18 Mart 2017 01:09

Kaybedecek bir şeyimiz yok kazanacak çok şey var!

Trakya'dan cam işçileri, Evrensel'in Toplu İş Sözleşmesi ekine TİS sürecini değerlendirdiler.

Paylaş

Trakya’dan Cam İşçileri
Lüleburgaz

2016 Aralık ayı itibariyle sendikamız Kristal-İş ve Şişecam işvereni arasında başlamış olan toplu iş sözleşmesi sürecini değerlendirmeye ve biz işçilere göre sürecin nasıl olması gerektiğini dilimiz döndüğünce, gazetemiz Evrensel aracılığıyla anlatmaya çalışacağız.

Bir kaç sözleşme öncesine kadar TİS görüşmelerinden önce fabrikalardaki bölümlerde talepler yazılır, temsilciler tarafından toplanır, süreç bu şekilde başlardı. Son sözleşmelerde, fabrikalarda böyle bir çalışma yürütülmedi. Yani taslak sendika yönetimi tarafından hazırlandı, üyeler keyfi bir şekilde taslağın dışında tutuldu.

SENDİKACI İŞÇİYLE PAZARLIĞA OTURDU!

Daha sonra yapılan ‘taban toplantısı’nda ise genel başkanımız, istediğimiz rakamları alabilmek için Şişecam patronuyla pazarlık yapması gerekirken, rakamları aşağı çekebilmek için bizimle pazarlık yaptığı sahneler yaşandı.

Trakya’da cam işçileri olarak iyi kazanan, iş güvencesi olan, emekli olunca rahat yaşanabilecek bir geliri olan insanlar olarak bilinirdik. Hatta bölgemizde camda çalışıyorsan, evlenmek istendiğinde, ev almak istediğinde herhangi bir pürüzle karşılaşmazdık. Fakat hiç bir şey eskisi gibi değil artık.

Özellikle son yıllarda yapılan sözleşmelerde kriz fırsatçılığı yaparak, “işçi fazlalığım var zarar ediyoruz, üretim azaldı, daralmaya gidiyoruz, fabrika kapatılacak” gibi bahanelerle gelen işverenle uzlaşan sendikamız, kayıplarımızın her geçen sözleşme artarak devam etmesine yol açmıştır.

25. TİS döneminde de sendikamızca sıkça dillendirilen OHAL, ülke koşulları, hükümet baskısı gibi cümleler sarf edilerek, uzlaşmaya bahane üretilmektedir. Biz cam işçileri olarak gidişata müdahale edemezsek yaşam koşullarımız ve çalışma şartlarımız açısından bir düzelmenin olmayacağını ve hatta daha kötüye gideceğini çok iyi biliyoruz.

İŞÇİYE DÜŞÜK ZAM İŞVERENE MİLYARLAR

TİS görüşmeleri devam ederken gelinen aşamada işveren, bedeller ödeyerek kazanmış olduğumuz sosyal haklarımızı ve idari maddelerimizi gasbetmeye yönelik bir hamlede bulunarak, bizim sıfır zam dediğimiz enflasyon oranında zammı bizlere dayatmaktadır.

Bizlere açlığı, sefaleti dayatan Şişecam, 2016 yılında tam 1 milyar 40 milyon liralık net kâr, 8,4 milyar liralık da satış geliri açıklamıştır. Bu rakamlar bizim sırtımızdan kazanılmıştır, ancak Şişecam bu kazancından bize hiç bir pay vermek istememektedir.

Sendikamız ile Şişecam temsilcileri arasında yapılan son görüşmede idari maddelerin budanmaya çalışıldığı ve düşük zam dayatıldığı gerekçesi ile sendikamız masadan kalktığını duyurdu.

3 YILLIK SÖZLEŞME İSTEMİYORUZ

Buradan bütün cam işçisi arkadaşlara sesleniyoruz.

Her sözleşmeden sonra bizleri düşük zamlarla geçiştirip milyarlık kârlar açıklayan Şişecam’a ve bu politikalarla uzlaşan sendikal anlayışa karşı mücadele etmediğimiz takdirde, bu zor koşullarda çalışmaya ve giderek daha da kötü yaşamaya mahkum olacağız.

Sendika başkan ve yöneticilerimize; 3 yıllık sözleşme istemiyoruz, eylemler başlamalı, maddeler kesinlikle korunmalı, yeni maddeler eklenmeli, istenilen zam miktarından bir kuruş dahi düşülmemeli dediğimizde, verdikleri cevap, “Gönlümüzden geçen rakama ulaştığımızda, sözleşmeyi imzalarız” oldu. 

