14 Mart 2017 19:51

'Bu anayasaya öncelikle AKP seçmeni 'Hayır' demeli'

Gebze Demokrasi Girişimi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve Dr. Ömer Faruk Gergeroğlu'nun katılımıyla referandum paneli düzenledi.

Paylaş

Ata Ramazan BİNNETOĞLU
Damla ULUDAĞ
Kocaeli/Gebze

Gebze Demokrasi Girişimi, "Başkanlık Tartışmaları ve Anayasa Referandumu" konulu panel düzenledi. Gebze Belediyesi Kardelen Nikah Salonu’nda düzenlenen panele Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve Dr. Ömer Faruk Gergeroğlu katıldı. Panelde Başkanlık Sistemi ve Anayasa değişikliğininde yer alan maddelerin işçiler ve emekçiler için ne anlama geldiği tartışıldı.

'BU KADAR GERİ DÖNÜŞE İMKAN VERMEMELİYİZ'

Katılımın yoğun olduğu panelde ilk sözü alan Ömer Faruk Gergerlioğlu, Türkiye’de barışı dile getirenlerin ağır bedeller ödendiğini hatırlatarak referandum sürecinde kararsız seçmene bunu da iyi anlatmak gerektiğini söyledi. Gergerlioğlu "Bu referandumdan 'Hayır' çıkacağına inanıyorum. Bu topraklarda bu kadar geriye dönüşe imkan vermemeliyiz. Türkiye var olduğu günden bu yana Kürt sorunu, demokrasi sorunu, Alevi sorunu, kadın sorunu, emek ve sermeye çelişkisi hep kanayan yaralar olmuştur. Fakat referandumun ardından ülkeyi daha da karanlığa götürecek bir sistem inşa ediliyor. Buna öncelikle AKP’li seçmen 'Hayır' diyebilmeli.’ şeklinde konuştu.

'600 VEKİL TEMSİLİYET SORUNUNU ÇÖZMEYECEK'

Fincancı ve Gergerlioğlu anayasa değişikliğinde yer alan maddeleri açıkladılar. Milletvekili sayısının arttırılmasının temsiliyet sorununu çözmeyeceği belirtilerek "Bütçeler demokrasilerde yasama ve yürütmenin belgelediği bir husustur. Fakat değişiklikte yer alan maddelere göre tek başına cumhurbaşkanı bütçe hazırlama yetkisine sahip olacak. Bu değişikliklere bakıldığı zaman bırakın gensoru vermeyi Cumhurbaşkanına vekiller soru bile soramayacaklar. Denetim mekanizmasının çalışabileceği bir sistem değil bu. Yasanın demokratik olduğunu ısrarla söyleseler de ne bizlerin ne de vekillerin bu yasaları yargılama hakkı bile yok. Hali hazırda Cumhurbaşkanı yasamayı ele alıyor. İstediği zaman OHAL ilan edebiliyor. OHAL ile birlikte her durumun keyfiyetini kendisi belirliyor. OHAL'in ne olduğuna bu dönemde oldukça yakından şahit olduk." denildi.

'HAYIR ÇIKACAĞINA DAİR İNANCIM ARTIYOR'

Ömer Faruk Gergerlioğlu son ana kadar yılmadan, durmadan bu sürecin ve ardından yaşanacak sürecin ne kadar antidemokratik olduğunun anlatılması gerektiğini belirterek ‘Yalnızca Erdoğan’ın değil başkanlık sisteminde başa kim gelirse gelsin bunun kabul edilemez olduğunu anlatmalıyız. Örneğin işçi, patronunun adaletsiz uygulamalarına her gün isyan edip de aksam eve geldiğinde tek adam uygulamasına nasıl evet diyebilir? 'Hayır' çıkabileceğine dair inancım artıyor. Halk bu mağduriyetlere dur diyecektir, demelidir." dedi.

'İNSAN HAKLARINI YÜCELTEBİLİRİZ'

Ardından sözü alan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı devletin işlediği suçların içinde 30 yıldır geçirdiğini belirtti ve 15 yıllık iktidarın politikalarını somut örnekler üzerinden değerlendirdi. İktidarın sürekli mağduru oynadığını belirten Fincancı sözlerini şöyle sürdürdü: "Makul şüpheli kanunu 2007’de getirildi ve polisin silah kullanma alanları arttırıldı. O günden bu yana sivil ölümlerde katlanarak arttı. Artan cezaevi nüfuslarını görüyoruz ve bunu sanki iyi bir şeymiş gibi böbürlenerek anlatıyorlar. 7 Haziran’da küçükte olsa bir umut doğdu topluma. Gücün elinden kaçacağı duyusuyla birlikte şiddetin hızla tırmandığı ve ölümlerin arttığı bir süreç yaşadık. Bir halkı yok etme, yani umudu cezalandırma sureci yaşadık. Açık uçlu ve 24 saatlik sokağa çıkma yasakları yaşadık, yaşıyoruz. Ülkeyi 15 yıldır kutuplaşmalar ile yöneten bu iktidar referandumda da aynı dili kullanıyor. Dinin özünde olan vicdan unutturulmaya çalışıyor. Bizler başkalarının üzerinden bir sorunu tartışmadan sorunu tümüyle görerek demokratik kültürü geliştirebilir ve insan haklarını yüceltebiliriz."

ÖNCEKİ HABER

ABD: Anlaşmazlıkları saygı içinde çözün

SONRAKİ HABER

İsrail Konsolosluğu önünde ezan protestosu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa