'Baskı ortamına taraftarlar da ses çıkarmalı'

Uğur ZENGİN
İstanbul

Dersimliler kurdukları ‘Domane Dersim’ grubuyla yıllardır Dersim’den göç alan Sarıgazi’de, Munzur’a yapılmak istenen baraj, doğa katliamları ve çatışmalara karşı ses olmaya çalışıyor. Dersimspor’un Spor Toto 3. Lig'e çıkmasıyla beraber bu grubun içinden, Dersimspor’un İstanbul’daki taraftar grubu olan ‘Haykırış’ doğdu. Haykırış taraftar grubundan Bülent Araz, Ümit Yıldız, Ufuk Çelik, Tolga Aydın ve Bülent Acar ile Dersimspor’u ve taraftar gruplarının gündemine de giren ‘başkanlık’ sistemini konuştuk. ‘Haykırış’, ülkedeki baskı ortamının tribünleri de etkilediğini söylüyor ve taraftar gruplarının da ülkenin gidişatına dair ses çıkarması gerektiğini söylüyor.

Haykırış nasıl kuruldu?

Ümit: Haykırış’ın temelinde Sarıgazili gençler var. Gençlerin kurduğu Domane Sarıgazi oluşumunun sportif ayağı. Domane Sarıgazi daha sosyal içerikli bir topluluktu. Dersimspor’un 3.Lig’e çıkmasıyla beraber bize heyecan getirdi. Bu vesileyle Haykırış doğdu. 2 senedir İstanbul’daki Dersimspor taraftarları olarak takımımızı İstanbul maçlarında başta olmak üzere destekliyoruz. 

Maçlara gidip desteklemek dışında faaliyetiniz var mı?

Ümit: Köy okullarına yardım ettik. Memleketimize boş gitmek istemedik. Belediye başkanları ile görüşerek belirli okullara, ihtiyacı olan okullara kendi imkanlarımızla yardımlarımızı yaptık. Maçımızı izledik çıktık geldik. Bir taraftar grubu olarak maçlara gidip sadece bağırıp takıma destek vermek değil sosyal işler de yapmaya çalışıyoruz. 
Tolga: Bizler sadece Dersimspor’la kalmayıp Dersim’de yaşanan doğa katliamlarına karşı da ses olmaya çalışıyoruz. 2009’da Fatih Sultan Mehmet köprüsünü trafiğe kapatıp ses çıkarmaya çalıştık. Tekel işçilerine destek için Ankara’ya gittik. Önümüzdeki süreçte ses olmaya devam edeceğiz. 

‘IRKÇI TEZAHÜRATLARA MARUZ KALIYORUZ’

Dersimspor’a karşı diğer taraftarların tavrı nasıl?

Bülent Araz: Hoşgörüyü, adil oyunu savunuyoruz. Egemen zihniyetin dayattığı futbol anlayışının karşısındayız. Ancak sık sık ırkçı tezahüratlara maruz kalıyoruz. Her gittiğimiz deplasmanda nasıl bir atmosferle karşılaşacağız endişesi var. Çok ciddi hakaretlere maruz kalıyoruz. Biz bunları söylemeye utanıyoruz. Çatalca maçında skor talebasında takımımızın adı D...Spor olarak yazıldı. Çözüm süreci varken de maruz kalabiliyorduk buna. Onlar her zaman her dönem düşman belliyorlar. Galatasaray maçı bizim için ilk olmuştur(‘Arenaya hoşgeldiniz Dersimspor’ pankartı açılmıştı). Ay tutulması gibi. 40 yılda bir olacak bir şeydir. Belki daha da olmaz. 
Ümit: 3.Lig’e geçen sene çıktık. Biz endüstriyel futbol için gitmiyoruz maçlara. Herkeste bir umut, yıllar sonra takım amatör lige çıkmış bunun heyecanı var.

