Baskı ve engellemelere rağmen...
İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencisi Deniz Eksin, yazdığı mektubunda üniversitelerinde düzenledikleri 'hayır koşusu'na değindi.
Deniz EKSİN
İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencisi
Merhaba ben haftanın 6 günü atletizmle uğraşmaktayım. Atletizm bana bir olguya emek vermenin önemini ve verdikçe biriken emeğin değerini anlamamı sağladı. Ülkemizde benim gibi hatta benden kat ve kat çok yaptığı işe, sanata veya spora emek veren insanlarımız vardır. 14 yıllık süre zarfında AKP Hükümeti, emek verenin, işi hak edenin yanında olması gerekirken seçim hakkını ideolojisine yakın kişilerden kullanmıştır. Bu anlayış günümüzde karşı düşünceye tahammül edememenin ötesinde karşı düşünceyi susturma seviyesine gelmiştir. Buna örnek olarak içeride olan onlarca gazeteciyi, sebepsiz ihraç edilen akademisyenleri, darbedilen emekçileri gösterebiliriz. Yeni anayasa paketiyle beraber pratikte çok az uygulanan demokrasinin tamamen ortadan kalkması amaçlanmakla beraber kendi ideolojisine karşı olan herkesin susturulması istenmektedir. Bu tehlikeye karşı ben ve arkadaşım İTÜ’de düzenlenecek bir “hayır koşusu” ile akıllarda olan “Hayır” düşüncesini eyleme dökmek istedik. Koşumuzdan önce okulun dışında yaptığımız bildiri çalışmasına özel güvenlik “yasak” olduğu gerekçesiyle müdahale etti ancak bu engellemenin hiçbir meşruluğu yoktu. Nitekim bir sonraki gün daha fazla kişi ile bildiri çalışması yaptığımızda bize engel olamayıp uzaktan bizim çalışmamızı izlemekle yetindiler. Hayır koşularımıza her hafta onlarca arkadaşımızla beraber 50 özel güvenlik ve 50 sivil polis de katılmayı ihmal etmemektir. Bu kadar barışçıl bir eyleme bile alınan önlemlere şaşırmamak elde değil doğrusu. Biz tüm bu baskılara ve engellemelere rağmen iki tane çok başarılı “hayır koşusu” düzenlemiş bulunmaktayız. Referanduma kadar da bildiğimiz yöntem olan koşuyla tek adam rejimine karşı koşacağız.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
