14 Mart 2017 10:36

Dink cinayeti davasında beddua polemiği

Hrant Dink cinayeti davasının duruşmasında “beddua” polemiği yaşanması üzerine Ali Fuat Yılmazer savunmasına devam etmedi.

Paylaş

Cansu PİŞKİN
İstanbul

 
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davanın duruşmasında “beddua” polemiği yaşanması üzerine dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer savunmasına devam etmeyeceğini beyan etti. Yılmazer mahkeme heyetine ithafen, “Adil tarafsız ve bağımsız olduğunuzu düşünmüyorum. Sizler proje mahkemelerisiniz. Dayanaklarla, bilgi ve belgelerle savunma yaptım ancak tüm gayretime rağmen amacına ulaşmayan savunmama devam etmek istemiyorum” dedi. 
 
Aralarında dönemin polis şefleri, Celalettin Cerrah, Engin Dinç, Ramazan Aküyrek, Ali Fuat Yılmazer, Ahmet İlhan Güler’in de bulunduğu kamu görevlerinin yargılandığı Dink cinayeti davasının duruşması Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmada tutuklu sanıklar Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek ile tutuksuz sanık Reşat Altay hazır bulundu. 

DURUŞMADA 'BEDDUA' GERGİNLİĞİ

Duruşmanın öğleden önceki kısmında polis memuru Muhittin Zenit'in ifade verdiği duruşmanın tutanağını okuyan Yılmazer, o dönemki üye hakimlerden birine beddua etmiş, "Allah onların da başına getirsin" demişti. Heyet başkanı ise Yılmazer’e müdahale ederek "Burada olmayan kişilere beddua etmeyin" demişti. Bunun üzerine Yılmazer, "Bunların hakkını gözettiğiniz kadar bizim hakkımızı da gözetirsiniz umarım. Hakkımı aramayayım diye tutuklandım" diye yanıt vermişti. Yaşanan gerginliğin üzerine de mahkemeye ara verilmişti.

‘PROJE MAHKEMELERİSİNİZ’

Verilen aranın ardından Yılmazer, bundan böyle savunmasına devam etmek istemediğini beyan etti. Yılmazer, “Savunmam size göre uzamış olabilir. İddianamede benimle ilgili iddialar ortada. Davanın asli amacına uygun hazırlanmış bir iddianame değil, gerçek suçlular aklanmış, tezgah ve kumpasla suçsuz insanlara suç yüklenerek gerçek katillerin aklanmasına uygun yargılama yapılmaktadır. Adil tarafsız ve bağımsız olduğunuzu düşünmüyorum. Sizler proje mahkemelerisiniz. Buna rağmen savunma yaptım. Dayanaklarla bilgi ve belgelerle savunma yaptım ancak tüm gayretime rağmen amacına ulaşmayan savunmama devam etmek istemiyorum” dedi. 

‘KIZIMI AZARLAYAMAZSINIZ’

Yılmazer’in beyanı üzerine Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu söz alarak, “Savunmanın kesintiye uğramasını istemeyiz” dedi. Yılmazer ise, “Savunmam boyunca beni pür dikkat dinleyen hep sizlerdiniz doğal olarak insani bir refleksle hep size dönüp anlatım. Çünkü anlama gayretiyle ve objektif duyarlılıkla dinlediniz. Bugünün Türkiye’sindeki hukuk sistematiğinden beklenti içerisinde değilim” diye konuştu. Yılmazer, kızı ve avukatı olan Fatma Sadet Yılmazer’in salondan ayrılmasını ve barodan yeni bir avukat tayin edilmesini talep etti.

Yılmazer’in beyanlarının ardından heyet başkanı “Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanına ve burada üye olup görev almış şimdi burada bulunmayan hakim hakkında beddua etmesine müdahale etmek zorundayım” dedi. Heyet başkanına ithafen konuşan Yılmazer şöyle söyledi: “Bu mahkemede herkes asgari saygıyı birbirine göstermekle mükelleftir. Sizler de burada benim kızıma ve aynı zamanda sizin meslektaşınıza karşı saygı gerekliliklerinde müdahale etmelisiniz. Kızıma ‘sen’ diyerek azarlayamazsınız.” 

Heyet başkanı ise, “Burada iş yapıyoruz. Kimseye hanımefendi beyefendi çekecek halimiz yok. Kimse söz almadan konuşamaz” dedi. 

Karşılıklı atışmaya dönüşen konuşma üzerine Yılmazer'in kızı ve avukatı olan Fatma Saadet Yılmazer salondan ayrıldı. 

DURUŞMAYA PERŞEMBE GÜNÜ DEVAM EDİLECEK

Yılmazer, heyet başkasının bedduaya müdahale etmesini baskı olarak algıladığını söyledi. Heyet başkanı da cevaben, “Burada devletin hakimine ve Cumhurbaşkanına hakaret edemezsiniz, ettirmem” dedi. Yılmazer ise şunları söyledi: “Ben Cumhurbaşkanının adını telaffuz etmedim. Kim talimat verdi de arkasında durmuyorsa dedim. Cumhurbaşkanı diye siz dediniz. O da yaptıysa ona da geçerli bedduam. Bu şartlarda savunma yapamayacağım. Barodan tayin edilen avukatla sorgumu tamamlayacağım.” Duruşma perşembe günü barodan atanan avukatla devam edecek. 
 

ÖNCEKİ HABER

TOMA'da kârı büyüten Katmerciler'den yeni şirket

SONRAKİ HABER

Sağlık emekçileri öldürülen arkadaşlarını andı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...