Baydemir: 80 milyonun gemisinin batırılmaması için 'Hayır'

Sultan ÖZER
Ankara

HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen’in tutuklanmasının ardından parti sözcülüğü görevini alan HDP Urfa Millletvekili Osman Baydemir, OHAL ve baskı altında gidilen referandum koşullarına işaret ederek, bu koşullarda çıkışı zorlamanın siyasetin görevi olduğunu söyledi. Referandumdan ‘Evet’ çıkmasının “Ülkenin idamı” anlamına geleceğini belirten Baydemir, “80 milyonun yaşadığı geminin yakılmasına, batırılmasına izin vermeyelim. Onun için ‘Hayır’da buluşalım” çağrısı yaptı. Ayrıca Baydemir, ellerine ulaşan araştırmalarda ‘Hayır’ın önde olduğunu ve makası açtığını belirtti. Tutuklu eş başkanlarının durumuna da dikkat çeken Baydemir, “Türkiye’nin Demirtaş’ın özgürlüğüne ihtiyacı var. Özgürlükleri ellerinden alınarak bu ülkeyi ileri taşımanın imkanı yok. Kaybet-kaybet siyaseti çıkış olmaz” diye konuştu.

Meclis’te gazetecilerle tanışma toplantısı düzenleyen HDP Sözcüsü Osman Baydemir, toplantıyı tutuklu bulunan Ayhan Bilgen’in yapması gerektiğini hatırlatarak, 28 Şubat askeri vesayetinin mağduru olan Bilgen’in şimdi de başka bir vesayetin mağduru olarak cezaevinde rehin tutulduğunu söyledi.

‘UMUYORUM ÖNÜMÜZ BAHAR OLUR’

Kin, nefret, öfke, kibrin asla çözüm kapısını aralamayacağının altını çizen Baydemir, bir çıkış aramak, çıkışı zorlamak gerektiğini söyledi. Türkiye’nin iki yıla yakındır çetin kışı yaşadığını vurgulayan Baydemir, referandumda “hayır” çıkacağını kast ederek, “Umuyorum, diliyorum ki bu son kışımız olur, önümüz bahar olur” dedi.

Tutuklu eş başkanlar ve milletvekillerine de vurgu yapan Baydemir, “Eş başkanlarımızın yeri cezaevi değil; parlamentodur. 6 milyonun iradesi onları buraya gönderdi” dedi. 28 Şubat’ta milletvekilliği elinden alınan Merve Kavakçı ile HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin aynı olduğunu kaydeden Baydemir, “Bu bir gasptır” dedi. AİHM içtihatlarının, uluslararası sözleşmelerin bu cezayı reddettiğini, yargılamanın durdurulması gerektiğini hatırlatan Baydemir, bu cezanın fezlekeler içinde olmadığını da söyledi.  5 ay sonra parlamentoya getirilip, vekilliğin düşürülmesinin bir darbe olduğunu dile getiren Baydemir, bunun nedenini referandum ve kadın temsiliyeti düşmanlığına bağladı.

‘TÜRKİYE’NİN DEMİRTAŞ’IN ÖZGÜRLÜĞÜNE İHTİYACI VAR’

Türkiye’nin tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın hem sazını, hem sözünü özlediğini dile getiren Baydemir, Demirtaş’a, “O bayrağı yere düşürmüyoruz. Bir gün mutlaka sayın başkan bu salonda olacak, yoluna devam edecek. Türkiye’nin Demirtaş’ın özgürlüğüne ihtiyacı var. Özgürlükleri ellerinden alınarak bu ülkeyi ileri taşımanın imkanı yok. Bu gidiş hepimiz açısından çıkmazdır. Kaybet kaybet siyaseti çıkış olmaz” diye konuştu.

