15 Mart 2017 01:13

'Şu anda ne yapmak istiyor da yapamıyor Emine, cevap ver!'

Meltem Akyol Alibeyköy'de 'Seçimin belirleyeni olacak kadınlar'la referandumu konuştu.

Paylaş

Meltem AKYOL
İstanbul

Eyüp’e bağlı Alibeyköy’deyiz hava güzel, zemin müsait. Kadınlarla referandumu konuşalım diyoruz, malum “Seçimin belirleyeni kadınlar olacak.” Sokakta kadınlarla konuşmak zor, çünkü hep aceleleri var, ya çocukları okuldan almaya gidiyorlar ya da başka bir yere yetişmeleri lazım. O yüzden Alibeyköy’e bağlı Yeşilpınar Mahallesi’nde bir parktayız. 

Çocukları ile parka yürüyüşe çıkmış kadınların yanına yaklaşıyoruz, anlatıyoruz haber yapmak istediğimizi. Kısa bir sorgudan sonra kabul ediyorlar ama her şeyi de anlatmaya niyetleri yok. Üç kişiler, biri hiç katılmıyor bize. Diğer iki kadın, Emine ve Selma, önce kısa kısa yanıtlıyorlar tüm sorularımızı, sonra sohbet derinleşiyor, kadınlar rahatlıyor.

‘OLSUN YİNE DE EVET DİYECEĞİM’

Emine Eyüp Belediyesinde çalışıyor, Selma ise çalışmıyor. İkisi de son seçimlerde AKP’ye oy vermiş. Ama referandumda ayrışıyorlar; Emine ‘evet’ Selma ise ‘hayır’ diyor. Daha sohbetin başında aslında bana değil birbirlerine yanıt veriyorlar: 

- Ben evet diyeceğim. 

- Ben hayır diyorum, çünkü gelecekten korkuyorum. Endişeliyim vallahi...

- Ben endişelenmiyorum, evet diyorum, çünkü Tayyip Bey var... 

- Ya Tayyip Bey olmazsa?

- O ileriyi düşünmüştür...

- Nasıl ileriyi düşünecek ya, Allah mı bu?

- Tövbe estağfurullah, deme öyle kız!

- Oldu başkan, sonra ölüverdi, kalp krizi geçirdi ne yapacaksın?

Emine biraz düşünüyor; “Olsun yine de evet diyeceğim.”

‘ALLAH’IN ADINI VERDİM EMİNE, CEVAP VER’

Emine’nin illa da evet diyeceğim demesine az biraz kızıyor Selma:

- Ya Emine şu anda ne yapmak istiyor da yapamıyor, Allah’ın adını verdim, söylesene bir. 

- Bir şey yok aslında...

- O zaman ne gerek var buna, nedir yani, ne istiyorsun, zaten her şey senin elinde.

- Ben de aslında bu konuda kararsızım, çünkü tam konuyu bilmiyorum, hani arkadaşın dediği gibi, başkanlık gelecek ama nasıl bir sistem, ne olacak, bize faydası ne?

Selma yine araya giriyor:

- Bak, bir ülkede başkan karısını yardımcısı yaptı (Adını hatırlayamadığı için ikisinin sohbetinin arasına girip Azerbaycan diye hatırlatıyorum),  ha Azerbaycan... İşte adam karısını getirdi, yarın bir yere gittiğinde o başkanlık yapacak. Eee, burada da aynısı olursa?

- Onu bilmiyorum da, böyle “babadan oğula” geçen bir şey de olmaz yani, padişahlık da istemiyorum. 

- İşte olay bu yani... Padişahlık istemiyorsan evet demeyeceksin. 

Sohbetin başında kararlı bir ‘evet’çi olan Emine kararsız artık, diyor ki “Ama pakete bakarım, bir de açıklama beklerim net.”

