23 Şubat 2017 00:47

İstediğimiz 1800 lira ücreti nasıl elde ettik?

İstanbul'dan bir nakış işçisi aylık net 1800 lira ücret taleplerini patronlara nasıl kabul ettirdiklerini anlattı.

Paylaş

Nakış işçisi
İstanbul

Merhaba değerli Evrensel okurları. Ben bir nakış işçisiyim. Son 5 aydır çalıştığım fabrikada yaşadığım şeyleri sizlerle paylaşmak istiyorum. 

2013’te nakış işçileri olarak taleplerimiz etrafında toplanmak ve kazanımlar elde etme noktasında bir çok deneyim edinmiş bir işçi arkadaşınızım.  Fakat bugün bir yeni deneyim daha ediniyoruz. 2013 yılından bu yana nakış işçileri komitesine olmamdan ötürü sürekli iş değiştirme ve yine iş başvurusu yaparken tanınmaktan çekinerek başvurduğum bir fabrikada işe alındım. Yaklaşık 5 aydır çalışmaktayım burada. Bugüne kadar en büyük çalıştığım işyerinde işçi sayısı yüz civarında olmuştur fakat bu çalışmaya başladığım yer binlerle ifade edilen dünyaca ünlü markalara çalışan bir tekstil fabrikası. 

Küçük atölyelerde evet şartlar daha kötü olsa da çok küçük hesaplar yapılmazdı, bizde öyle alışmışız. Tabii Evrensel gazetesine mektup yoluyla büyük fabrikaların kurnazlıklarını yazan diğer işçi arkadaşlarımızı saymazsak. 2013 haziranından bu yana verdiğimiz mücadele sonucunda ücretler piyasanın büyük bir bölümünde iki katına çıkarken, çalışma saatleri de başta orta ve büyük ölçekli nakış işletmeleri olmak üzere 8 saate düştü. Bugün çalıştığım fabrikanın işçileri tekstil ile iç içe olması ve büyük bir fabrika olmasından ötürü bugüne kadar bu durumdan haberdar olmamıştı. Büyük markalar (Hem, Zara vs.) talebi üzerine 45 saatlik çalışma süresini 5 iş gününde tamamlayan fabrika nakış bölümünde işlerini de artmasıyla iki vardiyada 6 iş günü çalışmaya başlamış. Fakat bu durumu da fırsata çeviren fabrika sahipleri maaşları asgari ücret düzeyine çekerek eski aldıkları maaşa ulaşabilmesi için işçilerin mesai yapmalarını dayatıyor.  

Böylece işçi sayısı artmış olsa da performans artmış ücretler düşmüştü. İşte böyle koşullarda bu fabrikada nakış işçileri birliği üyesi 3 arkadaş burada çalışmaya başladık ve ilk hedefimiz ücretlerin ocak zammında en kötü 1700-1800 seviyesine çıkmasaydı. Fakat ertelediğimiz başka sorunlar da yok değildi. Örneğin ilk olarak fabrikanın yazın zorunlu pikniğe götürdüğü katılan katılmayan herkesin bir günlük ücretinin kesildiğini öğrendik. İstanbul’a yoğun kar yağışı olduğunda verilen tatilin bizlerden kesilmesine de şahit olduk. Kart ile giriş yaptığımız fabrikada servis ve trafikten ötürü geç kalmaların bizlerden kesilmesi de var tabii. 

Bu nedenle ücret artışı yani ek zam istedik. Aralık ayının sonlarına kadar nakış bölümünde çalışan arkadaşların büyük bir bölümünü etrafımızda toplamayı başardık. Biri fabrika da diğeri hafta sonu olmak üzere iki toplantı yaparak net 1800 lira ücret talebinde birleştik. Patrondan talep ettiğimiz toplantı talebi iki haftalık oylamanın sonunda ocak maaşını alınca görürsünüz haberi ile karşılaştık.  Toplantı talebimiz bile gereksizdi onlar için işte bunun üzerine ikinci toplantımızı bir hafta sonu yaparak oradan üretimi düşürme yani iş yavaşlatma eylemine geçtik. Bir günlük iş yavaşlatma eylemi üzerine çılgına dönen müdür ve patronlar tek tek bizlerle görüşmeler yaptı. Fakat ağız birliği etmişlerdi ve hepsinden “Üretimi düzeltin biz de bakacağız” cevabını aldık. Nitekim ocak maaşları yattığında tekstil bölümünde yüzde 8 ile 11 arası zam yapılırken biz nakış bölümünde yüzde 23 zam yapıldı ve istediğimiz 1800 TL olan ücreti böylece elde ettik. Şimdi önümüzdeki hafta yapılacak iki gün ücretsiz izin ve diğer sorunlarımız için birlik arayışımız sürüyor.

ÖNCEKİ HABER

Ekmeğini bölüşenleri bölemezsiniz!

SONRAKİ HABER

İşçiler hâlâ referandumu parti seçimi olarak görüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa