17 Şubat 2017 12:15

Erdoğan: Cumhurbaşkanlığı sistemi şahsımın projesidir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maraş'taki konuşmasında 'Cumhurbaşkanlığı sistemi şahsımın projesidir' derken süreci MHP ile el ele başlatacaklarını söyledi.

Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş'ta toplu açılış törenine katıldı. 

"Cumhurbaşkanlığı sistemi şahsımın projesidir" diyen Erdoğan, "Bu sistemi şahsım için isteyecek kadar karaktersiz değilim" ifadelerini kullandı. 

Erdoğan referandum sürecinde MHP ile birlikte alanlarda olacaklarını söyledi. Başbakan Binali Yıldırım da bugün "MHP ile söylem birliğimiz normal gerekirse referandumda ortak etkinlik de yapabiliriz" demişti.

T24'ün haberine göre Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

"Vatanına, inancına, ezanına yönelik her saldırıda yeniden yükseltmiştir. Bugün de eğer ülkemizin ve milletimizin başına bir musibet bela olursa buna ilk ve en güçlü tepkilerden birisi Kahramanmaraş'tan gelir. Nitekim 15 Temmuz'da İstanbul'da, Ankara'da, ülkemizin her köşesinde, sokaklarda meydanlarda, Sütçü İmam'dan bayrağı devralan seymenler, zeybekler, efeler, uşaklar, dadaşlar, kızanlar kol geziyordu. Dün ülkemizi işgale gelen İngiliz'in, Fransız'ın maşaları olanların, işbirlikileri karşısına dünyanın en modern silahlarıyla değil, sadece bileğimizle, yüreğimizle karşı çıkmıştık. 15 Temmuz'da da günümüzün işgalcilerinin, FETÖ ve yandaşlarının, onların maşası, kölesi olarak halkıma silah çekenlerin karşısında aynı mücadeleyi verdik. Ve 248 insanım şehadete yürüdü. "Allah, allah" yürüdü. "Şehadet" diyerek yürüdü.

Çünkü şüheda gövdesi bir baksana, yerler gökler diye yürüdü. Eğilmedi başlar ve F16'larla saldırdı. Tanklarla, helikopterlerle saldırdı. Ama benim o gururlandığım milletim, sevgili kardeşlerim, onlara ta Marmaris'ten hep beraber "Meydanlara" diye haber gönderdiğimizde FaceTime'da halkım meydanlara yürüdü. Ve benim halkım şunu biliyordu; arkadaşlar, yurdumu alçaklara uğratma sakın.

Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana vaat ettiği günler Hakk'ın, kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın. Ve benim kardeşlerim tankların karşısına çıktılar, F16'lar bomba yağdırdı şehit oldular. Helikopterler bomba yağdırdı, şehit oldular. Ama şehadete yürüdüler, onlara cennete yürüdüler. 2193 gazimiz vardı, onlar da şehadet için yoldaydılar. Allahıma hamd olsun, böyle bir milletin reis-i cumhuru olmaktan daha ne güzel olabilir ki.

Rabbim İnşallah bize o makamı ilahiyi nasip eder. İnşallah bu ülkeyi bizler muhasır devlet seviyesinin üstüne çıkaracağız. İsteseler de istemeseler de çıkaracağız. O gün yakındır. Ölüm saçan tankların karşısında sadece iman dolu yürekler vardı.

İmansız paslı yürekler vardı benim kardeşimin karşısında. Ve milletimiz sinesinde yük değil, mangal gibi bir yürek taşıdığını hamd olsun dosta düşmana göstermiştir. Böyle bir milletle yol arkadaşı olmakla ne kadar övünsem azdır. Kardeşlerim, Kahramanmaraş'a eli boş gelmek olmaz dedik. Hiç merak etmeyin, biz bugüne kadar hep dik durduk. Biz sadece ve sadece Rabbimin huzurunda rükuda eğiliriz, secdede eğiliriz. Hiçbir gücün karşısında eğilmedik, eğilmeyiz. Bugün burada teferruatına girmeyeceğim, 569 milyon yani 569 trilyon lira bedeli olan eserlerin resmi açılışını yapıyoruz. Hayırlı olsun. (İdam isteriz sesleri) Kardeşlerim, bu konuda benim kanaatimi biliyorsunuz.

İlk etap 16 Nisan'da evet oylarını halletmek. İnanıyorum ki bu konu gündeme gelecektir. Parlamentoda geçmesi halinde ben bunu onaylarım. Çünkü, bunu onaylamak boynumun borcudur. Şehitlerimize bunun hesabını veremem. Allah'a bunu hesabını vermek.

Devlet ancak kendisine karşı işlenen suçları affeder. Efendim AB şöyle diyor, Hans böyle diyor, George böyle diyor. Bunlar beni ilgilendirmiyor.

Ahmet ne diyor, Mehmet ne diyor, Ayşe ne diyor, Allah ne diyor beni o ilgilendirir. Yeni ve tarihi bir kararın arefesindeyiz. Aslında kökleri oldukça eskiye dayanan ancak Cumhuriyet döneminde de hiç bitmeyen yönetim sistemi arayışımızda yeni bir aşamaya geçiyoruz. Başbakanlık hükümeti sisteminden millet onayına dayalı Cumhurbaşkanlığı sistemine geçiyoruz. Bir başka ifadeyle artık hükümeti seçtiği cumhurbaşkanı vasıtasıyla doğrudan millet kuracak.

İDAM SLOGANLARINA: HEDEF İLK ETAPTA 'EVET'

Milli iradenin tecellisinin üzerinde kara bir bulut gibi dolaşan vesayet güçlerinin devri, öyle şanslara bağlı olarak değil sistem itibariyle tamamen kapanıyor. Birilerinin 16 Nisan'da yapılacak halkoylamasına bambaşka anlamlar yüklemeye çalışması kafanızı karıştırmasın. Onlar Kasım seçimlerinden beri aynı çarpıtmayı yapıyorlar. Her sefasında milletimizden ders almalarına rağmen aynı hezeyanları ortaya saçmaktan geri durmuyorlar.

Kardeşlerim dünya değişti, Türkiye değişti. O zaman doğan çocuklar artık delikanlı oldu, şimdi oy kullanacaklar. Genç kız oldular, ama bunlar yerlerinden bir milim kıpırdalamadılar. Biz iktidara geldiğimizde 30 yaşında seçilme hakkı vardı, seçme 18 seçilme 30. Seçim yaşını indirdik mi? İndirdik.

Sonra Batı'da 18 yaş olduğunu gördük. Bizim gençlerimizde akıllı, onlar da seçilsin dedik. 18 yaşındakileri bir göreyim, oooh maşallah. Bunu biz getiriyoruz. Sağ olsun MHP'li kardeşlerimizle el ele vermek suretiyle inşallah bu süreci başlatıyoruz.. Gen, dinamik, üretken bir Türkiye için böyle bir parlamento gerek.

Eski Türkiye bu günden daha iyi diyorlar. Hükümetin ömürleri yahu 25 günlük hükümetler kuruldu bu ülkede. Biz gelene kadar tüm hükümetlerin ortayalama ömrü ne biliyor musunuz 16 ay. Ya 16 aylık hükümetlerle bir ülke ayakta durabilir mi? Kardeşlerim, işte o Türkiye bizi bitirmiştir. Siyasi çekişmelerin, sosyal çalkantıların, ekonomik krizlerin anamızı ağlattığı o kabus dolu günleri unutmadınız değil mi? Benzin, ekmek, gaz yağı kuyruklarını unutmadınız değil mi?

'O KADAR KARAKTERSİZ DEĞİLİM'

Dedelerinin nüfus kağıtlarını alsınlar baksınlar, işte o Türkiye tek parti döneminin Türkiyesidir. Bazı şeyleri bilmeyebilirsiniz gençler, siz bu ülkede CHP il başkanlarının valilik yaptığını bilir misiniz? Şimdi böyle bir şey gündeme gelse kıyameti koparırlar. Bunlar bu ülkeyi ileri götüremediler. Ülkemizi patinaj yaptırmanın ötesinde geri götürdüler. İşte bunlar o Türkiye'nin özlemiyle yanıp tutuşuyorlar. Şimdi yine Meclis'te zayıf bir hükümet olsun istiyorlar. Siyasi partiler, ülkeye ve millete hizmet bulamasın istiyorlar. Çocukların bir tekerlemesi vardır bilir misiniz? Çocuklar aralarında şakalaşırken "Havada bulut, sen bunu unut" derler. Biz 14 yıldır Türkiye'yi işte bu alacakaranlık kuşağından uzak tutmak için çalıştık.

