Akdeniz Belediyesinde kayyım kıyımı

Cemil UĞUR / Halil POLAT
Mersin

Seçilmiş yönetiminin yerine kayyım atanan Akdeniz Belediyesinde işçiler dün güne kıyımla başladı. İŞKUR üzerinden 420 geçici işçi alan kayyım yönetimi, KHK’yi gerekçe göstererek Genel-İş Mersin Şube üyesi 130 taşeron işçiyi işten attı. 

İşten atılan işçilere “Akdeniz Kaymakamlığı, İlçe Olağanüstü Hal Bürosunun 14.03.2107 tarih ve 49779963-951.01.15-E.108 sayılı yazısına istinaden Mersin İl Emniyet müdürlüğü’nce yapılan tahkikat sonucu PKK/KCK ve FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyeti, iltisakı veya irtibatınız tespit edildiğinden, 672 sayılı Kanun Hükmünde kararname doğrultusunda Akdeniz Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü bünyesindeki iş akdiniz 17.03.2017 tarihi itibariyle fesh edilmiştir” yazılı tebligatlar gönderildi. İşçiler bunun üzerine sendikaları Genel-İş Mersin Şubesi’ne gittiler. 

HAKSIZ VE HUKUKSUZ

Burada açıklama yapan Genel-İş Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy, işten atılan işçilerin 15-20 yıllık çalışan olduğuna dikkat çekerek, işten atmaların hukuksuz ve keyfi olduğunu söyledi. Atılan işçilerin çalışma alanlarının ve mesailerinin belli olduğunu, yıllardır düzenli olarak işine gelip giden insanlar olduğunu vurgulayan Göksoy, “Ne oldu da KHK ile terör kapsamına aldılar. Mesnetsiz ve yanlış istihbaratlarla görevden alındığını söylüyoruz. Başka yerlerde biliyorsunuz gözaltına alınan, cezaevine konan işçiler var. Hukuk zaten suçu varsa yaptırım yapıyor. Burada suç olmadığı ve yaptırım yapılamadığı için OHAL’e ve kayyıma dayanarak böyle hukuksuzluk yapılıyor” dedi. İşten atmaya dayanak gösterilen 672 sayılı KHK’nin kamu çalışanlarını kapsadığına dikkat çeken Göksoy, “Atılan arkadaşlarımız taşeron işçiler. Bu anlamıyla da yanlış olduğunu söylüyoruz” dedi. Hukuksuz işten atmalarla sadece işçilerin değil, bakmakla yükümlü oldukları kişilerin de cezalandırıldığını dile getiren Göksoy, işten atmalara karşı mücadelelerini sürdüreceklerini bildirdi. 

MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ VE İŞE GERİ DÖNECEĞİZ

İşten atılan işçilerden Kadın ve Aile Hizmetleri Birimi Çalışanı Güler Tan tepkili: “672 KHK kadrolu işçi ve memur statüsünde olanlara uygulanıyor. Bizi de bu kapsama dair etmeleri manidar. Bundan bir hafta önce İŞKUR üzerinden 420 işçi işe alınırken bugün 130 işçinin işten atılması ne kadar doğrudur? İşçiler olarak şunu soruyoruz OHAL komisyonuna: Bu listeler belirlenirken ne üzerinden belirleniyor. Belli ki bu listeler seçmece olarak belirleniyor. Bir FETÖ/PDY atfedilmiş üzerimize, bir PKK/KCK atfedilmiş. Bizi neyle suçluyorsunuz?”

Destek hizmetleri biriminde 7 yıl büro elemanı olarak çalışan Yeliz Urkan da “Bir taraftan işçiler alınıyor diğer taraftan da atılıyor. Bence 420 kişinin işe alınması kayyım tarafından AKP için referandum öncesi bir yatırımdır. Bizleri çıkartıp kendi adamlarını yerleştirip kendi taraftarlarına taşeron aracılığı ile kadro vermektir” dedi. 

Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğünde çocuk gelişimci olarak çalışan Özgür Deniz Oban ise şunları söyledi: “Kayyumun gelişi ile birlikte biz işçiler ciddi anlamda baskı altındaydık. Sürekli listeler il emniyet müdürlüğüne, insan kaynaklarına, kayyuma gidiyordu.Yüzlerce defa unvanımız, T.C. kimlik numaramız, isimlerimiz yukarılara iletildi” dedi. Taşeron olmalarına rağmen, 672 sayılı KHK’ye dahil edilmelerine değinen Oban, devam etti: “Her görevlendirmede, tartışmalarımızda bize ‘Siz altı üstü taşeronsunuz. Tartışma hakkınız yok’ diyorlardı. Peki, işten atarken nasıl KHK’nin içine sokulduk.” Oban, işten atılan işçiler olarak sendikaları ve avukatlarıyla birlikte mücadeleye devam edeceklerini ve işe geri döneceklerini söyledi.