Bir günlük hatırlama ölüm getirdi
İstanbul Tuzla'dan sanayi işçisi Fikriye Sarıgül, Türk Metal üyesi kadın işçilerin ölümünü yazdı.
Fikriye SARIGÜL
Tuzla’dan sanayi işçisi / İstanbul
Önceki sabah işe giderken yolda simit alıp servise yetişmek için koşan kadını gördüm. Ben de öyle bitkindim ki yürümeye halim yoktu. Koşarak servise yetişmeye çalışan işçi kadın bir anda dengesini kaybetti ve yola sertçe düştü. Aramızda teller vardı. Koşup elini tutup kaldırmak istedim, üstünü temizlemek istedim. Öyle utanmıştı ki kendini toparlayıp hızla, hiçbir yere bakmadan koşmaya devam etti. Tanımıyordum ama düşen bendim, acıyan can benimdi.
Sonra haberlere baktım. Türk Metal üyesi işçi kadınların ölüm haberiyle sarsıldım. Çünkü işçisinden habersiz sözleşmeler yapan, kadın üyelerini yok sayan, kadınlar adına erkek yöneticilerin karar aldığı, hiçbir soruna ilişkin çözüm üretmeyen sendika, kadınları fabrikasından, mahallesinden, semtinden alıp Ankara’ya neden taşır? Bu kararı neye göre, nasıl, kimlerle almıştır?
8 Mart’ın Türkiye’de resmi tatil olması talebimiz hep vardı ama bu sendikalar bu kararda hiç yoktular. Evet zihniyet bozuk, niyet bozuk, bir günlük kutlama planı kız kardeşlerime ölüm getirdi. Son 10 yılımı sendikalarda birebir geçirdim. Ve erkek zihniyetini, erkek mantığının ve egemenliğinin sendikal bürokrasideki yerini iyi biliyorum. Kadın arkadaşlarımız sendikal bürokrasinin ve erkek egemen zihniyetin kurbanı oldular. Bu anlayışı lanetliyorum. Ölen 7 kadın işçi değil, ölen yine insanlık, örgütsüzlük...