15 Mart 2017 15:00

Kriz günlerine dönüş: İşsizlik yanığını gerilim örtemez

İşsizlik oranı son 7 yılın zirvesinde. Bülent Falakaoğlu yazdı: İşsizlik yanığının üstünü, AB ülkeleriyle olan gerilimler örtemez.

Paylaş

Bülent FALAKAOĞLU

İşsizlik hem sayısal hem de oransal olarak artıyor. Son 5 yıldır istikrarlı bir şekilde artan işsizlik oranı 2009 kriz günlerine ulaştı. Sayısal olarak ise 3 milyon 872 bini bularak rekor kırdı.

Türkiye İstatistik Kurumu 2016 yılı aralık ayı işsizlik verilerini açıkladı ve Türkiye’yi yönetenlerin hiçbir gerilim politikasıyla üzerini örtemeyeceği sosyal yara bir kez daha göz önüne serildi.    

Türkiye’de işsizlik oranı, 2016 yılı aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre 1.9 puanlık artışla yüzde 12.7 seviyesinde gerçekleşti. işsiz sayısı da bir yılda 668 bin kişi artarak 3 milyon 872 bin kişi oldu. İstatistik Kurumunun verilerinin ayrıntılara bakıldığında sorunun çok daha büyük olduğu görülüyor. 

Şimdi o ayrıntılara bir göz atalım.

HER 4 GENÇ’TEN BİRİ İŞSİZ

Özellikle genç işsizliği inanılmaz boyutlarda. Genç işsizlik (15-24 yaş arası) yüzde 19.1’den yüzde 24’e çıkmış. Yani her 4 gençten biri işsiz. Hayat kuracak, evlenecek, eğlenecek, kendi ayakları üzerinde durabilmek için ailesinden ekonomik bağımsızlığını ilan edecek milyonlarca genç işsiz. Hayalleri iş bulmasına bağlı gençlerin giderek iş bulmaları zorlaşıyor. Hayalleri ve geleceği yok ediliyor.  

Bir de devletin işsiz saymadığı gençler var. Ne işte, ne stajda, ne de askerde. ‘Aylak’ gençler. Bunların oranı da yüzde 24.8’e yükselmiş. Ne yapıyor bu gençler? Tembellik hakkını mı kullanmışlar, buhar mı olmuşlar yoksa hayatın bir kenarına mı itilmişler? Kimsenin umurunda değil!

Meslek sahibi olma, iş bulma kolaylığı yaşama umuduyla meslek lisesine giden gençler için de durum vahim. En hızlı işsizlik oranı artışını meslek lisesi mezunları yaşadı. Meslek lisesi mezunlarında oran yüzde 7.7’den yüzde 11.4’e çıkarak 3.7’lik bir sıçrama yaşadı.

KADINLARDA DURUM VAHİM SAYIN BAKAN

Kadın istihdamında durum vahim. Bu ülke kadınlara iş veremiyor. 29 milyon 900 bin çalışabilir yaştaki kadından 20 milyon 250 bini istihdamda değil. Sadece 9 milyon 650 bin kadın iş istiyor ama maalesef bunların 1.5 milyonuna iş verilemiyor. Kadın işsizliği yüzde 16. 

Tarım dışı kadın işsizliği 3.3 puanlık bir artışla yüzde 20.1’i bulmuş durumda. Kentler işsiz kadın kaynıyor yani.
Kadın istihdamındaki vahametin göstergelerinden biri de eğitimli kadın istihdamı. Nispeten daha iyi olan eğitimli kadın istihdamı da gerilemiş durumda. Üniversite mezunu kadınların  işsizlik oranı 15.3’ten yaklaşık 4 puan artarak yüzde 19.1’e yükseldi. 
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci diyor ki, “... Çalışmayan vatandaşlarımız özellikle ev kadınlarımız yoğun bir şekilde ‘Ben çalışacağım’ diyerek iş hayatına katılmayı talep ediyor. Kırsaldan tarım alanından da sanayi ve hizmetler sektörüne yoğun bir katılım var. Bunlar işsizliği arttırıyor.”

Evet Sayın Bakan ev kadınları yoksullaştıkça iş arıyor. Nüfus ve aile artışına rağmen ev kadınları sayısının bir yılda 11 milyon 326 binden 11 milyon 71 bine düşmesi yani 256 bin kişi azalması bunun göstergesi. Lakin 20 milyon kadının yani üç kadından ikisinin, iş talep etmediği bir yerde ‘Yoğun katılım var’ demek büyük haksızlık. Avrupa kadın istihdam ortalamasının yarısı düzeyindeki duruma ‘yoğun’ demek gerçeği çarpıtmakla eş değer!

SEFERBERLİK BU GERÇEĞİ ÖRTEMEZ

Sanayi istihdamı 46 bin kişi azaldı. Tarımsal desteklerin yetersizliği sonucu tarımdan kopuş sürüyor. Tarım istihdamı 90 bin kişi azaldı. Konut satışlarının arttığı 2016 yılında ne hikmetse inşaattaki istihdamda 42 bin kişilik azalma yaşandı. 
Uzun süreli işsizlik de başka bir sorun. 809 bin kişi bir yıldan fazladır işsiz. 

2 aydır (kasım-aralık) iş arayanların sayısı 1.5 milyon. 2 ay içinde 1 milyona yakın insanı işsiz bırak sonra istihdam seferberliği adına, teşvikle geri al. O teşvik de işsizin faydalanmadığı İşsizlik Fonu’ndan gelsin. 

Ne ala!  

Bir başka çarpıcı gerçek ise ücretsiz aile işçiliği. İşi var gözüken 2 milyon 795 bin kişi ise aslında ücretsiz aile işçisi. İşsizlikteki bunca olumsuz tablo işsizliği örten bu gerçeğe rağmen yaşanıyor. Ayrıca kayıt dışı işsizlik oranı da yüzde 32. Her üç kişiden biri sosyal güvencesiz çalışıyor. 

GERÇEK İŞSİZLİK YÜZDE 20’NİN ÜZERİNDE

Aslında tablo çok daha vahim. 

Devlet iş bulma ümidi olmayan veya farklı sebeplerle iş aramayan fakat çalışmaya hazır olan 2 milyon 418 bin kişiyi işsiz saymıyor. 

Şu an boşta duran 130 bin geçici işçiyi işsiz saymıyor.   

Mevsimlik çalışma, ev kadını olma, öğrencilik, emeklilik ve çalışamaz halde olma gibi nedenlerle iş aramayıp ancak işbaşı yapmaya hazır olduğunu beyan eden 1 milyon 991 kişi var. İşsiz sayılmıyor.    

Tüm bunları alt alta dizince işsizlik 7 milyona yaklaşıyor. İşsizlik oranı da yüzde 20’yi... Türkiye’de işsizlik ağır bir sosyal yara. İşsizlik yanığı, AB ülkeleriyle olan da dahil, kamuoyunun dikkatini başka yöne çekmeye çalışan tüm gerilimlerin üstünü örtemeyeceği kadar ağır.

{{312197}} 


DİSK-AR: ASIL KRİZ İŞSİZLİKTE

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR), aralık 2015’te 6 milyon 340  bin olan geniş tanımlı işsiz sayısının aralık 2016’da 6 milyon 917 bine yükseldiğini açıkladı. DİSK-AR’a göre geniş tanımlı işsiz sayısı 577 bin kişi artarak yüzde 21 olarak gerçekleşti.

Resmi işsizlik rakamlarını değerlendiren DİSK-Ar işsizlikteki yükselişi, “Türkiye ekonomisinin tekrar kriz günlerine dönüşü anlamına geliyor” şeklinde yorumladı.

Bütün işsizlik türlerinde tırmanışın devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, AKP Hükümetinin işsizlikle mücadele başarısız olduğuna dikkat çekildi. DİSK-Ar açıklamasında işsizlikteki artışın 2017’de de sürebileceğine dikkat çekildi. (EKONOMİ SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Brezilya ve Arjantin’de binlerce emekçi sokaklarda!

SONRAKİ HABER

Eğitim Sen: ÖSYM sorumluğunu öğrencilere yüklemesin

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa