22 Mart 2017 00:15

Koca bir ömrü 160 dakikaya sığdırmak

Lise öğrencisi Bilgesu Kiper, dakika tartışmalarıyla gündemde oldukça yer edinen Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nı (YGS) kaleme aldı.

Paylaş

Bilgesu KİPER
Fen Bilimleri Temel Lisesi
Kartal-İstanbul

Güneşli bir pazar günü mü sınav sabahı?
Yepyeni bir hayat mı başlıyor benim için?
Kimliğim ve sınava giriş belgem elimde, 
Yürüyorum büyük bir hevesle mi sınav giriş yerine?

ÖSYM’nin 2017 YGS için hazırladığı sınav şarkısı göründüğü gibi sorularla dolu. Ancak bu sorulara ÖSYM’nin verdiği cevaplar bence yanlışlarla dolu. ÖSYM’nin 1. yanlışı: Geçirdiğimiz pazar gününün hiç güneşli olmaması. O yağmurlu, kasvetli havada birde yoğun trafikle mücadele ederken can havliyle sınav giriş yerimize ulaştığımızda ne görelim? Binlerce mağdurun hayallerini söndüren o saat gelmiş: 09.45.

Kimimizin henüz ilk sınav deneyimi, kimimizin ikinci senesi, kimimiz işten geliyor, kimimiz çok para harcamış bu sınava hazırlanmak için, kimimiz meslek liseli; hiç görmediği derslerden sorumlu tutulmuş, kimimiz belki yıllardır içinde kalmış üniversite hayalini yaşamak istiyor. Kimimiz sorunsuzca sınava giriyor, kimimiz sınav yerine 09.45’i 10 saniye geçe geliyor. Geç kalınan bu 10 saniye bütün emeklerimizi çöpe atıyor. Dolayısıyla kimse sınav giriş yerine hevesle gitmiyor. ÖSYM’ye burada da bir yanlış. Oldu iki yanlış. 

‘PELİKAN YALNIZCA BİZİM HAYALLERİMİZİ SİLİYOR’

Sınav yerine 09.45’ten önce varanlar için de bitmiyor henüz hüzün. Sınavda kullanacağımız eşyalar dağıtılıyor, kitapçığımız veriliyor, sınava başlıyoruz. Sırada silgi kullanmamız gereken ilk soru. Bu sahnede bizi Pelikan karşılıyor. Peki neydi Pelikan? Gagasında balıkları daha iyi yiyebilmek için genişleyebilen derimsi bir tabaka bulunan, kaz büyüklüğünde bir su kuşu. Ne yazık ki bu güzel kuş türü yaklaşık 2.5 milyon YGS adayının hafızasında silmeyen silgi olarak yer ediyor artık. Özür dileriz. Seni böyle anmak istemezdik. 60 lira verdiğimiz silgimiz ne yazık ki silemiyor. İnsan içinden konuşuyor; Bu bir direnişse yanlış yoldasın silgi! Çünkü nedir bir silginin görevi? Silmektir. Ama maalesef yalnızca bizim hayallerimizi siliyor. Okul kapısında sınava giremeyenlerin bağırış sesleri, sınav esnasında konuşan gözetmenler, silmeyen silgi, akıp giden dakikalar. Yıllarımız, dakikalara dönüşüyor. 160 dakika içinde yıllarımız akıp gidiyor.

Sınav çıkış sahnemize gelelim şimdi de. Kapıda bekleyen ailemiz, bu çocuk okur diyen akrabalarımız aklımıza geliyor. İşte tam o anda ÖSYM, çıktı mı sana bir yanlış daha? Geldik 3.yanlışa. Hiç kimse için yepyeni bir hayat başlamıyor. Kimimiz evine gidip LYS hazırlıklarına başlayacak, kimimiz iş arayacak, kimimiz ne yapacağını bilmeden düşünecek sadece. 

Şimdi gelelim ÖSYM’nin 3 yanlışına. 3 yanlış henüz bir doğruyu götürmedi ama ÖSYM kendisine tepki gösteren bir kuşak yarattı. En güzel yaşlarının çalınmasını tecrübe eden, okumak istediği halde devlet eliyle okumasına mani olunan bir kuşak. Parasız eğitim hakkına saldırılmış, bilimden uzak ezberci bir eğitim gören, anadilde eğitim hakkı hiç sağlanmamış, kimi zaman tek çaresinin yurt dışında yaşamak olduğunu düşünen, can güvenliğinin olmadığı bir ülkede ne yapması gerektiğini bilmeyen bir mağdurlar kuşağı. Şimdi biz ülkenin her yerine dağılmış bulunan YGS mağdurları, 4. yanlışı bekliyoruz. Bizim sınavdaki yanlışlarımızı bir tek ÖSYM sayıyor. Ama bizler 2.5 milyon insan olarak bu eğitim sisteminin yanlışlarını sayıyoruz. Biz, bizim yanlışlarımızı sayanlardan daha fazla ve daha güçlüyüz. Bu yüzden 4. yanlışı beklemeden, bu sistem tarafından daha çok ezilip, daha çok mağdur edilmeden değişim için mücadele etmeliyiz.

 

ÖNCEKİ HABER

Gençlik referandumun neresinde?

SONRAKİ HABER

Üniversitede propaganda sadece AKP’ye serbest!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...