Buradan sendikacılarımıza seslenelim. Sizin gönlünüzden geçenin hiç bir önemi yoktur! Gelin yüzünüzü işçiye dönün, bizlerin gönlünden geçen için hep beraber mücadele edip hep beraber kazanalım. 3 yıllık sözleşmenin bir daha imzalanması demek, kazanımsız bir TİS döneminin işverene altın tepside sunulması demektir. 

OTOCAM’IN GRUPTAN AYRILMASI KABUL EDİLEMEZ

BİR diğer konu ise işverenin Trakya’daki Şişecam’a bağlı 3 fabrikadan biri olan Otocam fabrikasını sözleşme görüşmelerinde Trakya Cam ve Paşabahçe fabrikalarının da içinde bulunduğu gruptan ayırmaya çalışarak ayrı bir sözleşme imzalama girişimidir.

Bunu yapmaktaki amacı Otocam fabrikasının yurt içinde alternatifinin olmaması, grev zamanı otomotiv firmalarının siparişini karşılayamadığı için tazminat ödemek zorunda kalması ve en önemli neden olarak gördüğümüz 2014 grevimizde de bizzat yaşadığımız işçinin birliğini dağıtıp yalnızlaştırma çabasıdır.

Şişecam 2014 grevimizden sonra işçinin birliğinden korkmuş, hazırlıklarına o tarihten itibaren başlamıştır. Fabrikaların çevresini jiletli tellerle çevirmekten giriş çıkışları engellemek için metrelerce uzunlukta kapılara kadar, işletmelerdeki baskılardan işçi arkadaşları beyaz yakalı yapma uygulamalarına kadar bir çok önlem ve hazırlığa girişmiştir.

Bu konuda da sendikamıza bir kez daha seslenmiş olalım, Otocam’ın gruptan ayrılması demek biz işçilerin birliğini baltalamak demek. Otocam bizim için hayati bir önem taşımaktadır, çünkü her zaman dediğimiz gibi gücümüz birliğimizden gelir.

Biz işçiler olarak bu saldırılara karşı sendikamızla birlikte her türlü mücadeleye hazır olduğumuzu söyleyerek sendikamızdan da somut adımlar beklemekteyiz.

GREV KOMİTELERİ KURULMALI

Bizler, cam işçileri olarak, artık kaybedecek çok fazla bir şeyimizin olmadığını, fakat haklarımız için mücadele ettiğimiz takdirde kazanacak çok şeyin olduğunu biliyoruz. 

İstediğimiz ücreti alabilmek için, 
Son sözleşmelerde karşılaştığımız hezimetle karşılaşmamak için,
Daha mücadeleci ve sınıfın çıkarları için var olduğunu ispatlayan bir sendikal anlayış için,
Geleceğimiz ve haklarımız için, tabanda bütün işçiler olarak birliğimizi göstermek için her an greve çıkacakmışız gibi hazırlıklarımızı yapmalıyız. Sendikamız tarafından sık sık işçi toplantıları düzenlenmeli, sürece dair bilgilendirmeler aksatılmadan yapılmalı, alınacak bütün kararlar tabanla birlikte alınmalıdır.

Bunun yanı sıra işletmelerde, bölümlerde grev komiteleri kurulmalı, bu komiteler üzerinden işletmelerdeki mücadele hattı netleştirilmelidir.

Biz işçiler olarak birlik ve beraberliğimizi en üst düzeye çıkarmalı, sendikamızın öncülüğünde, Şişecam patronlarının saldırılarına karşı bir an önce hazırlıklarımızı yapmalı, mücadele kararlılığımızı göstermeliyiz.

Daha fazla hak kaybını kabul etmediğimizi açıklamalı, kamuoyuna duyurmalıyız.

İşçiden emekçiden demokrasiden taraf olan sendikalara, derneklere, meslek örgütlerine, siyasi partilere, sendikalı veya sendikasız diğer işçilere gidip sınıf dayanışmasını sağlamaya yönelik çalışmalar yapmak gerekmektedir. Mücadeleci geleneğimizi yeniden diriltmediğimiz takdirde işveren milyarlık kârlar açıklamaya, bizler açlık koşullarında yaşamaya devam edeceğiz. 

ÖNCEKİ HABER

AKP iktidarının özeti: Yoğun sömürü, yüksek işsizlik

SONRAKİ HABER

B/S/H işçileri: Yaz aylarında fabrikalar hareketlenecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...