27 Şubat 2017 13:06

‘Gazeteciler şartsız, ve koşulsuz olarak serbest bırakılmalı

Uluslararası gazetecilik meslek örgütleri, TGC'nin Cağaloğlu'nda bulunan merkez binasında bir araya gelerek dayanışma toplantısı düzenledi.

Paylaş

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Article 19, İsveç PEN, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü ve Avrupa Gazeteciler Derneği, TGC'nin Cağaloğlu'nda bulunan merkez binasında bir araya gelerek dayanışma toplantısı düzenledi. Toplantıda TGC Başkanı Turgay Olcayto, IPI Savunu ve İletişim Direktörü Steven M. Ellis, IPI İngiltere Ulusal Komitesi, BBC İskoçya Sorumlu Müdürü Sandy Bremmer, ARTICLE 19 program sorumlusu Georgia Nash, İsveç PEN Sekreteri Anna Livion Ingvarsson, RSF Savunu Danışmanı Sophie Busson, RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ve Avrupa Gazeteciler Derneği Başkanı Otmar Lahodynsky konuştu. Toplantıda, Türkiye'de tutuklu bulunan gazetecilerin şartsız, ve koşulsuz olarak serbest bırakılmaları talep edildi. Toplantıya çok sayıda gazeteci katıldı.

'BÖYLESİNE BİR DÖNEM HİÇ YAŞANMADI'

Toplantının açılış konuşmasını TGC Başkanı Turgay Olcayto yaptı. Olcayto, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana gazetecilerin çok zorlandığı dönemler yaşadığını ancak bu kadar derin ızdıraplı bir dönemi ise hiç yaşamadığını söyledi. 145 gazetecinin cezaevinde olduğunu ifade eden Olcayto şöyle konuştu: "Bunların içinde yalnız gazetecilik yapan arkadaşlarımız var. Meslek örgütü olarak Ziyaret etmek istiyoruz. Şimdiye kadar hiçbir arkadaşımızı ziyaret etme olanağı bulamadık. Ergenekon duruşmalarında çok rahat ziyaret ediyorduk. Bu defa nedense bu olanak tanınmıyor. Gazetelerin televizyonların büyük baskı altında, halkın bilgilenme hakkı hiç yok. Bu kadar habersiz kalan bir toplumda halkın suskun kalmasını insanın aklı almıyor. Bundan sonra bir referandum olacak ama hızla otokrasiye yürüyen bir Türkiye var. Buna rağmen Türkiye'de gençlerden oluşan gazeteciler sahada zorlukla çalışmalarına, işsiz kalmalarına rağmen elinden geleni yapmaya çalışıyorlar. Biz de umudumuzu hiç kaybetmiyoruz."

"Türkiye'de ifade özgürlüğünun geleceği bakımından endişe duyan gazetecilik örgütleri olarak burada bulunuyoruz" diyen IPI Savunu ve İletişim Direktörü Steven M. Ellis, "Tutuklu olan baskı gören gazetecilerle dayanışma duygularımızı iletmek ve beraber olduğumuzu göstermek, diğer amacımız referandum öncesinde köklü değişikliklere yol açabilecek gazetecilerin özgürce çalışabilmesinin önemini yerli yerinde belirtmektir" diye konuştu. Gazetecilerin bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini ifade eden Ellis, şöyle devam etti: "Gazeteciler tamamen hukuka aykırı şekilde içeride tutuluyorlar. Tüm demokratik süreçlere saygı duyması beklenen bir ülke için kabul edilemez durumlardır. Medya özgürlüğünü baskı altına almak, sadece zararı o meslekle sınırlı kalmaz. İnsan haklarına ve demokratik değerlere saygı duymayanlar birlikte hareket edilebilir partnerler olamazlar."

‘GAZETECİLERİN ÖDEDİKLERİ BEDELE IŞIK TUTMAK İÇİN BURADAYIZ’

IPI İngiltere Ulusal Komitesi'nden Sandy Bremmer ise, " Hükümetin toplumu ve gazetecileri baskı altına alması, kabul edilemez. Kadri Gürsel ile daha önce tanışma fırsatı elde etmiştim. Onun gazetecilik ilkelerine sadık biri olarak tanıdım. Onun gazeteciliğin temel ilkelerine bağlılığı beni etkileyen yonlerindendi. Hiçbir gazeteci yaptığı görevden dolayı gayri meşru muameleye tabi tutulamaz. Uluslararası toplumu bekleyen görev de tepki göstermesidir. Hukuksuz muameleye karşı durmak görevidir. Gazetecilerin ödedikleri bedele ışık tutmak için buradayız. Cezaevlerinde bulunanlar tek şey istiyorlar, gazeteciliğin özgür bir şekilde yapılması ve bunun bekleme konusu olmaması" diye konuştu.

‘GAZETECİLERİN ŞARTSIZ, VE KOŞULSUZ OLARAK SERBEST BIRAKILSIN’

Gazeteciler hakkında hazırlanan iddianamelerin taban tabana zıt olduğunu belirten Article 19 Program Sorumlusu Georgia Nash de, "Ahmet ve Mehmet Altan kardeşler bilinç altı mesajları vererek darbe ile suçlanıyorlar. Güvenilirliği şüpheli somut delillerden uzak suçlamalar yargı güvenliğini zedelemektedir. Hükümete göre gazeteciler terörist fakat yazıları sadece delil olarak gösterilebiliyor. Uluslararası alanda Türkiye'nin hukuka dair taahhütlerini açık şekilde ciğnenmektedir. Terörle mücadele yasası gibi kapsamı belirsiz düzenlemeler, muhaliflerin ve gazetecilerin keyfi şekilde alınmalarına neden oluyor. Bu tarz davaların muhaliflere karşı kullanılmasından rahatsızız. Gazetecilerin şartsız, ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını talep ediyoruz" dedi.

AB SESSİZ

AEJ Başkanı Otmar Lahodynsky, Avrupa birliğinin burada yaşanan sorunlara oldukça sessiz olduğunu söyledi. "Bunu mültecilere bağlı bir mesele olduğu gözümüzden kaçmıyor"diyen Lahodynsky "Deniz Yucelin gözaltında olması da uluslararası gazetecileri tedirgin etmeye yönelik bir başka uygulama. Ohal hiçbir biçimde Uluslararası sozlesmelerin ihlal edilmesine gerekçe yapılamaz" dedi.

RSF danışmanı Sophie Busson, "Türkiye'deki gazetecilerin içinde bulunduğu vahim duruma karşılık anayasa mahkemesinde görüşmemiz olacak. Strazburg ve brukselde Avrupalı parlementerlerle buluşmanın yolunu arıyoruz. Uluslararası planda gazetecilerin bulunduğu durumu Avrupa kamuoyunda duyuracağız" derken, İsveç PEN Genel Sekreteri Anna Livion Ingvarsson "Türkiye'de habere sahip çıkma haberciliği savunmanın bedelinin bu kadar ağır olması nedeniyle örgüt olarak karşınızda bulunuyoruz. Referandum sürecinde de haber almanin ne kadar önemli olduğunu da gözlemliyoruz. Tutuklu tüm gazeteci ve yazalarin tahliye edilmesini bekliyoruz" şeklinde konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Ege'de akademisyenlere destek veren öğrencilere uzaklaştırma

SONRAKİ HABER

Aydın’da kamu emekçilerine yine gözaltı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa