18 Şubat 2017 00:37

Mersin Üniversitesi, barış imzacısı akademisyeni işten attı

Mersin Üniversitesi, barış imzacısı Akademisyen Esra Ergüzeloğlu Kilim'i işten atmak için çabaladı. Jürinin olumlu raporuna rağmen Kilim işten atıldı.

Paylaş

Cemil UĞUR
Mersin

Bilimsel çalışmaları iki farklı jüri heyeti tarafından olumlu bulunmasına rağmen, Mersin Üniversitesi tarafından iş akdi feshedilen barış imzacısı Akademisyen Yardımcı Doç. Dr. Esra Ergüzeloğlu Kilim, rektörlüğün olumlu raporlara rağmen kendisini gerekçesiz işten attığını söyledi. 3 senede bir iş akdinin yenilenmesi için, akademik çalışmalarını jüri heyetine sunan Ergüzeloğlu Kilim, hakkında ilk jüri heyeti olumlu görüş belirtince üniversite yönetimi ikinci bir jüri heyetinden görüş istedi. 

Farklı üniversitelerden belirlenen bu heyet de olumlu görüş belirtmesine rağmen üniversite “Bölümde ihtiyaç yok” diyerek Kilim’in iş akdini 12 Şubat tarihinde feshetti. 

Gazetemize konuşan Kilim,  barış imzacısı akademisyenlerin hedef gösterilmesinin ardından üniversitelerde tasfiye sürecinin başlatıldığını, Mersin Üniversitesi'nin de ihraçlara öncülük eden kamu üniversitelerinin başında yer aldığını söyledi.Üniversiteden ilişiği kesilen 11 ve istifa eden 3 barış imzacısı akademisyenin, adli ve idari soruşturmaların hedefi olduğunu hatırlatan Kilim, kendisi hakkında  adli ve idari hiçbir soruşturma olmadığı için akademik nitelikleri ve çalışmalarının itibarsızlaştırılmak istendiğini ifade etti.

Bilimsel yayınları ve akademik faaliyetlerinin altı farklı jüri üyesi tarafından değerlendirildiğini ve hepsinin olumlu raporlar sunduğunun altını çizen Kilim, “Bu raporlara rağmen gerekçesiz ve hukuksuz biçimde işime son verildi. Rektörlük makamı jürilere, fakülte yönetim kurulundaki akademisyenlere rağmen sınırsız bir takdir yetkisi kullanarak akademik işleyişin bütün kurallarını değersizleştirmiş oldu” diye tepki gösterdi.

Barış bildirisinin yanı sıra, sendikal faaliyetlerle üniversite yönetimini eleştirebildiği için, hukuksuz uygulamalara dava açabildiği için de işten atıldığını vurgulayan Kilim, “Bana sorarsanız akademisyenlerin toplum içinde öyle çok önemli bir misyonları olduğunu düşünmüyorum. Hangi işi yaparsak yapalım içinde yaşadığımız toplumun sorunlarını görüp değerlendiremiyorsak, bunlar hakkında konuşamıyorsak, birlikte yaşayamıyorsak üzerimizde ağır bir sorumluluk hissetmeliyiz” dedi. 

ASKERİ DİSİPLİN ALTINDAKİ AKADEMİ

Mersin Üniversitesi Rektörlüğünün, kamu yararı amacı olup olmadığı, kamu hizmetinin yürütülmesinde aksamaya yol açıp açmadığı ve bilimsel özerkliğe uygun olup olmadığına bakmaksızın barış imzacısı akademisyenleri yasalarda olmayan bir işten çıkarma yöntemiyle üniversiteden attığına vurgu yapan Kilim, “Özel hukuk kurallarına göre düzenlenmiş sözleşmelerle çalıştığımız yanılsamasını yarattı” diye ekledi. Kilim, "AKP hükümeti kamu personel rejiminde yıllardır uygulamaya çalıştığı güvencesizleştirme politikalarını bir çırpıda adli ve akademik personele genişletmeyi başardı. Rektörlük seçimlerinin kaldırılması ile birlikte değerlendirildiğinde bütün bu sürecin çok katı ve neredeyse askeri disiplin içinde bir akademi yaratmaya evirildiğini söyleyebiliriz" diye devam etti. 

Kilim, üniversitelerin eleştirel, özgür düşüncenin üretildiği, bağımsız araştırmaların yürütüldüğü kurumlar olmaktan çıkarılarak, meslek edindirme birimlerine dönüştürüldüğünü ifade etti.

ÖNCEKİ HABER

Sinop Hayır Platformu: Geleceğimiz için hayır

SONRAKİ HABER

Grevleri yasaklanan işçilere sefalet zammı dayatılıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...