Kemer sıkma politikasına devam

Tartışmalardaki ortak görüş; Avrupa’da ve özellikle Güney Avrupa ülkelerinde etkisini arttıran krize karşı eski politikaların ısrarla sürdürülmesi. Krize karşı “etkin ve kararlı” önlemler vurgusu yapılırken, bu vurgu krize neden olan politikaların daha “etkin ve kararlı” olarak uygulanması amacıyla ısrarla yineleniyor. Uluslararası sermaye ve örgütlerinin beklentileri de farklı değil. Uluslararası Ticaret Odası Başkanı Gerard Worms fazla seçeneğin kalmadığını belirtiyor: “Kapanış bildirgesinin içeriği kesinlikle çok önemli. Bütçe disiplini ve büyümeyi destekleyecek enstrümanlar kurulmasını kabul etme dışında bir yol mümkün değil.”

KÜRESEL KRİZ

Krize karşı hâlâ ciddi bir önlem alınamadığına dair eleştirilere yanıt veren Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso krizin bölgesel değil küresel olduğunu belirterek, “G20 liderlerinin Avrupa’da hali hazırda atılan adımlara ve yakında uygulamaya koymaya hazır olduğumuz önlemlere destek vermesini ve itimat göstermesini bekliyorum. Fakat mücadele alanları Avrupa ile sınırlı değil bu küresel bir mesele.” diye konuştu.

Avro Bölgesindeki krizin derinleşmesiyle Dünya Bankası bu yıl küresel büyüme tahminini yüzde 2.5’a çekmişti. Brezilya gibi gelişen ülkeler, Avrupalı liderlerin harekete geçmekte çok yavaş kaldığını savunuyor. Brezilya Maliye Bakanı Guido Mantega, “Finans piyasaları ve şirketlerin, Euro Bölgesi ülkeleri tarafından krizin çözümü için uygulanmakta olan yöntemlere güveni kalmadı. Bu da alınan önlemlerin sorunu çözmede yeterli olmadığını gösteriyor” diye konuştu.

ERDOĞAN: KOORDİNELİ KEMER SIKMA

Zirvede ‘Küresel Ekonomi ve Güçlü, Sürdürülebilir ve Dengeli Büyüme Çerçevesi’ konulu çalışma oturumunda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, küresel kriz ve durgunluk eğilimlerine karşı kemer sıkma önlemlerinin derhal uygulanması gerektiğini ifade etti. Erdoğan, bu önlemlerin uygulanması ve görüş birliği sağlanması halinde, G20’ye olan güvenin de artacağını söyledi. Küresel ekonomide yaşanabilecek her türlü yeni gelişme karşısında G-20 çatısı altında tam bir işbirliği içerisinde olunması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, ihtiyaç duyulabilecek yeni adımların koordineli bir biçimde hep birlikte atılması gerektiğini kaydetti.

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu kapsamda, küresel ekonomiye ilişkin olarak, önemli gördüğüm bazı hususları kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum. Öncelikle, Avrupa Birliği’nde yapısal sorunların giderilmesi konusunda adımların hızla atılmasının ve Birlik içinde dayanışma ruhunun sağlanmasının son derece önemli olduğunun altını bir kez daha çiziyorum. Ayrıca kamu maliyesi ve para politikasında hareket alanı bulunan ülkelerin, atacakları adımlarda büyüme ve istihdam önceliğini korumaları önem arz ediyor. Sadece para ve maliye politikaları ile kalıcı ve gerçek bir büyüme elde edilmesi mümkün değil. Uzun vadede güçlü, sürdürülebilir ve dengeli büyümenin yapısal reformlar ile mümkün olabileceği hatırdan çıkarılmamalı.” (HABER MERKEZİ)

TÜRKİYE’DEN 5 MİLYAR DOLAR

Zirvede, ekonomik krizlerde kullanılmak üzere IMF kaynaklarının artırılması konusu da görüşüldü. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda gelişmekte olan ülkenin IMF kaynaklarına katkı yapma konusunda niyetlerini beyan ettikleri bildirildi. Bu kapsamda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Türkiye’nin uluslararası rezervleri arasında sayılmak kaydıyla IMF’ye 5 milyar dolara kadar kaynak sağlayacağını açıkladı.