Dersimspor en çok Galatasaray maçında konuşuldu sanırım. O heyecan orada da görüldü. 
Ümit: Biz diğer maçlara da 3. lig havasında gitmiyorduk ki. Sanki birinci lig maçına çıkıyormuş gibi gidiyorduk. Davullarla, zurnalarla, eğlenerek. O havayı yakaladık. Galatasaray maçındaki atmosferi diğer maçlara da yansıttık. 

Şu anda takımın durumunu nasıl buluyorsunuz?

Ümit: Kendi sahasında kaybetmesi üzüyordu. Geçen sene bir hava yakaladık. Bu sene daha iyi yerlere gelmeyi bekliyorduk. Bu sene aşı baştan mı tutmadı bilemiyoruz. Playoff’u zorlar dediğimiz takım her geçen gün kaybetti. Şu an sondan bir önde. Son galibiyet bizim için dönüm maçı gibiydi. Bülent Acar: Tek tarafa indirgenecek bir sorun değil . Futbolcular yeterli çabayı sarf edemediler, konsantre olamadılar. Ama ağır basan taraf yönetim. Çünkü çözüm gerekirken en ufak bir şekilde müdahale etmediler. Biz taraftar olarak elimizden geldiğince olumlu bir motivasyonu sahaya yansıtmaya çalışıyoruz. Umarız bu kötü gidişatı durdururuz.

SAVAŞA KARŞI ‘HAYIR’ DİYECEĞİZ

Referanduma gelelim. Evet kampanyasına Rıdvan Dilmen, Burak Yılmaz ve Arda Turan gibi sporcular katıldı. Hatta bu isimler bu kampanyayı başlattı. Siz ne dersiniz?

Bülent Araz: Onların duruşlarına karşı Metin Oktay, Lefter duruşunu sahipleniyoruz. O geleneği devam ettirmeye çalışıyoruz. Her dönemin hükümdarlığını süren insanlar olacaktır. Bu dönemde de başkanlık sistemi adı altında korku imparatorluğu yaratılmaya çalışılıyor. Bir tek adam zihniyeti var. Biz taraftar grubu olarak ‘Hayır’ diyeceğiz. Toplumsal olaylara duyarsız kalmıyoruz. 

Siyaset statları nasıl etkiliyor peki?

Ufuk: Şu anda ülkedeki kaos ortamı ister istemez statlara da yansıyor. İnsanların yaşamını etkileyen her şey statlarda da var. Ülkede öyle bir ortam var ki sanatçısından, öğrencisine, öğretmenine, her kesimden insana baskı var. Ülkede artık insanlar duruşlarını göstermeli. Buna mecburuz.
Ümit: Sarıgazi eski Sarıgazi değil. Sancaktepe olarak bakıp, çalışmalarımızı Sancaktepe’de yapıyoruz. Nüfusu artmış bir yer. Eskiden olsaydı ikinci Dersim olarak yüzde 90 ‘Hayır’ çıkardı. Biz buralarda çalışmaya aktif katılıp gerekçelerimizi sınırlandırırsak daha verimli olur. 
Bülent Araz: Ormanlarımzıın, dağlarımızın bombalanmaması için, Munzur’a baraj ve HES’lere karşı, savaşa karşı ‘Hayır’ demeliyiz.

ÇARŞI DA SESİNİ YÜKSELTMELİ

Diğer taraftar gruplarından duruş bekliyor musunuz? Gezi döneminde özellikle Çarşı öne çıkmıştı.

Ufuk: Çarşı referandum için bir şey söylemedi. Ama ufak tefek –İzmir marşı gibi- protestolarla ses çıkarmaya çalışıyorlar sanırım. Kendilerine belki buradan bir çıkış yolu bulacaklar. Gezi’den sonra belli bir baskı gelince durdular ama şimdi kendilerini göstermeye çalışacaklarını düşünüyorum. Bunu da bekliyoruz onlardan. Seslerini yükseltmeliler.