20 Şubat 2017 15:49

Fırat Anlı için tahliye kararı çıkmadı

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Fırat Anlı'nın yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Anlı için tahliye kararı verilmedi.

Paylaş

Fırat Anlı’nın tutukluluğuna devam karar verildiKayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin Eş Başkanı Fırat Anlı ile birlikte 51 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması Diyarbakır’da görüldü. DİSKİ Yatırım ve İnşaat Daire Başkanı Harun Vural’ın tahliye edildiği duruşmada tutuklu 5 kişi ile Anlı’nın ise tutukluluğuna devam kararı verildi. 

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı 30 Ekim 2016 tarihinde tutuklanmasının ardından görevinden alınmış ve kendisi birlikte 51 kişi hakkında iddianame hazırlanmıştı. Diyarbakır’ın Dicle ilçesi Kurşunlu köyüne yapılan “Şeyh Sait Şehitliği” inşaatında yer alan, yardım eden ve mezarlıktaki “Demokratik Direniş Çadırı” eylemleri özelinde yargılananlar hakkında çeşitli suçlar isteniyor. 

ANLI’YA YÖNELİK SUÇLAMALARDA YOK YOK!

Geçtiğimiz Aralık ayında kabul edilen ve Fırat Anlı’ya yönelik iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen iddianamede şu suçlamalar yöneltildi: “Fırat Anlı'nın 05.11.2015 tarihinde ölü olarak ele geçirilen PKK/KCK silahlı terör örgütü mensubu olan ve haklarında kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verilen şüpheliler Çiya Karali, İbrahim Çelebi, Şahin Aykutalp ve Tacettin Uçar tarafından devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, tasarlayarak ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten adam öldürme, tasarlayarak ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten adam öldürmeye teşebbüs, 6136 sayılı yasaya muhalefet, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçlarının işlenmesine 5237 sayılı yasanın 39. maddesi kapsamında yardım eden sıfatı ile iştirak ettiği tespit edilmiştir.”

Bahse konu davanın ilk duruşma Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. 6 tutuklu sanığın getirildiği duruşmaya Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Anlı ise SEGBİS (Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi) ile tutuklu bulunduğu Elazığ Cezaevi’nden bağlandı. Tutukluların aileleri ile Diyarbakır’dan yurttaşların katılımının yoğun olduğu duruşmayı HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca da izledi. Gecikmeli başlayan duruşmada sık sık SEGBİS’le bağlantı kurulamama ve elektrik kesintisi yaşandı.

Duruşmayı Evrensel ve DİHABER dışında başka basın kurumunun takip etmemesi dikkat çekti. Polislerin sık sık iki kurumun gazetecilerine de hangi kurumdan olduklarını sormaları ve salona giriş konusunda engellemeler yaşatması avukatlar ve tutuklu yakınları tarafından tepki gördü. Mahkemenin esas hakiminin raporlu olması nedeniyle duruşmaya başka bir hakim katıldı. Kimlik yoklaması ve dosyaya gelen beyanlara ilişkin tespitlerin ardından Anlı ile kurulan bağlantı yoluyla sorular yöneltildi. 

‘ALTYAPI, İÇME SUYU ÇALIŞMALARI YAPMAK SUÇ DEĞİL’

Mezarlığın yapıldığı Kurşunlu köyündeki alt yapı çalışmasını yapan yüklenici firma ve Kurşunlu Köy muhtarı Mehmet Saltabaş’ın beyanlarının ardından Anlı ile bağlantının yeniden kuruldu. Kurşunlu köyünde bulunmasının belediyecilik faaliyetlerini yerinde incelemek olduğunu anlatan Anlı, Büyükşehir Belediyesine bağlı Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün (DİSKİ) kentteki birçok yerde sondaja kuyusu, alt yapı çalışması ve içme suyu çalışması yaptığını ve bunun suç olmadığını anlattı. Aksaklıklar ve kimi tutukluların ifadesinin alınmasının ardından duruşmaya öğle arası verildi. Aranın ardından Anlı ifade vermeye devam etti. 

‘ÖZERKLİK AB’DE YER ALAN BİR KAVRAM, TARTIŞILMALIDIR’

Hakim, Anlı’nın Diyarbakır’da panellerde “Özyönetim ve Özerklik” hakkında yaptığı konuşmaları hatırlatarak ifadesini istedi. Anlı şunları söyledi: “40 yıldır da Kürt meselesinin çözümü için şiddete başvuruluyor. Bu şiddet tarifi imkansız acılar doğurdu. Bize göre devlet artık şiddet politikasından vazgeçmelidir. Bu sorunun çözümü için bilimsel ve uluslararası çözüm yolları araştırılıyor. Bende bu konuşmalarımda her defasında çözüm için şiddetten uzak durulması gerektiğini vurguluyorum.” Hakimin yeniden "Özyönetim ne demek" şeklindeki sorusuna karşılık Anlı, “1995 yılında yönetim biçimleri üzerine tez hazırlayan birisi olarak bu konuları iyi biliyorum. Özyönetim herkesin anlayacağı dilde kendi kendini yönetmesidir. Son yıllarda telafuz edilen bir kavramdır. Türkiye'nin de taraf olduğu Avrupa Birliği'nde de (AB) yer alan bir kavramdır. Bu yönetim biçimi tekrardan tartışılmalıdır. Benim ifade etmek istediğim bu manada yerel yönetimlerin daha fazla güçlendirilmesidir" diye cevap verdi.

‘HÜKÜMET ELEŞTİRİLERİ KABUL ETMELİDİR’

Anlı’nın 21 Şubat Anadil Günü’nde yaptığı konuşmaların da dosyaya konulduğunu da açıklayan Hakim buna ilişkin Anlı’nın ifadesini istedi. Anlı ise, "Konuşmalarımın geneli hükümete yönelik eleştirilerden ibarettir. Eğer bu ülkede bir hükümet var ise kendisine yönelik en net ve keskin eleştirileri kabul etmelidir” yanıtını verdi. 

Belediye araçları ile PKK'lilerin cenazelerinin taşınıp taşınmadığına ilişkin soruya ise Anlı, “Belediye yasasına göre o şehirdeki tüm cenazeleri kaldırmak zorundasınız. Cenazesi taşınan kişinin kim olduğuna, yaşamını nasıl yitirdiğine bakmazsınız" dedi. Anlı’nın ardından sırasıyla diğer yargılananların ifadeleri ve avukat beyanları alındı. 

‘BU DAVANIN MOTİVASYONU KAYYIMDIR’

Anlı’nın avukatı Cihan Aydın, “Bu davanın başka bir motivasyonu var. Bu dosyanın motivasyonu suçluyu bulmak değil, adalete ulaşmak da değildir. Bu dosyanın motivasyonu Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasındandır. El insaf diyorum. Bu ülkede her gün karayollarının, stadyumların, kurum ve kuruluşlarının sağında solunda bombalar patlıyor. Hiç patlayan bombalar nedeniyle kurum görevlilerinin tutuklandığına şahit oldunuz mu” diye sordu. Avukat Mehmet Emin Aktar ise, “Hadi Anlı’nın yasadığı iş yaptığını ve yerine bir memurun kayyım olarak atandığını kabul edelim. Peki bu kayyım gidip oradaki jeneratörü aldı mı? Hayır, jeneratör olduğu yerde duruyor. Kayyımın umurunda bile değil. Demek ki mesele jeneratör meselesi değilmiş. Kayyım meselesi imiş” dedi. 

HAKİMDEN BARO BAŞKANINA ‘SİYASİ MESAJ VERMEYİN’ ‘UYARISI’

Diyarbakır Barosu adına konuşan Başkan Ahmet Özmen ise “Fırat Anlı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eş başkanıdır, meslektaşımız olan bir hukukçu ve halkın seçtiği bir temsilcidir. İddianamedeki delillere ve isnat edilen suça bakıldığında Fırat Anlı için herhangi bir mahkumiyet kararının çıkmayacağını düşünüyoruz. Diyarbakır Barosu’nun tüzel kişiliği ve arkadaşlarımız adına Anlı’nın tahliyesini istiyorum” dedi. Özmen’in konuşması sırasında Hakimin “Siyasi mesaj vermeyin” demesi ise dikkat çekti. Özmen de konunun kendisinin siyasi olduğunu hatırlatarak Anlı’nın tahliye talebini yineledi. 

DİSKİ DAİRE BAŞKANI TAHLİYE EDİLDİ

Mesai bitimi gerekçe gösterilerek, duruşmada karar açıklanmadan gazeteciler ile birlikte salonda duruşmayı izleyenler verilen aranın ardından polis aracılığıyla dışarı çıkarıldı. Gazetecilerin duruşma aralarında da avukatlarla teması ve baro odasına geçişleri de sık sık engellendi. Akşam mesai sonrasında da devam eden duruşma akşam saatlerinde verilen aranın ardından kararın açıklanmasıyla ertelendi. DİSKİ Yatırım ve İnşaat Daire Başkanı Harun Vural’ın tahliye edildiği duruşma 12 Mayıs 2017 tarihine ertelendi. Anlı ve diğer tutuklular hakkında adli kontrol kararının yetersiz kalacağı kararı verilerek tutukluğunun devam etmesine karar verildi. (Diyarbakır/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Tahran Büyükelçisi İran Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı

SONRAKİ HABER

Orkide’ye atanan kayyum sendikalı işçileri işten çıkardı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...