25 Mart 2017 00:40

Batıkent’in hafızası

Referandum süreci, Batıkent'te örgütlü işçilerin temelini attığı ve yüzeysel de olsa hala sürdürülen demokrasi geleneğine bağlı değerlendiriliyor.

Paylaş

Ayhan AYDOĞAN
Ankara

Batıkent, OSTİM Organize Sanayinin yanı başında bulunan, önceleri sendika kooperatiflerinin çokça bulunduğu, işçilerin oturduğu bir mekan iken zamanla büyüyerek Ankara’nın merkezinde kaldı ve görece daha iyi gelirli kesimlerin semti haline geldi. Kurulduğu günlerdeki sınıfsal karakterini kaybetse de en azından kültürel olarak Batıkent, hâlâ kurulmasına ön ayak olan örgütlü işçilerin temelini attığı demokrasi geleneğini yüzeysel olsa da sürdürmekte. 

Çoğu sitenin ismi sendika ismi, kalanlar da ‘alınteri’, ‘emek’ gibi adlandırılmış. Mahalle muhtarlarının üçte ikisinin kadın olduğu semtin referanduma dair ağırlıklı görüşü ‘hayır’ olacak gibi görünüyor. 

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, Batıkent’te bir hafta öncesine kadar referanduma dair merkezi eylem geliştirilmesi çok mümkün değildi. Batıkent, bildiri dağıtırken gözaltına alınan insan sayısında bu referandumda, daha önceki tüm seçimlerin toplamında verdiği zaiyattan fazlasını verdi. Bu durum ilk başta semt halkında bir tedirginlik yaratsa da onları, önceden repertuarlarında olan fakat günümüzde unuttukları ev toplantıları, site toplantıları yapma pratiğine yöneltti. 

Site toplantılarının yürütücüleri Gezi döneminde kurulan, o günden bu güne dağılmayan mahalle meclislerinin en aktif çalışanları olan kadın muhtarlar. Mahalle meclislerin niceliksel ağırlığını ise sosyal demokrat kadınlar oluşturmakta. CHP’nin merkezi siyasetinin referandum sürecini örgütleyemediği ortadayken, Batıkent’in sosyal demokrat tabanı Murat Karayalçın’la Melih Gökçek’in çekiştiği belediye seçimlerinden beri en aktif seçim dönemini yaşıyor. 

REFERANDUMUN BİR GÜN SONRASI

Site toplantılarında öne çıkan, kadınların özellikle vurguladığı nokta, Gezi’den sonra rölantide giden mahalle meclislerinin bu referandumdan sonra çalışmalarına aktif bir biçimde devam etmesi. Memleket gündeminin ağırlıklı olarak metroda bildiri dağıtılarak değil sitelerde, evlerde tartıştırılması niyeti var. 

Ergazi Mahallesinde oturan Eğitim-Sen’li bir lise öğretmeni ise referandumun gereğinden fazla abartıldığını, referandumdan ne çıkarsa çıksın önemli olanın referandumdan bir gün sonrasında bu örgütlülük düzeyinde çalışıp çalışmayacakları olduğunu söylüyor. Öğretmen, eğer çalışma referandumla kesilecekse sandıktan ‘evet’ de çıksa, ‘hayır’ da çıksa işin pratikte ‘evet’ e döneceğini belirtiyor.

Batıkent’in seçmen ağırlığı, çalışma ağırlığı açık ara ‘hayır’ dan yanayken, ‘evet’in örgütlenme biçimi sadece MHP ve AKP’nin Batıkent’in merkezi yerlerinden seçim arabası geçirmesinden ibaret. AKP’nin diğer seçimlere nazaran en büyük eksisi, Gülen cemaatiyle olan ilişkilerinin son bulmasından sonra, eski ortaklarının tabanı örgütleme, ev ev dolaşma çalışmasının yerine yeni bir taban çalışması koyamaması.

Kısacası Batıkent’in son sahipleri, ilk sahipleri gibi üretimden gelen güçleriyle hayatı değiştirecek yeteneğe sahip olmasalar da örgütlü işçiyle temas halindeyken öğrendikleri demokratik taleplerinden geri adım atmıyor. Olanı değiştirecek sınıfsal pozisyonları olmasa da verili koşullar içinde en demokratik olanı tercih etme konusunda son derece mahirler. En önemli temenni ise hatırladıkları tabanı örgütleme pratiklerini tekrar unutmamaları.

 

{referandum}}

ÖNCEKİ HABER

'Her şeyi istedi verdik, daha ne istiyorsun arkadaş!'

SONRAKİ HABER

Dersimliler: 'Tek adamlığı’ kayyımla gördük

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...