18 Haziran 2012 14:37

Kızlarımız ve kendimiz için sessiz kalmamalıyız

Merhaba arkadaşlar. Ben Şükriye, Türkiye’de özgürce yaşamaya çalışan ev hanımlarından (ev emekçilerinden) biriyim, evliyim bir oğlum var. Biliyoruz ki çalışan kadınların da ev kadınlarının da işi çok zor. Kısaca kadın olmak zor zanaat bu ülkede. Kadın olarak dünyaya gelmek ve de anne olmak kadar güzel bir ba

Kızlarımız ve kendimiz için sessiz kalmamalıyız
Paylaş
Şükriye Fırat

Arkadaşlar annelik gibi kutsal olan hakkımızı elimizden almaya çalışıyorlar. Her kadın kendi isteğiyle anne olmak zorundadır. Hakkıdır diyemeyeceğim, çünkü anne olmayı kendi özgür irademizle istememiz gerekli. Çocukları anneler yetiştiriyor, yetiştirirken annelerin psikolojisi, yaşam koşulları ve sağlıklı bir birey olması gereklidir. Şimdi düşünelim istemeden anne olan biri, çocuğuna nasıl bir eğitim verebilir. Bu konuda okuduğum kitaplar ve tecrübelerime dayanarak söyleyeceğim cümlelerim olacak; sağlıklı yetişkinler için söylemek zorundayım. Arkadaşlar böyle istenmeyen bir annelik durumunda sizce anne, annelik görevini yerine getirebilir mi? Dünyaya gelen çocuk bu durumdaki bir anneden nasıl bir sevgiyle yetişebilir. Anne olmuş ama anneliğin ne demek olduğunu bilmiyor. Çünkü bu duruma hazır değil. En önemlisi sevgisiz büyüyen bir çocuk, sizlerin de bana katılacağını düşünüyorum, eminim ki çevrenizde bu durumda olan birçok anne ve çocuklara şahit olmuşsunuz. Şimdi böyle bir durumda suçlu kim ya da kimler? Anne mi suçlu olan, peki anne istemeden veya çok bilindik bir sebepten dolayı yani tecavüz sonucu anne olmak zorunda kalmışsa. Peki ya çocuk mu suçlu? Hayır, en masum olan çocuk. Lakin masum olması sevgiden, şefkatten, ilgiden, yoksun büyümesine engel olmuyor.  Ne yazık ki en tehlikeli toplumlar sevgisiz büyüyen çocuklardan oluşuyor.

Gel gelelim son günlerde gündemi alt üst eden söylemlere. Kürtaj olmak sezaryenle doğum yapmak yasaklanacak. Bana göre yasaklandı. Bu duruma dur demenin zamanı geldi. Arkadaşlar tek tek kadınların özgürce yaşama hakkını elimizden alıyorlar. Biz sustukça zarar görecek olan bizleriz. Üst kısımda yazdığım gibi istemeden anne olmak yahut kendi imkanlarımızla alternatif yöntemlerle gebeliğe son vermek istedik, canımızdan olacağız ya da büyük hasarlarla yaşamaya çalışacağız. Duymuşsunuzdur kürtajın yasaklı olduğu ülkelerde 4 binin üzerinde kadın hayatını kaybediyor. Steril olmayan ortamlarda doktor olmayan kişiler tarafından bu işlem gerçekleştiriliyor. Sezaryene gelince normal doğum yapmak benim için olanaksızsa ne yapmalıyım? Bunlar çok saçma fikirler ama bize bir şekilde yaptırım uygulanıyor.

Arkadaşlar lütfen susmayalım, haklarımızı ve bizim kadın olduğumuzu unutturmayalım. Gelecek için umudumu yitirmek istemiyorum. Kızlarımıza haklarının neler olduğunu öğretmek ve sevgiyle dolu özgür bir toplumda yetişmelerini sağlamak bizim görevimiz. Yaşanabilir bir ülke ve toplum bırakmak için bu gidişe artık dur demeliyiz. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki eğer kadınlar isterse yapamayacakları aşamayacakları hiçbir engel yoktur. Kendimiz ve kızlarımız için sesimizi duyurmanın zamanının geldiğini düşünüyorum. Hoşça kalın ve susmayalım.

*Tuzla

ÖNCEKİ HABER

Mahmud Sarsak açlık grevini sonlandırdı

SONRAKİ HABER

İstediğim ve bakabildiğim kadar çocuk

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...