Ancak bunların fikrinin eski Türkiye'de kalmasını engelleyemedik. İnşallah 16 Nisan bunların son umutlarını da kapatıyor. Havada bulut, eski Türkiye'yi unut. Hazır mıyız? İşte onun için bu kadar hırsla saldırıyorlar. Meclis'te yaşananları takip ettiniz herhalde? Ayak ısırmaktan kürsü işgaline. Meclis'e yakışmayacak ne varsa yaptılar. Biz 2011'den beri Meclis'te anayasa yapalım diye adeta yalvar yakar olduk ama anlatamadık. Hakimiyeti milletimize teslim edince feverana başladılar. Bunların itirazı, sisteme değil, millete millete.

Ambulansları, cihazları, hastaneleri, okulları kendimiz için mi kurduk? 19 bin kilometre bölünmüş yolu, havalimanlarını kendi keyfimiz için mi inşa ettik. İstanbul'a denizin altından Marmaray yaptık ya. Şurada üç yılda Marmaray'dan 200 milyon insan geçti.

Bunu atalarımız mimari noktada eskizlerini yapmıştı. Bitirmek bize nasip oldu, biz bitirdik. Avrasya Tüneli'ni yaptık yine denizin altından. Dünyanın en derin tüneli bu. Elhamdülillah. Çift kat, bir taraftan Asya'ya, bir taraftan Avrupa'ya gidip geliyoruz. Buradan hangi partililer geçiyor diye bakmıyoruz, buradan halkımız geçiyor halkımız. Onları modern bir Türkiye'de nasıl yaşatırız, ona bakıyoruz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne bir bakın. Bitmedi, Osmangazi Köprüsü'nü bakın. Niçin yaptık bunları?

Vatandaşımız için. Halkımız için yaptık. Şimdi inşallah Çanakkale'de 18 Mart Köprüsü'nü yapıyoruz. 18 Mart'ta temelini atıyoruz. 12 milyar dolar değeri. O delikli iki buçuk kuruşlar vardı. Ona muhtaç olan Türkiye'den işte bugüne geldik. Eski Türkiye oydu. 2.5 kuruşa muhtaçtık. Hamd olsun, güvenlikten adalete, enerjiden sosyal yardımlara, üniversitemiz olmayan il kaldı mı? Ve savunma sanayiye kadar ülkemizde yaptığımız hizmetleri herhalde cebimize koyup mezara götürecek halimiz yok. 9-15 metrelik kefen yetiyor.
Cumhurbaşkanlığı projesi şahsımın projesidir.

'BENİM PROJEM'

Cumhurbaşkanlığı sistemi şahsımın projesidir. Diğer hizmetler gibi ülkemize yarar getireceğine inandığım için bu sistemin mücadelesini veriyorum. Belediye başkanlığından bu yana. Millet kimi isterse, bu sistemin ilk cumhurbaşkanı olacak. İstediğiniz neyi yapamıyorsunuz da sistemi değiştiriyorsunuz diyorlar. Bizden önce gelenler niye yapmadılar? Mesele insan meselesi, ama bunun yanında bir de sistem güçlü olursa biz de güçlü oluruz. Biz engellendik, çok engellendik. Hamd olsun bir dönem aynı partiden cumhurbaşkanı ve başbakan olunca hızlandık. Ama öncesinde maalesef tökezlediler. Atama yapacaksınız olmaz dediler. Ya cumhurbaşkanım ben bununla çalışacağım. Yok efendim, olmaz." (HABER MERKEZİ)
 

ÖNCEKİ HABER

Kocaeli'de seçmen listeleri asıldı

SONRAKİ HABER

Trabzon'da işyeri sahiplerinden sigara yasağına tepki eylemi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...