19 Şubat 2017 07:12

Evrensel ve kapatılan Hayatın Sesi TV'ye ödül

Halkevleri, 'hakikatı haykıranlara' ödüllerini verdi. Kapatılan Hayatın Sesi TV ve Evrensel Yazarı Sevda Karaca da ödüle layık görüldü.

Paylaş

7. Halkın Hakları Basın, Sanat ve Dayanışma Ödülleri verildi. Halkevleri’nin düzenlediği organizasyonda dayanışma ödülüne KHK ile ihraç edilen akademisyenler layık görülürken, basın ödüllerinde Evrensel ve Hayatın Sesi TV de ödül aldı.

Çağdaş Sanatlar Merkezi’ndeki ödül töreninde ilk olarak Grup Maya şarkılarıyla sahne aldı. Grup Maya’nın ardında kısa bir video gösterisi yapıldı. Ödül töreninde basın ödülleri kapatılan Hayatın Sesi TV, İMC TV, Yol TV,  Özgür Gündem gazetesi, Bursamuhalif.com, Habersizsiniz, Dağın Kadın Hali adlı kitabıyla yargılanan ve ceza alan ETHA muhabiri Arzu Demir, Melis Alphan ve Evrensel Yazarı Sevda Karaca’ya layık görülürken, sanat ödülleri Sevinç Erbulak ve Füsun Demirel’e, dayanışma ödülleri de Meclis'ten yaptığı yayınlarla Ali Şeker'e, KHK'lerle ihraç edilen akademisyenler adına İLEF'ten Funda Başaran'a, SBF'den Ahmet Haşim Köse'ye, tecavüz yasasına karşı verdiği mücadele için Candan Yüceer’e, Varlık Fonu ile ilgili çekilen videolardaki performansı ile Gökçe Ekin Baran'a verildi.

Törenin açılış konuşmasını yapan Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, Halkevleri’nin 85. yılını kutladıklarını hatırlatarak, “Halkevleri gerçekten bu ülkenin en köklü örgütlerinden biridir. 2 kere kapatılmış, 3 kere küllerinden yeniden doğmuştur. Halkevleri’nin tarihi bu ülkeyi sevmenin tarihidir. Bugün geleceğimizin belirleneceği çok tarihsel bir eşikten geçiyoruz. 15 yıldır sürdürdüğü bütün savaş politikalarının, suçlarının sonucunu yaşatan iktidar sadece iktidarda kalabilmek için halkın önüne bir sandık dayatıyor” diye 16 Nisan'da yapılacak Anayasa referandumuna işaret etti.

Referanduma OHAL koşullarında gidildiğini vurgulayan Ersoy, “Anayasa değişikliğinin meşruiyetinin olmadığını anlatan anayasa profesörleri işlerinden atıldılar. Hiçbir şekilde anayasa değişikliğinden bahseden yetkililerle karşılaşmıyoruz. Halkı kutuplaştırma siyaseti üzerinden söylem belirliyorlar. Hayırcılar terörist oluyor, vatan haini oluyor. Artık şeytana kadar vardırdılar işi. Çünkü anlatacakları bir anayasa değişikliği içeriği yok. Biz güçlü Türkiye’nin tek adam diktatörlüğü yaratma olmadığını, herkes için adalet, eşitlik, demokrasi, huzur, refah olduğunu biliyoruz. Bu süreçte bilmeyen herkese bunu anlatmakla yükümlü olduğumuzun farkındayız. Bizler haklarımızı, geleceğimizi, ülkemizi tek adama asla terk etmeyeceğiz. Hayır diyen herkesin kendi sokağında, iş yerinde hayır seferberliği yapması gerektiğini biliyor ve bunun çağrısını yapıyoruz” diye konuştu.

HAYATIN SESİYDİ

Törene Hayatın Sesi TV adına katılan Sultan Özer ödülünü, KESK Eş Başkanı Şaziye Köse’den aldı. Konuşmasında  “Hayatın Sesi TV’nin neden kapandığı gayet açık. Halkın sesini şimdiki televizyonlarda duyabiliyor muyuz?” diye soran Özer, televizyonlarının  milyonerlerin değil milyonların sesi olduğu için kapatıldığını söyleyerek, “Televizyonumuzun kapatılmasından sonra sokakta yürürken biri geldi. 'Ne zaman açılacak' dedi. Biz günlerdir haber izleyemiyoruz. Nerede bir direniş var bilmiyoruz. Kadınların, gençlerin, Kürt halkının sesini ekranlarda göremiyoruz” diyerek televizyon izleyicilerinden gelen tepkileri anlattı.

