23 Şubat 2017 00:11

'Patronlarda oyun çok, biri bitse diğeri başlıyor'

GMİS'te örgütlenen Polat Maden Sanayi ve Ticaret AŞ işçileri sendikalaşma nedeniyle artan baskılara ve işten atmalara tepkili.

Paylaş

Adnan GÜRKAN 
Aydın

Aydın’ın Çine ilçesinde bulunan ve Genel Maden İşçileri Sendikasında (GMİS) örgütlenen Polat Maden Sanayi ve Ticaret AŞ işçileri, patronu sendikanın yetkisine itiraz etmesine, sendikalaşma nedeniyle artan baskılara ve işten atmalara tepkili. Sendikanın ‘S’sinin patronu pek çok sorunu çözmeye ve ücretlerde iyileştirme yapmaya zorladığını belirten işçiler, patronun bir yandan da işçileri bölmeye çalıştığına dikkat çekerek bu oyunlara karşı uyanık olma ve birlikte hareket etme çağrısı yaptı.

Fabrika müdürlerinin işçileri bölerek sindirmeye ve sendikadan istifa ettirmeye çalıştığını anlatan işçiler, “İlk önce, ‘istifa etmezseniz işyeri kapanacak, işsiz kalacaksınız’ dediler. Daha sonra da ‘İşyeri başka şehre taşınacak işsiz kalacaksınız’ söylentileri yaydılar. Başaramayınca 8 arkadaşımızı işten attılar. Sendikadan istifa edenlere daha yüksek zam yapacaklarını söyleyen müdürler, işçilerin birbirine ücret bordrolarının göstermesini yasakladılar” dediler.

İŞ KAZALARINA DAVETİYE ÇIKARILIYOR

İstediklerini elde edemeyen müdürlerin bununla da sınırlı kalmayarak başka oyunlara yöneldiğini aktaran işçiler şöyle devam etti: “Patronlarda oyun çok, biri bitse diğeri başlıyor. Eskiden ‘Seni işten çıkardım’ deyip işçiyi işten atarken artık tutanak tutmaya, bahaneler aramaya başladılar. Baskıyla, görev yeri değişikliği ile işçiyi bıktırıp kendisi istifa etsin, işi kendisi bıraksın diye. Niye? Çünkü işçi dava açıp geri gelemesin diye. Her şey için tutanak tutuyorlar. İşe geç kaldın tutanak, maden doldurulan çuvallarda kağıt çıktı tutanak... Tuttukları tutanakları ‘Okudum, anladım, imzaladım yazarak imzala’ diyorlar. İşçi imza atmayınca ’İmza atmış gibi sayarız’ diyerek korkutmaya çalışıyorlar. Yemek arası ve çay molalarını sirenle başlatıp, sirenle bitirmeye başladılar. İşçinin görev alanlarını isteği dışında değiştirmeye başladılar. Sendika üyesiyse, mesela forkliftçiyi alıp eleğe veriyorlar. Forkliftçilere hızlı çalışın baskısı yapılıyor ve bu iş kazalarına davetiye çırarıyor. Elekçilere madeni eleğe taşıyan bandı hızlandırmaları için baskı yapıyorlar. Vardiya amirleri diğer vardiyaların elekten geçen madeni doldurdukları, her biri 1250 kg maden alan BigBeg denilen büyük çuval sayısına bakıyorlar ve siz onları geçeceksiniz diye baskı uyguluyorlar.” 

ŞİFRELERİ ALINIYOR

Fabrikada uygulanan baskıların bazı işçiler üzerinde etkili olduğunu söyleyen işçiler, müdürlerin bu işçilerden e-devlet şifrelerini alarak sendikadan istifa ettirdiğini belirttiler. Müdürlerin, ‘Sendikadan istifa edin, yoksa 3 tutanak tutar sizi işten atarız; o zaman gelsin sendika sizi kurtarsın’ diyerek tehdit ettiğini anlatan işçiler, şunları söyledi: “Şifresini aldıkları işçi daha sonra şifresini değiştirmişse ‘Sen şifreni değiştirmişsin, yeniden sendikaya üye mi oldun?’ diyerek şifresini vermeye zorluyorlar. Aç e-devlet’ini ben sendikaya üye olup olmadığını göreyim diyorlar. İşçi geri adım attıkça daha çok üzerine gidiyorlar.” 

SONUNDA BİZ KAZANACAĞIZ

Geri adım atmanın sonu olmadığını belirten işçiler şu uyarıda bulundu: “‘Sendikacılarla ve işten atılan arkadaşlarınızla görüşmeyeceksiniz. Yolda, kahvede konuşmayacaksınız. Ailecek gidip gelmeyeceksiniz. Görüşeni işten atarız’ diyorlar. Bu ne demek? ‘Onursuz ol’ demek. Bir işçi müdür istiyor diye insanlıktan çıkar mı?” Patronlara gereken cevabı tüm fabrikalarda örgütlenerek vereceklerini belirten işçiler, “Önünde sonunda biz kazanacağız!” dediler.

