17 Haziran 2012 12:26

‘Çeber’i Metris’teki işkence öldürdü’

ADLİ Tıp Kurumu, Engin Ceber’in öldürülmesiyle ilgili görülen davaya yolladığı son raporda, Ceber’in Metris Cezaevi’nde gördüğü işkence nedeniyle hayatını kaybettiğini yazdı.Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada yargılanan Metris Cezaevi İkinci Müdürü Fuat Karaosmanoğlu ile gardiyan

‘Çeber’i Metris’teki işkence öldürdü’
Paylaş

Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada yargılanan Metris Cezaevi İkinci Müdürü Fuat Karaosmanoğlu ile gardiyanlar Selahattin Apaydın, Nihat Kızılkaya ve Sami Ergazi, savunmalarına, “Ceber’in İstinye Karakolu’nda gördüğü işkence nedeniyle öldüğünü, cezaevine geldiğinde durumunun kötü olduğunu” iddia ediyordu.

Mahkeme, Adli Tıp Kurumu’ndan Ceber’le ilgili son bir inceleme isteyerek, Ceber’in ölümüne neden olan beyin kanamasının hangi zamanda aldığı darbeden kaynaklandığını sordu.
Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu, İstinye ve Bayrampaşa hastaneleriyle, Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin raporlarını inceledi ve 13 Haziran tarihli bir rapor hazırladı.

“HASTANEYE GÖTÜRÜLDÜĞÜNDE ŞUURU KAPALIYDI”

28 Eylül 2008’de gözaltına alınan Ceber, 29 Eylül’de tutuklanarak Metris Cezaevi’ne götürüldü. Buradan 7 Ekim’de önce Bayrampaşa’ya, ardından Şişli’ye sevk edildiğinde bilinci kapalıydı, beyin kanaması geçiriyordu. Üç gün sonra, 10 Ekim’de hayatını kaybetti.

Ceber, gözaltına alındığında da, İstinye Devlet Hastanesi’nin raporunda yüzünden ve başından darp edildi, tekmelendi, yerde sürüklendi. Ancak tutuklanıp cezaevine sevk edildiğinde şuuru açıktı ve “genel sağlık durumu iyi” olarak kayıtlara geçti.

Metris’ten hastaneye sevk edildiğinde ise gördüğü ağır işkence nedeniyle bilinci kapalıydı, vücudunun çeşitli bölgelerindeki darp ve işkence izleri de raporda belirtildi. Otopsi raporunda da yaralanmalarının tümünün dövülme sonucu oluştuğu yazılıydı.

Adli Tıp Kurumu, mahkemeye sunduğu 13 Haziran 2012 tarihli son raporda şu ifadelere yer verdi: “Hayatını kaybetmesine neden olan beyin kanaması, ölümden 4-7 gün önce, yani cezaevinde bulunduğu dönemde oluşmuştur. Gözaltında bulunduğu süredeki darp olayının ölümünde etkisi yoktur.”

14 Mayıs’ta Metris Cezaevi’nde yapılan keşifte de ceber’in nasıl darp edildiği görgü tanıklarınca anlatılmıştı.

Keşifte, Ceber’le olay günü aynı koğuşta kalan Şükrü Zeren, “Engin darp edilmeye başlanıldığında görevli memurlar bizi üst kata, yatakhane kısmına gönderdiler. Apaydın, Engin’i darp edenlerden biriydi. Gardiyanlar koğuştan çıkarken Engin ile ilgilenmemizi söylediler. Engin’i koğuşun içine alıp soğan koklattık. Ancak durumun ciddi olduğunun farkına vardım” dedi.

Tanık Murat Gevrek de, Ceber’in kafasının gardiyanlar tarafından duvarlara vurulduğunu anlattı. (bianet)

ÖNCEKİ HABER

‘Bilimsel düşünce dine göre değişmez’

SONRAKİ HABER

Ostim’de ölenler için vicdan nöbeti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa