12 Mart 2017 21:28

Bombalarla yıkılan otogarı çalışanları ayağa kaldırdı

Lugansk Halk Cumhuriyeti’nde, yıkım ve onarımı aynı anda yaşayan bir kentin otogarının hikayesi...

Paylaş

Okay DEPREM
Lugansk 

Lugansk Halk Cumhuriyeti (LNR), Donbass’taki büyük kardeşi Donetsk Halk Cumhuriyeti (DNR) gibi, bir yandan son haftalarda Ukrayna tarafından uğradığı saldırıların şokunu üzerinden atmaya çalışırken bir yandan da 2015-2016 arası Kiev’e bağlı güçlerin bombardımanı sonucu yakılıp yıkılan binaların onarımı ile meşgul. Bilhassa 2014 yazı ile 2015 başları arasında Lugansk’ın doğrudan kent merkezini hedef alan sayısız ağır silah saldırısı sonucu, başkentin en temel kamu yapılarının önemli bir kısmı büyük oranda hasar görmüştü. Bunların birisi de, sadece Lugansk bölgesinin değil ancak aynı zamanda Donbass’ın en büyüğü olan otogar binası. 

OTOGAR MÜDÜRÜ ANLATIYOR

Lugansk Merkez Otogarı’nın öyküsünü özel kılan ise, bilinçli olarak hedef alınan kritik önemdeki noktaların başında gelmesi sonucu yıkımdan en büyük payı alan tesislerden biri olması kadar, başta müdürü olmak üzere adeta bir aile gibi kenetlenen tüm çalışanlarının yapıyı eskisinden de güzel şekilde ayağa kaldırmaları sürecinin kilometre taşları. Şehir merkezinde buluşup makamına geçtiğimiz büyük merkezi otogarın müdürü Vladimir Vasilyeviç Gerasimçuk, otogarın özelinde savaş sürecinde hem kendi öyküsünü hem de bir bütün olarak işletmelerinin ve onlarca çalışanı ve yolcularının başlarından geçeni paylaştı bizlerle kısaca. 

İlk olarak 2014’ün yazını hatırlayalım sizinle isterseniz?
2014’ün yaz aylarında Lugansk otogarımızın yer aldığı ilçe çok yoğun ve sert bombalamalara maruz kaldı. Otogar çalışır durumda iken düşen ağır top mermilerinden ötürü bir dolu kişi hayatını kaybederken, onlarca kişi de şarapnel parçalarından yaralandı. Aylar boyu devam eden ve hiç bitmeyecekmiş gibi gelen bombardıman boyunca garın tüm çalışanları hatta o an içerde ve dışarıda bekleyen bütün yolcularla birlikte sık sık sığınaklara koştuğumuz oluyordu. En son 15 Temmuz itibariyle Lugansk’tan 5 otobüs hareket etti ve ardından tam bir ay kadar otogar tüm geliş ve gidişlere kapatıldı. Eylül ayından itibaren yavaş yavaş yeniden faaliyete geçmeye başladı. Düşünün ki 2014’ün tüm sonbaharı boyunca otogarın cam ve çerçevelerinin henüz daha takılı olmadığı şartlarda çalışmak zorunda kaldık.

Hep merak edilen bir husus; onca hasar ve yıkımın ardından, son derece kısıtlı şartlarda Donbass’ın bu en büyük garını ne ölçüde, ne kadar sürede tamir edebildiniz?
2014 sonbaharı boyunca otogar yeni yeni kendine geliyordu. Henüz ısıtma sistemi, kaloriferler bile çalışmıyordu. Ancak kasım ayı sonlarına doğru yeni yeni ısıtılmaya başlanmıştı. Ve garımızın da resmen yeniden açılışı da o tarihlere denk geldi. Ancak tamamının elden geçirilip bugünkü haline gelmesi daha ayları buldu. 

Siz gerek savaşın en sıcak zamanlarında gerekse de ablukanın çetin günlerinde neredeydiniz genel olarak?
Ben açıkçası sürekli olarak yerimdeydim, bir yere ayrılmadım. Hatta, bir keresinde epey yakınlarımızda meydana gelen çok büyük patlama neticesinde oluşan alev dalgası, patlama rüzgarı sırasında ofisimde otururken ciddi biçimde yaralandım. Tedavim tam bir ay sürdü. Benim gibi sayısız gar çalışanı ve yüzlerce yolcu da benzer şekilde yaralandı. 

Bugün itibariyle otogarınızın normal seyrinde faaliyette olduğu görülüyor. Ukrayna blokajı şartlarında seferler ne şekilde yapılabiliyor ve nerelere işliyor daha ziyade? 
 Ukrayna’ya da çok az olsa direkt seferler var bugün itibariyle. Daha çok Rusya Federasyonu ile çalışıyoruz. Şehirlerarası ve uluslar arası seferlerin ücretlerini ise otobüs firmalarının kendileri tayin ediyor. 

Bildiğimiz ve duyduğumuz kadarıyla, işletmeniz kendi bütçesinden sayısız sosyal yardım ve destekleme faaliyetleri gerçekleştiriyor. Örnekler verir misiniz bu konuda lütfen?
2014 senesinden beri okullara, kreşlere, hastanelere, yoksullara, bir takım muhtaç insanlara ve kesimlere, askerlere; kendi özerk fonumuzda biriken mütevazı birikimimizden yardım sağlamaya çalışıyoruz. Bu şekilde 2014 sonbaharından bugüne kadar sosyal maksatlarla 20 milyon Rus Rublesi tutarında yardım yaptık. Buna rağmen gene de kârdayız, artıdayız gar olarak.

‘UNUTMAK ASLA’

Vladİmİr Vasilyeviç ile otogarın ana kapısından içeri girer girmez ilk dikkatimi çeken; yukarıda “Unutmak Asla!” yazılı geniş panoda, otogar ve çevresinin uğradığı muazzam tahribatın koca koca fotoğrafları oluyor. Yanlarında ise LNR’inkinin yanı sıra bir de kızıl bayrak dalgalanıyor. Duvarlarda ise, 1976’da SSCB döneminde otogar kompleksi açıldıktan sonra çekilen fotoğraflar dikkatimi çekiyor. Makam odasına geçmemizin ardından 2014 ve 2015’te otogar alanı ve çevresine düşen büyük top ve roket mermilerinin yol açtığı manzaranın resimlerini fotoğraflıyorum. Aradan bu kadar zaman geçmesine rağmen gar binası ve peronlardaki dev şarapnel izlerini görmek üzere dışarı çıkıyoruz bir ara. Hakikaten de birkaç yılı bulan onca tadilata karşın, baştaki enkazın çapından ve seyrek de olsa civara düşmeye devam eden mermilerden dolayı pek çok nokta hala abartısız delik deşik bir halde.
Biraz ileri doğru devam ediyor ve otogarın hemen yanında, ‘Furşet’ ve ‘Eldorado’ adlı market zincirlerinin yer aldığı yapının bugün bile olduğu gibi duran yıkıntısına şahit oluyorum. Kısa ve tek bir cümleyle ‘yorum yok’luk bir manzara…     

ÖNCEKİ HABER

Erdem: Bu sistemde başkan ayakkabısını bile bağlayamaz

SONRAKİ HABER

Kefirin 8 gücü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...