20 Şubat 2017 15:38

HDP: Nusaybin’de yeni bir Cizre yaşanıyor

HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, Nusaybin Koruköy'le ilgili yaptığı açıklamada: ‘Nusaybin’de yeni bir Cizre yaşanıyor’ dedi. 

Paylaş

HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, Mardin'in Nusaybin ilçesine bağlı Koruköy’de ‘Xerabê Bava’ 10 gündür devam eden abluka ve köylülere yönelik işkence iddialarına ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi. 

“Bu ülkenin bir ilinin bir ilçesinin bir köyünde 10 gündür sokağa çıkma yasağı ucubesi altında, bir mezalim yaşadığından toplum ne kadar haberdardır?” diye soran Yıldırım, köydeki işkence ve yargısız infaz haberlerine rağmen yaptıkları çağrılara resmi yetkililerden bir yanıt alamadıklarını söyledi.

‘NUSAYBİN’DE YENİ BİR CİZRE YAŞANIYOR’

90’lı yılları aratmayan hatta bazı yerlerde 90’lı yıllara rahmet okutan OHAL uygulamaları ve zulüm politikalarıyla kaşı karşıya olduklarını ifade eden Yıldırım, “Nusaybin’den hastaneye ulaşabilenlerin vücudunda ağır işkence izlerine rastlanmaktadır. Okuma yazma bilmeyen kadınlara, ne olduğunu bilmedikleri belgeler imzalatılmaktadır. Milli Savunma Bakanı ve İçişleri Bakanı'na soruyoruz; köyden çıkmak isteyenlere neden izin verilmemektedir. Çıkışı kabul edilmeyenlere imzalattırılmak istenen kağıtların içeriği nedir? Unutulmamalıdır ki Cizre toplumun belleğine kazınmıştır. Nusaybin’de yeni bir Cizre yaşanıyor” diye konuştu. 

‘15 TEMMUZ’UN ZEMİNİNİ BU İKTİDAR HAZIRLADI’

Cizre’de ilan edilen yasak sona erdikten 3 ay sonra yasalaşan bir paketle Cizre olaylarının sorumlularına dokunulmazlık zırhı getirildiğini söyleyen Yıldırım, şöyle devam etti: 

“Hukuktan kopmuş, insanlık dışı uygulamalara imza atmış komuta kademesine askerlere dokunulmazlık getirerek 15 temmuz’un alt yapısını oluşturdunuz. O gün Haziran ayının başında Cizre’yi Nusaybin’i, Sur’u bu hale getiren askeri personele dokunulmazlık getirerek iktidar darbenin zeminini hazırladı. Askere dokunulmazlık getirenler, ondan 10 gün önce de HDP’lilerin dokunulmazlıklarını kaldırmakla meşguldü.

‘BU KARA DELİK BAŞTA SORUMLULARI YUTAR’ 

AKP böyle bir süreçte referanduma gitmek istiyor ama referandumdan ‘Hayır’ da çıksa 'Evet' de çıksa gidicisiniz. Bu toplumun feraseti ve vicdanı güçlüdür. 16 Nisan’da hepimiz şahitlik edeceğiz ki; hem de anlamlı bir farkla ‘Hayır’ çıkacak. O zaman da Binali Yıldırım kendi siyasi hayatını bitirmiş olacak. Zaten kendisi itiraf etti sistemin bittiğini, bu sistemle devam edilemeyeceğini. Dolayısıyla Binali Yıldırım siyasi mevta olacaktır. Aynı geçen yıl Cizre, Sur, Silopi konusunda esip gürleyen Davutoğlu gibi gidecektir. Siz Cizre ile özdeşleşmiş olan Davutoğlu gibi olacaksınız. Davutoğlu iyi kötü bir seçim kazanmıştı. Siz neyi kazandınız? Bu gibi olayların bir kara delik olduğunu başta da bu olayların çatışmaların sorumlularını yutacağını bir an olsun Başbakan aklından çıkarmamalıdır.

‘2017 TÜRKİYESİ'NDE OLUYOR BUNLAR’

Vicdan sahibi olan herkes, tüm sivil toplum örgütleri ‘Nusaybin’de ne oluyor?’ diye sormalı. Her eve neden ayrı ayrı gidilerek işkence yapılıyor? Bütün köyün bütün yetişkin erkekleri neden gözaltında? Kadınlar çocuklarını neden doyuramıyor? Köydeki 5 bin hayvan neden telef olmakla yüz yüze? 2017 Türkiye’sinde oluyor bunlar. 

‘AKP MARDİN MİLLETVEKİLLİ NEDEN SUSUYOR’

AKP'nin Mardinli milletvekillerinden birine sesleniyorum; siz 1992 yılının Eylül ayında bilge insan Musa Anter’le birlikte kurşunlandınız. Kurşunlanan bir gelenekten, kurşunlayan bir iktidarın mensubu olmaya nasıl devam ediyorsunuz? Seçim bölgenizde bir köyde işkence uygulanıyor. Bundan haberiniz var mı? Varsa neden susuyorsunuz? Bu zulmün bu katliamın müessibbi misiniz? Mensubu olduğunuz iktidar seçim bölgenizde seçmenlerinizi kurşunluyor.

‘TESPİTİNİZ DOĞRU AMA GEÇ KALDINIZ’

Milletvekillerimiz hukuk garabetine tekabül edecek şekilde tutuklanıyor. Sonra tahliye edilerek, hiçbir hukuka sığmayacak şekilde yeniden tutuklanıyorlar. Baluken ve Encu ile ilgili tutuklama kararı hangi maddeye göre çıkarıldı? Zaten tutuklu olan birinin tahliyesinden bahsediyoruz. TCK’de böyle bir usul yok. Anlaşılan o ki gözünü referandumda baskıyla zorla ‘Evet’ çıkarmaya kilitlemiş olanlar HDP’yi kendine büyük bir rakip olarak görüyor. HDP önemli bir 'Hayır' kampanyası yürütüyor. Cumhurbaşkanı bu seçimin belirleyeninin CHP ve MHP değil, HDP olduğunu çok iyi anlamış. Dün istemeye istemeye HDP’li seçmenden oy istedi. Cumhurbaşkanı bunu anlamış ve istemeye istemeye HDP seçmenine sesleniyor. 2 yıldır zulmettiğiniz halka işinizin düşeceğini önceden bilmeliydiniz. Tespitiniz doğru, ama geç kaldınız. Ne diyor; 'Oy verin' diyor. Doğru tespit etmiş Cumhurbaşkanı. HDP çok güçlü bir katılımla ‘Hayır’ oyu verecek. Öyle gidip Elazığ’da Kürt şehirlerinin kıyısından köşesinden dolaşarak HDP ve seçmeninden oy istemek, öyle mi? Hiç tereddüt etmeyin, bizim seçmenimiz ve tabanımız zerre tereddüt etmiyorlar. Hem de çok güçlü bir 'Hayır' oyu verecekler. İddia ediyoruz etkinliğimizin yüksek olduğu illerde Türkiye’deki en yüksek 'Hayır’ oyu çıkacak. 

‘SİYASİ İKTİDAR PAKETİNE GÜVENMİYOR’

Bütün bunlar Anayasa paketiyle ilgili. Ne diyor Cumhurbaşkanı, Başbakan? Bizim adımızı ağzına alarak bizim 'Hayır' dediğimizi hatırlatıyor. Bu da partimizin nasıl doğru bir çalışma yaptığını gösteriyor. 3 yıldır başkanlık istiyorsun ve bunu mütemadiyen dile getiriyorsun. Bu paket 1.5 ay önce gündeme geldi. Bütün kanalları teslim aldınız, allayıp pulladınız bu paketi. 18 maddeden 1 maddeyi bu halka sunamıyor musunuz da biz ‘Hayır’ dediğimiz için 'Hayır' diyorsunuz. Bugüne kadar bir madde bile tartışmaya açtıklarını ve halkı bunun üzerinden ikna ettiklerini gördünüz mü? Varsa yoksa ‘HDP hayır diyor’ Siyasi iktidar paketine güvenmiyor. Siyasi iktidar kendi paketine ‘Evet’ dedirtecek bir argüman üretemiyor.” (DİHABER)

ÖNCEKİ HABER

Demirtaş ve Yüksekdağ için AİHM’e başvuru yapıldı

SONRAKİ HABER

Tahran Büyükelçisi İran Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...