ÖDP, Dış politikada neden ‘hayır’ dediğini açıkladı

ÖDP Dış Politika Çalışma Grubu Sözcüsü Hayri Kozanoğlu, bugün Genel Merkez'de yaptığı basın toplantısı ile ÖDP'nin Dış Politikada neden Hayır dediğini 10 maddede açıkladı.

Kozanoğlu’nun açıklaması şöyle 

“Türkiye’nin dış politikası CIA istasyon şefi Graham Fuller’in “Arap dünyasının yeni bir halifeye ihtiyacı var” tezinin peşinden sürüklenmesin diye, “HAYIR”. Saray baş danışmanı Yiğit Bulut’un, “Balkanlar, Ortadoğu, Orta Asya, Afrika artık İstanbul’dan yönetilmek istiyor” tarzı ham hayallerini boşa çıkarmak için, “HAYIR”. Okulda çocuklarımıza “elçiye zeval olmaz” atasözünü öğretirken, Tayyip Erdoğan, Can Dündar’ın duruşmasına katılan yabancı diplomatlara “Siz kimsiniz ya? Sizin ne işiniz var orada? Yani diplomasinin de bir edebi var, adabı var” tarzında külhan ağzıyla hitap edemesin diye, “HAYIR”.

Ahmet Davudoğlu’nun “Komşularla sıfır sorun” iddiasından yola çıkıp, “sorunlu olmadığımız sıfır komşu” noktasına sürüklenmemek için, “HAYIR”. Şimdiki başbakan Binali Yıldırım’ın ağzından “dostları artırmak, düşmanları azaltmak” ifadesiyle geçmişin dış politikasına ilişkin pişmanlık beyan ettikten sonra, tüm Batılıları “faşist, Nazi kalıntısı” ilan etmemek için, “HAYIR”.

Radikal İslamcı güçlere destek verip, sonra da bumerang gibi çatışma ve şiddetin ülkemize dönmesiyle, Pakistanlaşmamak için, “HAYIR”. Laik bir ulusal devletken, emperyalist müdahale sonrası etnik ve mezhepsel fay hatları üzerinden ayrışıp, Iraklaşmamak için, “HAYIR”. Bir zamanlar “çözüm süreci” aldatmasıyla göz boyarken, şimdi Kürt yurttaşlarımızı MHP’yle kol kola “yok etme” zihniyetini devlet politikası haline getirip, Srilankalaşmamak için, “HAYIR”.

Sınır komşumuz Suriye ile ekonomik kültürel, diplomatik ilişkileri derinleştirip, geliştirmek varken, “Esed’i devirmek” hezeyanına kapılıp, ülkenin iç savaşa sürüklenip, çöküşün eşiğine gelmesinin vebalini taşımamak için, “HAYIR”. Onca bedel ödeyip, Suriye’ye daha fazla bedel ödettikten sonra Beşar Esad’ın meşruiyetini, ülkenin laik kaarekterini kabullenmek zorunda kalıp, şimdi de Suriye’nin toprak bütünlüğüne sahip çıkıyorum demagojisiyle Rojova’ya husumet beslememek için, “HAYIR”. Artık güvenlik sınırları koruyarak sağlanmıyor mugalatasının arkasına takılmamak, ÖSO denen haydut sürüsüyle El Bab’ı fethediyorum iddiasıyla onca Mehmetçiği kırdırmamak için, “HAYIR”.

Suriye’ye olduğu gibi Irak’a da tamamen mezhepçi zihniyetle yaklaşmamak; komşusunun toprak bütünlüğüne sahip çıkıyorum derken, Başika’da küçük bir toprak parçasını kontrolde tutmakla böbürlenmemek; Misak-ı Milli’yi beğenmeyip, Lozan’la yetinmeyip Musul’da “hem masada, hem sahada” olma iddiası güderken, Kerkük’de hak iddia ederken, şimdiki gibi denklemin dışında kalmamak için, “HAYIR”.

Kasım 2015’te Rus uçağını düşürüp, diplomasiye “gerekirse tezek yakarız” hamasetini soktuktan sonra, tornistan edip Putin’den özür dilememek için, “HAYIR”. Yıllarca “one minute” kabadayılığıyla övünüp, Mavi Marmara cengaverliğiyle prim yapmaya çalışıp, sonra Filistin davasını unutup İsrail’in aşırı sağcı başbakanı Netanyahu ile can ciğer kuzu sarması olmamak için, “HAYIR”.

Onca zaman Kopenhag kriterlerini uygulama kararlılığı, Avrupa Birliği tam üyeliği gerekçeleriyle göz boyarken, tekrar “Milli Görüş gömleğini giyip” her gün Batı dünyasına, Hıristiyanlığa lanetler yağdırmamak, Avrupalıların “karakter ve cibilliyetine” saydırmamak için, “HAYIR”. 3 milyon sığınmacı üzerinden “kapıları açarım” tehdidiyle Merkel gibilerle milyarlarca avroluk “rehine pazarlığını” sürdürmemek için, “HAYIR”. Bir yandan Avrupa’yı yeterince demokratik bulmadığını söylerken, öte yandan “idam cezasını” geri getirmenin, bir seçim vaadi yapılmasına karşı çıktığımız için, “HAYIR”.

Washington PYD’yi terör örgütü olarak görmediğini açıklayınca, “İncirlik Üssü ABD’ye kapatılabilir” diye mangalda kül bırakmadıktan sonra, “uzun menzilli füzelerin” peşinde tekrar ABD’nin ocağına düşmemek için, “HAYIR”. Trumpla kimyam uyuşur Rakka yolu açılır hayaline kapılıp, Beyaz Saray’la kuru bir telefon konuşmasına fit olmamak için, “HAYIR “.

Kendini Müslüman Kardeşler ağının lideri ilan edip, Mısır’la köprüleri atarak, Mursi’nin en sıkı savunucusu konumuna düşmemek için, “HAYIR”. Türkiye dini referanslarla anılmayan bir ülkeyken, ülkemizi Suudi Arabistan-Katar-Kuveyt’le birlikte Cihatçı-Selefi çetelerin sponsoru, Sünni ekseninin fanatik üyesi haline getirmemek için, “HAYIR”.

Komşuların toprak bütünlüğüne saygılı; onlarla ekonomik, kültürel, politik bağları geliştirmeye kararlı; emperyalizmle askeri ittifaklar içerisinde bulunmayan; din, mezhep kaygıları gütmeden dünya barışı için çaba harcayan; “iki bölgeli, iki toplumlu Birleşik Kıbrıs” fikrine samimiyetle sahip çıkan bir dış politika tasavvurunun uzağına düştüğümüz için, “HAYIR”.” (HABER MERKEZİ)