KİMSE PATRONA OHAL VAR İŞÇİNİN HAKKINI VER DEMİYOR

OHAL’in sendikalaşmalarının önünde en büyük engel olduğunu ifade eden işçiler, “OHAL bizim sendikalaşmamızı, haklarımız için mücadele etmemizi engelliyor. Bir şey yapmak istiyoruz jandarma önümüze dikiliyor. Arkadaşlarımız işten atılınca fabrikanın önünde direnişe başladık. Hemen jandarma geldi. ‘Müziğin sesini kesin’ dedi, müziği kapattırdı. ‘Slogan atarsanız OHAL var sizi gözaltına alırız’ dedi. Üstelik sendika kaymakamlıktan izin de almıştı. Ama hiç kimse patronlara gidip ‘OHAL var, işçinin hakkını ver, yoksa seni gözaltına alırım’ demiyor. Jandarmanın bu patronlardan yana tutumunu anlayamadık” dediler.

ARKADAŞLARIMIZA SAHİP ÇIKMAMAKLA HATA YAPTIK

Yaşadıkları süreçte kendilerinin ve üye oldukları GMİS’in de eksikleri olduğuna değinen işçiler, mücadelelerini başarıya ulaştırmak için birliğin öneminin farkına vardıklarını söyledi. İşten atılan arkadaşlarına gerektiği gibi sahip çıkmamakla hata yaptıklarını belirten işçiler, işten atılan arkadaşlarının 6’sının vardiya amiri, 2’sinin bakım çavuşu olduğunu söyledi. İşçiler şöyle devam etti: “Onlar bize ‘Siz çalışmaya devam edin, biz nasıl olsa geri döneriz’ dediler. Biz de bu sözler üzerine çalışmayı sürdürdük. Bir de, açıkçası, OHAL var diye baskı yapan jandarmadan çekindik. Yanlış yaptık. Közü küllerinden ayırırsan bir süre sonra közler çabuk söner. Onun için arkadaşlarımızdan ayrılmamalıydık. Başarıya ulaşmak için sadece Polat’ta değil, tüm fabrikalarda işçi arkadaşlara ulaşmayı, birleşmeyi başarmalıyız.” Zonguldak maden işçilerinin mücadelesine dikkat çeken işçiler “Onlar gibi ailelerimizi, çoluk çocuğumuzu, anamızı babamızı, akrabalarımızı, arkadaşlarımızı, komşularımızı da bu mücadelemize kazanmalıyız” dediler.

‘SENDİKANIN S’Sİ BİLE YETTİ

‘Patronlara sendikanın S’si bile yetti’ diyen işçiler, şimdiden bir çok kazanım elde ettiklerini söyledi. Brüt 1850 lira olan ücretlerinin brüt 2350 liraya çıkarıldığına dikkat çeken işçiler, ücretlere zam yapılmasıyla birlikte diğer maden fabrikalarında çalışan işçilerden de Polat Madenciliğe iş başvurularının arttığını belirtti. “Sendikanın S’si bile bazı şeyleri düzeltmeye yetti. Bir de toplusözleşmeyi başarırsak o zaman görmek lazım” diyen işçiler, şunları dile getirdi: “Önceden çay ocağı yoktu. Çayı tuvaletin önündeki boşlukta içiyorduk. Şimdi çay ocağı yaptılar. Çayımızı insan gibi, temiz bir yerde oturarak içiyoruz. Yemekhaneyi yenilediler, genişlettiler, masa, sandalye, tabak, çatal, kaşıkları yenilediler. Yemekleri iyileştirdiler. İdareciler işçilerle yemek yemeye başladılar. Sendikadan önce, vardiyadan çıkan işçi 8 saat sonra gene işe çağrılıyordu. Uykusuz işe gelen işçinin işbaşında uyuyakalma ve iş kazası geçirme tehlikesi vardı. Şimdi yapamıyorlar” diyerek kazanımlarını anlattılar. 

İşçiler “Patronlar örgütlü işçiden o kadar çok korkuyorlar ki. Eysim Madencilik Patronu Muhammet Demir korkudan, ‘İşverenler sendikamızdan korkmasınlar’ diyen Öz Maden-İş Sendikası Başkanı Ahmet Arslan’ı kendisine yardıma çağırdı. İşçileri patron sendikasına üye yaptırdı” diye konuştu.

ÇİNE’DEKİ TÜM MADENLERE SENDİKA GİRECEK 

Polat Holdingin başka işyerlerindeki işçiler sendikalıyken Çine’de 100 işçinin sendikalaşmasına itiraz ettiğini hatırlatan GMİS Ege Bölgesi Örgütlenme Uzmanı Yaşar Çama, yaşanan baskıları sendikalarına düşmanlık olarak tanımladı. Örgütlenme çalışmalarını tüm işyerlerine yayacaklarını ifade eden Çama, “Bugüne kadar elimizde olmayan nedenlerden dolayı eksik kaldığımız konular olabilir. Ama GMİS olarak tüm gücümüzle Çine maden işçilerinin yanındayız. Çine’deki tüm madenlere sendika ya girecek ya girecek! Bunda son derece kararlıyız” dedi.

ÖNCEKİ HABER

‘Evet’ ile ‘Hayır’, ‘işler kötü’de birleşti

SONRAKİ HABER

Autoliv işçisi tedirgin

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...