmaya yönelik. Şayet öyle olmasaydı yarın bizim de havasını soluyacağımız üniversitelerin bahçesinde bir ihtimal derslerine katılacağımız değerli akademisyenleri mesleklerinden ihraç etmez; aydınlık bir gelecek için onlar da bizimle kürek çekerlerdi. Bunlar bile yeterliyken gözümüzü boyadıklarını gün yüzüne sermeye biraz daha bahsedelim ne düşündüğümüz hakkında.

Dilan: Öncelikle ben tek adam diktatörlüğüne hayır diyorum. Anayasa değişikliği maddelerini okuyan herkes hayır demeli. 3. Maddesine baktığımızda seçilme yaşanın 25’den 18’e indirilmesi bana göre kesinlikle yanlış. Bireyin ergenlikten çıktığı 18’li yaşlarda politik düşüncenin en ufak bir rüzgar ile başka yöne savrulması çok olası bir ihtimal. 25’li yaşlarındaki olgunluğu yoktur 18’inde. Kafama takılan bir diğer maddeyse cumhurbaşkanının partili genel başkan olması. Kendi partisinden olanlara hitap eden bir cumhurbaşkanının olduğu bir ülke ne kadar demokratik olabilir ki?

Zeynep: Yeni anayasanın maddelerini açıklamaları ile okuyup, sorgulayan bir genç olarak söylüyorum tek seçenek var: Hayır.

Ertuğrul: Kuracağı diktatörlüğün birlik ve dirliğe, halkların ayrılığına yancılık yaptığı için hayır diyorum.

Bihter: Sadece kendim diyen ve kendini koruma altına alan bu sistem için hayır.

Üsame: Ben AK Parti gençlik kolları üyesiyim. Referanduma ise tabii ki evet diyorum. Bu milletin artık gözü açıldı. Biz birçok şey yapıyoruz ve cumhurbaşkanımıza güveniyoruz.

Ela Nur: Tek bir kişinin eline bu kadar yetkinin verilmesini doğru bulmuyorum. Başkanlığa yani padişahlık sistemine benden de bir hayır.

Zeynep: Ailem evet diyor. Ben de şu an ki sistemin iyi olmadığını düşünüyorum. İşte bu yüzden başkanlık sistemine evet diyorum.

Gönül: Şu an ki sistem kötü fakat gelecek sisteminde kötü olacağını düşünüyorum. Ailem evet diyor ama ben kararsızım.

“BU SİSTEMİN BAŞINA BABAM GELSE EVET DEMEM!”

Nilay: Ben referanduma hayır diyen bir gencim. Sebebi örneğin bugüne baktığımızda, medyanın tek bir sese itaat etmesi, nereye baksak aynı haberi, aynı reklamı, aynı kamu spotunu görmemiz… Bu bile ne kadar içler acısı bir halde olduğumuzu gösteriyor bence. İnternetimiz olmasa ülkedeki gelişmelerden haberimiz olmayacak. Ayrıca asıl değişmesini istediğim şeylerden biri eğitim sistemi. Ülkenin çağdaş bir eğitim sistemine sahip olmasını hadi bir kenara koyalım, ezberci anlayışımız ile bile pek faydalı bilgileri ezberleyemiyoruz ne yazık ki. Çünkü maalesef kitaplarımızda yazmıyor. Öyle günleri yaşıyoruz ki liseli gençler olarak ders kitaplarının çok çok üstünde bilimsel, sanatsal, felsefi eleştirilerde, bilgi paylaşımlarında bulunabiliyoruz. Eh bu da bizim kendi mücadelemizle elde ettiğimiz bir başarı. Bu başarılarının önünü açmaksa bugün bizi mücadeleye zorunlu hale getirmiş insanlarla mücadelede nihai zaferi elde etmekte. Buna giden ilk yol ise referanduma hayır demekten geçiyor. O yüzden ulaşabildiğimiz herkesi hayır etrafında toplamalı, gelecek güzel günler için biz de bir tuğla koymalıyız.

Tuğba: Partili Cumhurbaşkanlığına hayır diyorum. Çünkü şuan ki kapitalist, kindar ve dindar sisteme karşı mücadele veriyorken daha da gerici, faşist, tek adam rejimine evet diyemem. Hayır diyorum çünkü evet demem için hiçbir sebep yok. Hayır diyorum çünkü ben bir kadınım ve zaten yok sayılıyorken bu sistemde tamamen yok edilmeyi kabul etmiyorum. Hayır diyorum çünkü hayır demeye hakkım var ve sindirme politikalarına karşı boyun eğmeyeceğim. Hayır diyorum çünkü ben bir öğrenciyim ve gelecek hayallerime kimsenin gölge düşürmesine izin vermeyeceğim. Hayır diyorum çünkü bu sistemin başına babam gelse evet demem.

MESLEK LİSELİYE KALAN YİNE HAYAL KIRIKLIĞI

Arda KERDİĞE

İstanbul Kartal

Merhaba, Ben endüstri meslek lisesi 12.sınıf öğrencisiyim. Haftada 3 gün staj yapıyoruz. 2 gün okula gidip 16 saat ders görüyoruz. Bunun sadece 7 saati kültür dersi. Geri kalanı meslek derslerinden oluşuyor. Okuldaki günler bize insan olduğumuzu hatırlatan günler. Çünkü staj yerlerimizde ağır şartlarda çalışıp emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Buna karşı çıkamamak da bizi çileden çıkartıyor. Çünkü sesimizi çıkartmaya çalıştığımızda staj yerimizden atılıp diploma alamamakla tehdit ediliyoruz. 390 TL maaşla 18 yaşlarındaki bizlerin gözü boyanıp amele gibi çalıştırılıyoruz. Her şeye rağmen devlet bize YGS sınavına 2 ay kala bizim 2 senelik sınavsız geçiş hakkımız kaldırdı. Tamam kabul belki meslek liselilerin sınavsız geçiş hakkı da bir haksızlıktı diğer öğrencilere ama bunun bir anda sadece 2 ay kalmışken 12.sınıf öğrencisine vurması ve binlerce meslek liseli öğrencinin hayallerinin suya düşmesine sebep oldu. Bizi hayatımızın sınavı diye tabir ettiğimiz sınava çoğu arkadaşım boş bir kafayla girip elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştılar ama nafile. Barajı geçen öğrenci sayısı okulumda en fazla 10 kişi olacaktır. Barajı geçemeyen öğrencilere de 8 ayda öğrendikleri işlere girip 1400 lira maaş ile amelelik yapmaktan başka çıkar yol kalmayacak.