ODTÜ'de 'İtaatsiz dersler' başladı

İsmail İNAN
Ankara

Üniversitelerde kıyıma varan ihraçların ardından her yere yayılan açık dersler ODTÜ Sosyoloji Bölümü’nde de “İtaatsiz Dersler” adıyla başladı. İtaatsiz derslerin ilkinde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden 1 Eylül KHK’siyle ihraç edilen İlkay Kara’nın sunumuyla “Politik anlatı olarak Ahmet Kaya şarkıları” tartışıldı.İtaatsiz dersleri organize eden ODTÜ Sosyoloji Bölümü araştırma görevlileri Recep Akgün, Meral Akbaş ve Özgür Olgun Erden ile konuştuk. 

Recep Akgün iktidarın tek tipleştirme ile tamamıyla yandaş kurumlar yaratmak istediğini belirterek, egemen güçlerin bilgi alanında üretimsizleştirici eylemleriyle karşı karşıya olduklarını söyledi. İktidarın belirli toplumsal kesimleri pasifleştirdiğini ve en son üniversiteye geldiğini vurgulayan Akgün, “Ve aslında iktidar bilgiyi çok ciddiye alıyor ve bir şekilde onu elinde tutmak istiyor. Bu dersler dayanışmayı örgütleyerek üretimi kesmediğimizi gösteren bir şey olarak başladı. Bu açıdan dersler ile iktidarın eylemlerine basit bir reaksiyonun ötesinde bir alternatif için kendimizce katkı sunmak istiyoruz” dedi.

DAYANIŞMA DERSLERİNE KATKI SUNMAK İSTİYORUZ

Meral Akbaş, farklı şehir ve üniversitelerde başlayan dayanışma derslerine katkı sunmak istediklerini belirtti. Bu derslerin üniversitelerdekileri birbirine yakınlaştıran, beraber ayakta güçlüce durabildiklerini gösteren etkinliklerden biri olduğunu dile getiren Akbaş, “Akademisyenler olarak öğrencilerin hayatını tümüyle değiştirmeniz olanaksız belki, ama özgürlük, eşitlik, hayal edebilme, başka türlü düşünebilme gibi fikir ve pozisyonların imkanını  gösterebileceğiniz bir yer üniversite. Üniversitelerden uzaklaştırılan akademisyenler ve bu akademisyenlerin bilimle, öğrencileriyle, ders verdikleri mekanlarla kurdukları ilişkiler daha da görünürleştikçe fark ediyorum ki ayaklarımızın altından çekilmeye çalışılan böyle bir zemin; yani başka türlü bir eğitimin mümkün olduğu gerçeği silinmeye çalışılıyor” dedi. 

Özgür Olgun Erden ise akademisyenlerin üniversitelerden atılmasının bir yandan temsil ettikleri değerlerin de üniversiteden atılması anlamına geldiğine dikkat çekti. Bu değerlerin üretimine de engel olan bir süreç yaşandığını belirten Erden, mücadelenin de bu noktadan ilerlemesi gerektiğini söyledi.

Bazı üniversitelerin özellikle hedef seçildiğini vurgulayan Erden, “Buraların da bazı aidiyetleri var. Bu aidiyetler çok uzun bir zamanda oluşmuş bir geleneğin ürünü. Her zaman için Türkiye’de önemli bir politik gelişme olduğunda  gözlerin ilk çevrileceği yerlerden bir tanesidir üniversiteler ve onlar bize politik bir mesaj verdiler. Biz de sizin iktidarınıza, hükmetme anlayışınıza, zorbalığınıza itaat etmiyoruz ve buradayız diyoruz” diye konuştu.