‘EKONOMİ İYİ DİYORLAR, SANKİ BİZ GÖRMÜYORUZ’

Ben bir aralık bulup çocukları soruyorum, yaşamlarını, nasıl geçindiklerini... Emine’ye göre “Ekonomi ne iyi ne kötü”. Ama bu sadece Türkiye’ye özgü değil, “dünya böyle yani”. Bir de diyor Emine “Dünya bizi çekemiyor, demek ki ekonomimiz iyi.” 

Selma ise ekonominin kötü olduğu düşünüyor: “Vallahi ben geçim sıkıntısı çekiyorum, evlendiğim zamanlarda eşim günlük yevmiye ile çalışıyordu, o zaman pazara gidiyordum, dönerken ona da bir şey bırakalım, şuna da, ev sahibine de bir şey bırakalım diyordum. Ama inan bana şimdi yardıma muhtaç hale geldim. Bak eşim emekli, maaş geliyor yani ama hâlâ günlük yevmiyeli işlerde çalışıyor, niye eee geçinemiyoruz, ne yapsın adam, üç çocuk okutuyoruz, yetmiyor. Yani bize ekonomi iyi falan diyorlar da biz gözümüzle görüyoruz işte her şeyi...”

‘NE DEĞİŞTİ DE ŞİMDİ BEN TERÖRİST OLDUM’ 

Bu arada sohbet boyunca bize hiç katılmayan diğer kadın, ki ismini de söylemiyor, “Ama” diyor, “Ben Tayyip Erdoğan’ı tutuyorum.”

Yanıt yine Selma’dan geliyor, “Ben de oy verdim, vermedim değil ama yani yanlış olunca da yanlış diyorum. Bir de bu parti seçimi değil ki. Yani sanki cumhurbaşkanı seçiyoruz, yok anam öyle değil, bu yasa. Olmazsa hükümet yine hükümet, cumhurbaşkanı yine cumhurbaşkanı.” 

Tam Emine söze girecekken Selma devam ediyor: “Bir de şu iç savaş çıkacak falan diyorlar ya, her biri bir yerden bir şey diyor, işte onlara kızıyorum ben. Yok ‘iç savaş çıkar, yok hayır diyenler terörist.’ Ya daha düne kadar size oy veriyordum, ne değişti de şimdi ben terörist oldum.”

‘ATV, SHOW TARAFSIZ, FOX ÇOK TARAFLI’

Emine Kemal Kılıçdaroğlu’ya ve HDP’ye kızıyor. “Niye” diye soruyorum, “Kılıçdaroğlu’nun ağzından hiç hayırlı bir şey çıkmıyor, zaten adamın hiçbir hedefi, hiçbir niyeti yok. Bir öneri sun, bak Bahçeli mesela ülkenin hayrına olacak bir şeye evet diyor, sürekli bizi dışarıya şikayet ediyor HDP ile bir olup, HDP’nin zaten nerden emir aldığı belli?” diyor. Araya girip “Nereden?” diye soruyorum, “İşte dış güçlerden” diye yanıtlıyor. 

O böyle konuşunca haberleri hangi kanallardan izlediğini merak ediyorum: “Atv, Show onları izliyorum, her kanala da bakıyorum aslında...” diyor, “Hepsine mi?” diye soruyorum, yanıtı “Fox hariç, onu izlemiyorum, Portakal var orda, çok taraflı yayın yapıyor” oluyor. 

Buraya kadar Emine’yi dinleyen Selma “Valla ben sadece Kılıçdaroğlu’ya değil, yanlış yapan herkese kızıyorum” diyor, “Bir de mesela asgari ücret onun sayesinde arttı, o yükselteceğim deyince mecbur kaldılar. Kim iyi yaparsa hakkını veririz, kim kötü yaparsa da... O kadar yani!” 

ÖNCEKİ HABER

Erkek coğrafyasında kadın olmak

SONRAKİ HABER

Yüzde 90 'Evet' potansiyeli yüzde 50’lere düştü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...