Kimden gelirsen gelsin şiddete “hayır” dediklerini ve hep diyeceklerini belirten Baydemir, OHAL koşullarında artan baskı, tutuklama ve ihraçlara dikkat çekerek, “Nasıl adil zeminde yarışıyoruz diyebiliriz. Bu atmosferde referandum mu olur. Elimizi, gözümüzü, bağlayıp, haydi ringe çıkalım maç yapalım deniyor” dedi. AKP iktidarının hangi koşulda olursa olsun kendi mağduriyetinden bahsettiğini örnekleriyle anlatan Baydemir. “Eş başkanlarımız, vekillerimiz, siyasetçilerimiz cezaevinde ama onlar mağdur” diye konuştu.

HAYIR YÜKSEK, MAKAS AÇIK

16 Nisan referandumunu Türkiye’nin aydınlık geleceği için bir fırsata dönüştürmek gerektiğini belirten Baydemir, “Güçlerimizi birleştirerek, Türkiye’yi bu karanlıktan çıkarabiliriz. 16 Nisan sonunda öyle olmalı ki, siyasi iktidar ‘nerede hata yaptım’ demeli” dedi.
Gazetecilerin “çıkışı zorlamanın şartları nasıl olacak” sorusunu Baydemir, “Temel dayanak noktamız halktır. Her hafta anketler yaptırıyorlar. Bize gelen bilgiler ‘Hayır’ın daha yüksek olduğunu gösteriyor. Makas ciddi açık” diye yanıtladı. Baydemir kendilerinde rakamlar olduğunu ancak açıklamayacağını söyledi.

‘HAYIR İLE ÜLKE KAZANACAK’

Baydemir, “16 Nisan’ın aynı zamanda Sur, Cizre, Şırnak, Nusaybin ve eş başkanların tutuklanmasının hesabının sorulması, birlikte yaşamı riske sokmanın sorgulanması, bir halk mahkemesi olacağını” söyledi. ‘Hayır’ çıktığında ülkenin kazanacağını, en çok kazananın ise Başbakan olacağını belirten Baydemir, bu durumda Cumhurbaşkanı ve AKP iktidarının aynı kalacağını ama asıl kazananın halk olacağını söyledi.

‘İDAM DEĞİL, MÜZAKERE MASASI’

Baydemir, Kürt sorununun çözümü konusunda da referandumun bir fırsat olduğunu söyledi. Referandumda iki kesim olduğunu, bir kesimin elinde ip ve sehpayla meydan meydan dolaştığını, onların istediği sonucun çıkmasının ülkenin idamı olacağını ifade eden Baydemir, “Biz ‘hayır’dan sonra idam masası değil; müzakere masasını işaret ediyoruz. Referandum sonucu ne olursa olsun Kürt sorununda çözüm masadır. Referandum bu manada fırsata dönüştürülmeli. Tek bir insanın burnu bile kanamamalı. Kürt sorununun çözümü Kürt halkını tanımaktan geçer” dedi.

‘GEMİNİN BATIRILMASINA İZİN VERMEYELİM’

Hayır çıkması durumunda ülkenin 2013-2014 müzakere ruhuna geri dönmek zorunda kalacağını da belirten Baydemir, “Hayır büyük bir hayıra vesile olacak” dedi. Çatışmalı süreçler nedeniyle gençliklerini yaşayamadıklarını belirten Baydemir, “Bari çocuklarımız gençliklerini yaşasın” dedi.

Anayasa paketiyle getirilmek istenen düzeni, “gemileri yakmak” olarak nitelendiren Baydemir, “80 milyonun yaşadığı geminin yakılmasına, batırılmasına izin vermeyelim. Onun için hayır’da buluşalım” çağrısı yaptı.

‘Evet’  çıkması durumunda sonucunun ne olacağının sorulması üzerine de Baydemir, “yüzde 50 artı 1”  gibi bir sonucun meşruiyet sorunu yaratacağını, bunun en açık örneğinin 12 Eylül anayasası olduğunu belirtti.

DBP’li belediye başkanlarının görevden alınmasına da değinen Baydemir, “80 belediye başkanımız görevden alındı. Bir bir darbedir. Kayyım darbeciliktir. Bu paket geçerse ülkede diledikleri kuruma kayyım atama yetkileri olacak” dedi.

Baydemir: Kimse Kürtleri kandıramaz