20 Şubat 2017 05:15

Fatih Küçükpazar’da 14 yaş altı çocuklar çalıştırılıyor

İstanbul Fatih’teki Küçükpazar semtinde neredeyse her atölyede, çalıştırılması yasak olan 10 ila 14 yaş aralığında çocuklar çalıştırılıyor.

Paylaş

İstanbul Fatih’teki Küçükpazar semtinde merdivenaltı tekstil atölyelerinin çoğunda 10 ila 14 yaş aralığında çocuklar çalıştırılıyor. Düşük ücret verildiği için genellikle Suriyeli mülteci işçilerin çalıştırıldığı atölyelerde; ütü, paketleme gibi pek çok iş verilen çocukların aldığı ücret ise 400 liraya kadar düşüyor.

İş Kanunu’na göre 15 yaşın üstündeki çocuklar, yapacakları işler yönetmeliklerle belirlenmek üzere ‘genç işçi’ şeklinde tanımlanarak çalıştırılabiliyor. 14, 15 yaş aralığındaki çocuklar ise alanı oldukça daraltılmış hafif işlerde ‘çocuk işçi’sıfatıyla çalıştırılabiliyor. Ancak Küçükpazar’daki çocuk işçilerin yaşları 10 dolayında seyrediyor, yani yasa dışı çalıştırılıyorlar.

KÜÇÜKPAZAR’DAKİ ÇOCUK İŞÇİLER HÜRRİYET’E MANŞET OLDU

Hürriyet gazetesi, Fatih Küçükpazar’daki atölyelerde çalıştırılan çocukları “Küçükpazar’ın çocuk işçileri” başlığıyla manşetine taşıdı. Semtteki atölyeleri gezen Hürriyet Muhabiri Burak Coşan’ın “İşte çocuk işçiler!” başlığıyla hazırladığı haberden öne çıkanlar şöyle:

'İŞTE ÇOCUK İŞÇİLER!'

“Yer Fatih, Küçükpazar semti. Süleymaniye Cami’nin arka sokakları. Burası yüzlerce göçmenin yıkık dökük evlerde yaşadığı, bir çoğunun da çalıştığı bir bölge. Eski evlerin arasından dar sokaklarda yürüdüğünüzde karşınıza Suriyeliler de çıkıyor, Pakistanlılar da. Iraklı da var Türkmen de. Bölge, bu göçmenler için bir iş merkezine dönüşmüş durumda. Semtte bulunan eski hanların genelinde ise tekstil atölyeleri var. Çakma çanta üreten de var, Irak’a giyim ihracatı yaptığını söyleyen de. ‘Merdivenaltı’ olarak adlandırılan bu işletmelerin çoğunda ‘çocuk işçi çalıştırılıyor’ iddiası üzerine biz de bölgeye gittik. 4-5 katlı apartman görünümlü büyük hanların içinde irili ufaklı onlarca tekstil atölyesi olduğunu gördük.

SÜREKLİ ÇALIŞIYORLAR

Bu atölyelerin çoğunda ise iddiaların doğru olduğuna şahit olduk. Hanın eksi 1’inci katında gömlek üretimi yapan bir atölyedeyiz. İçeri giriyoruz. Havalandırması olmayan, camsız bir oda. Ortalama bir evin salonunun iki katı büyüklüğünde bir alanda yaklaşık 20-25 kişi çalışıyor. Birçok çalışan sigara içiyor. Çalışan Türk sayısı çok az. Genelde göçmenler var. Ancak odaya girdiğimizde tüm bu özellikler dışında ilk göze çarpan çalışan çocuk sayısının fazlalığı oluyor. Sadece bu atölye’de 10-14 yaşlarında 3 çocuk çalışıyor. Biri gömlek parçalarını ütülerken, diğerleri paketleme yapıyor. Çok hareketliler. Bir işi bitirip diğerine geçiyorlar. Çok iyi Türkçe bilmedikleri için sorularımıza cevap vermiyorlar. Bu çalışan çocuklardan biri ise Türk. Kaç yaşından olduğunu soruyoruz. Ancak cevap vermeden patronun bulunduğu odayı gösteriyor. “Patronla konuş” diyor.

AYLIK 400 LİRA

Çocuğun gösterdiği odaya giriyoruz. Atölyenin patronu ile sohbet ediyoruz. İlk olarak zorlu ekonomik şartlardan dolayı iş yapamaz hale geldiklerini, işçi çıkarmak zorunda kaldığını söylüyor. Çalışanlarının maaşlarını soruyoruz. Asgari ücret verdiğini söylüyor. Çocuk işçilere konu gelince. Duraksıyor ve şunu söylüyor. “Arkadaşlarımın çocukları, iş öğreniyorlar.” Maaş alıp almadıklarını sorduğumuzda ise harçlık verdiklerini, onların çalışanları olmadığını iddia ediyor. Tekrar atölyeye dönüyoruz. Ütü yapan bir çalışanla konuşuyoruz. Maaşının yaptığı işe göre değiştiğini aylık 800 ile 1000 lira arasında para kazandığını söylüyor. Çocukların ne kadar para kazandığını soruyoruz. “Yaptıkları işe ve yaşlarına göre değişiyor. Ütü yapanlar 600 liraya yakın kazanıyor. Ancak ayak işleri yapanlar en fazla 400 lira kazanıyor” şeklinde cevaplıyor. Yine aynı kişiden çalışma saatlerinin 12 saati bulduğunu öğreniyoruz. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

DeMarcus Cousins, Pelicans’a takas oldu

SONRAKİ HABER

Suriye'de cihatçılar arasındaki çatışmalar sürüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...