  • Sultan Özer, Hayatın Sesi adına ödülü KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse'den aldı

‘AİLEDE DE, DEVLETTE DE REİS İSTEMİYORUZ’

Evrensel gazetesindeki köşesine kadınların sesini taşıyan Sevda Karaca törene gelemediği için Evrensel'e verilen ödülü de Özer aldı. Özer, Karaca'nın yolladığı mesajı okudu: “Kadınların hakikatleri sadece şiddet, yoksulluk, eşitsizlik olmasın diye birlikte mücadele ediyoruz. Bugün kadınların hiçbir hakiki derdinden beslenmeyen bir sistem değişikliği var karşımızda. Yaşamın her alanında bu sistemi istemiyoruz. Ailede de, devlette de reis istemiyoruz. Bizim hakikatimiz dayanışmamız. Hayır sesini örgütleyen kadınların sesini güçlendirmesi adına bu ödülü yaşamı için mücadele eden kadınlara adıyorum.”

'BU ÖDÜLÜ İŞSİZ GAZETECİLER ADINA ALIYORUZ'

Törende, İMC TV'ye verilen ödülü kanalın Haber Koordinatörü Faruk Eren’e, HDP milletvekili Müslüm Doğan verdi.  Eren, beş buçuk aydır kapalı olduklarını belirterek, diğer İMC TV emekçilerini de sahneye davet etti. Eren, “Haber yapamadığımız için ödül alıyoruz. Biz bu ödülü bütün İMC emekçileri adına alıyoruz. İşsiziz, işsiz gazeteciler için alıyoruz. Yargılanan gazeteciler adına alıyoruz” dedi.

AKADEMİYE ÖDÜL

KHK ile ihraç edilen akademisyenler adına dayanışma ödülünü alan Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Funda Başaran, "Bizim dönemin çok önemi bir özelliği var. Biz asistanlarımızla birlikte atıldık ve fakültemizden toplam 25 kişiye ulaştık. Hayır gitmiyoruz dedik. Dün kampüse kök salıyoruz diyerek orada Arkadaş Zekai'nin çok sevdiği elma ağacını fakülte önüne ektik. Kendi umutlarımızı ve köklerimizi de elma ağacıyla fakülte önüne diktik. Hayır gitmiyoruz diyoruz, buradayız ve kalacağız" dedi. Ardından da SBF'den ihraç edilen Ahmet Haşim Köse söz aldı. Köse, ödülü kendisiyle birlikte ihraç edilen asistanı Ekin Değirmenci'ye vermek istedi. Bunun üzerine kürsüye gelen Değirmenci, “Hocamla birlikte atılmaktan, aranızda olmaktan onur duydum. Bizim ölümlerden zevk aldığımızı düşünenler bunun böyle olmadığını en iyi bilenler. Kimsenin annesi yolun ortasında kalmasın, kimse çocuğunun ölüsünü buzdolabında saklamak zorunda kalmasın istedik” ifadelerini kullandı.

BORATAV: BİZDEN DAHA ÇABUK DÖNECEKLER

Değirmenci'ye ödülünü takdim etmek üzere hocaların hocası Korkut Boratav kürsüye çıktı ve şöyle konuştu:“Ben bu insanları çok seviyorum ve yakından tanıyorum. Funda’yı ilk EMO’nun bir sempozyumunda işittim ve ‘Ben bu genç meslektaşımdan çok şey öğreneceğim’ dedim. Ahmet Haşim oğlum sayılır. Zaten oğlumla da yaşıt. Kızımla da kan kardeşi olacaktı ama kanı tutmadı. Yaptığı işler de çok önemlidir. Benim karınca kararınca yaptığım katkılara devamla katkı yapacak ve bayrağı devralacak biridir. Ekin de torunum gibi. Benim öğrencimin asistanı. Yani hocaların hocasının hocası olduk. Bir günde atılan hocalar ile bütün bir kurumu yok etmek istediler. Bu yıkımı biz sineye çekmeyeceğiz tekrar Mülkiye ve İletişim’e dönecek arkadaşlarımız. Kurumlar kolay kolay yıkılmaz. Biz 5 senede döndük bu arkadaşlarımız da 3-4 senede okullarına dönecekler.”

'İKTİDAR MUTSUZLUĞU'

Cumhuriyet gazetesinden Erdem Gül ise ödülünü Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy’dan aldı. Gül, geçtiğimiz sene cezaevinde oldukları için kendilerine verilen ödülü elden alamadıklarını hatırlatarak “Ben cezaevi meselesini anlatsam cezaevini övme durumuna gireceğim. 16 Nisan’a giderken bizim kesim bugünlerde canlanmış bir hal var ama bir umutsuzluk var. Bunun çaresi bulunabilir. Referandum süreci tekrar umutlu olmak için bir zemin. Öbür tarafın daha büyük bir derdi var: Mutsuzlar. İktidar mutsuzluğu. Fazlaca mutsuzlar. Bu umutsuzluğu çabucak ortadan kaldırdığımızda belki onların mutsuzluğuna da çözüm olmuş oluruz” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Arguvan Belediye Başkanı ‘Hayır’ gerekçelerini anlattı

SONRAKİ HABER

Hemşirelerin zorunlu stajda istedikleri oldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...